Anti-emperyalizm ve Ulusalcılık

Sokak Salondan Nasıl Görünüyor?

    Nadire Mater, Sokak Güzeldir-68′de Ne Oldu?, Metis, 2009     Nadire Mater’in kitabında 1968 atmosferini hatırlatan tek şey, kitabın o yılların kargaşalığını anımsatan bir kargaşa içinde olması. Ve ne yazık ki, bu kitaptan 68′de ne olduğunu öğrenmek mümkün değil. Olayların içinde yaşamış olanlar açısından söylemiyorum bunu, onlar olayları zaten …

Devamını Oku

Toplumsal Yapı ve Ulusal Hareket (köxüz)

Bu yazının esas konusuna girmeden önce, “Politik Olan Özeldir” (KöXüz, sayı:7, Nisan 1997) adlı yazısını okuduğum zaman (ne yazık ki üç yıllık bir gecikme söz konusu) sevgili arkadaşım Demir Küçükaydın’ın, bizim ’68 kuşağının en yaratıcı ve en özgün yazarı olduğunu düşünmekle yanılmadığıma bir kere daha kani olduğumu belirtmeliyim. Ne var …

Devamını Oku

Kemalizmin Altı Oku!

Herhangi bir devlete özel düşmanlığım yok ama tüm devletlere ayrımsız karşıyım. Hiçbir devlet adamına ya da kurucusuna karşı da özel bir düşmanlığım yok ama devlet adamlarının ve kurucularının hiçbirini sevmem. Çünkü devlet kuruculuğu demek, öldürme, işkence, baskı ve sömürü aygıtlarının kuruculuğu demektir bence. Mustafa Kemal Atatürk’le hiçbir alıp veremediğim yok. …

Devamını Oku

Rezaletin Son Perdesi: İP’li Kadınların Askere Alınma Başvurusu

Kendisi de bir askeri müfreze tarafından kurşuna dizilen Japon anarşisti Osugi Sakae, babasının mesleği sorulduğunda, “katil” dermiş. Çünkü babası subaymış ve ailesi bir asker kastına dahilmiş. Benim babam da subaydı. 1959 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden albay rütbesiyle emekli olduktan iki yıl sonra, benim bugünkü yaşım olan 61 yaşında vefat etti. …

Devamını Oku

Anti-emperyalizm!!!

Son yüz yılın anti-emperyalist mücadelelerine kısaca göz atalım. “İlk” anti-emperyalist mücadele olarak görülen Türk ulusal savaşı, kapitalizmle mücadele diye bir perspektifi olmadığından, yeni Türk devletinin kuruluşuyla birlikte – hatta daha önce –  kapitalizme yönelmiş, dolayısıyla da emperyalizme teslim olmuştur. “ilk” anti-emperyalist savaşı verdiği söylenen Türkiye’nin 1950’li yıllarda, Cezayir Kurtuluş Savaşı’na …

Devamını Oku

Yürüyüş’ün Yürüdüğü Yer!

Son olarak yazdığım 16 Mayıs 2007 tarihli “Stalinizm ve Nasyonal Sosyalizm” başlıklı yazımı şöyle bitiriyordum: “Türkiye’de özünde en Stalinist örgütler İP ve Türk Solu’dur. Hâlâ Stalinist geleneğe bağlı olup, Türk milliyetçiliğinin ve devletinin karşısında yer almaya devam eden örgütler, yakın zamanda ya Stalinizmden vazgeçecekler ya da (bugünkü TKP örneğinde yaşandığı …

Devamını Oku

Çağlayan’daki Çılgın Kalabalık…

Gazeteciliği mizacıma uygun bulmam. Köşe yazarlığından da hoşlanmam. „Bu köşe yazarları her allahın günü yazacak konuyu nerden bulurlar” diye düşünürüm. Ne var ki, son gelişmeler içinde, ben de, her gün olmasa da, neredeyse iki üç günde bir bir yazı yazarken buluyorum kendimi. Gerçekten, irademin dışında yazmak zorunda kalmak gibi bir …

Devamını Oku

Ne Mutlu….!

Tabii mutlu olmayı herkes ister, ne var ki, öyle kolay mutlu olan birisi değilim herhalde. Zaman zaman İngilizce aksanımdan dolayı hangi ülkeden olduğum sorulur, fazla titizlenmeden, kısa yoldan “Türküm” derim, bunu dediğim için mutlu olduğumu hiç hatırlamıyorum. İngiltere’de hangi formu doldurursanız dolduran alt kısmında mutlaka bir milliyet soruşturması yer alır. …

Devamını Oku

Gerçek Mahkûmiyet!

Günlük ve harcıalem değil de, felsefi açıdan bakacak olursak, demokrasi, özgürlüğün gerçekleşememiş şekli, hukuk da, adaletin gerçekleşememiş şeklidir. Yani özgürlük ve adalet gerçekten hayata geçebilmiş olsalardı, ne demokrasiye, ne de hukuka gereksinme olacaktı. Bu anlamda, demokrasinin, özgürlüğün karikatürü, hukukun da adaletin karikatürü olduğunu söylemek o kadar yanlış olmaz. Kapitalizmle sınıfsız …

Devamını Oku

Ulusal Bayrak

Solcular, biraz da ulusal azınlıklara benzerler. Onlar gibi ürkek, onlar gibi çekingendirler; onlar gibi, kendilerinin de çoğunluğun değerlerine sahip olduğunu kanıtlama çabası içindedirler. En azından, iyice güçlenmedikleri, daha toplumun karşısına yeni yeni çıktıkları dönemde böyledir bu. Biraz güç kazanınca havaları tam zıddına döner, ama ben burada bu başlangıç dönemlerini ele …

Devamını Oku

Gerçeklikle Aramızdaki Mesafeyi Azaltmak

“Anti-emperyalizm”, Ulusalcılık, Demokrasi ve Rejimin niteliği Fikret Başkaya’nın Reel Atatürkçülük kitabı (Özgür Üniversite, Şubat 2007), günümüzün iki başta gelen tartışma konusunu kapsamlı bir şekilde bir kez daha ele alıyor: “ulusal kurtuluş”, anti-emperyalizm ve ulusalcılık; demokrasi ve Türkiye’deki rejimin niteliği. Kitaptaki makaleleri, bu sistematiğe göre bir kere daha harmanlayarak bir özetleme …

Devamını Oku

Türklük ve Türkçe

Koxuz sitesini hackerlayan X Türk 1923 grubunun üyeleri fazla Türk geçiniyorlar, ama Türkçeleri çok zayıf, eğer titiz bir Türkçe öğretmenine düşerlerse hepsinin sıfır alacağı kesin. Kendimi tutamadım, bir mesleki alışkanlıkla onların metinlerini de düzeltmeye giriştim. Bir paragraflık kısa bir yazıda bu kadar çok imla hatası yapmalarını Türklükleriyle biraz fazlaca şişinen …

Devamını Oku

Ulusların Kendilerini İlga Hakkı

Köxüz‘den arkadaşlar, benden “Ermeni sorunu” üzerine bir yazı istediklerinde, boş bulunup böyle bir yazı yazacağıma söz verdim. Ne var ki, daha sonradan düşününce, bu sözü verdiğime pişman oldum. Ermeni sorunu üzerine, birkaç kitap okumanın ötesinde doğru dürüst bir araştırmam olmamıştı. Ama artık çok geçti. Söz vermiştim. İster istemez yazacaktım yazıyı. …

Devamını Oku

Tersinden mi, Düzünden mi?

Hayatın beni şaşırtmadığı tek yönü, sürekli şaşırtıyor olmasıdır. Hayat, yine yapacağını yaptı ve türkçe konuşan, yazan ve okuyan ahali içinden en esaslı düşünürünü, beklenenin ya da sanılanın tersine, “mektepli”ler değil, “alaylı”lar arasından çıkardı. Demir Küçükaydın’dan ve son kitabından söz ediyorum : “Ve nihayet, biz akademik bir gelenekten gelmiyoruz. Taşralı ve …

Devamını Oku

Bir de bakmışsınız…

1. 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başlarında, eski imparatorluk devletleri ve Afrika’daki sömürge formu, emperyalist-kapitalizmin sermaye ihracı ihtiyacı açısından kısıtlayıcı olmaya başladı. Sermaye ihracı için en iyisi, dünya kapitalizmiyle işbirliği yapacak yerli burjuvazilerin oluşturulmasıydı. Bunun en iyi formu ise, siyasi bağımsızlığa (ama ekonomik bağımlılığa) sahip ulus-devletti. Üstelik, gerek eski …

Devamını Oku

Yön, Leninizm, Kemalizm, MDD’cilik ve Ulusalcılar

Bu yazı, Gökhan Atılgan’ın Yön-Devrim Hareketi (Tütsav, Aralık 2002) adlı kitabından yola çıkılarak yazıldı. Üzerinde durmak istediğim, üç ana nokta var. Birincisi, Yön hareketinin erken dönemindeki (1961-1965) temel tezlerinin Leninist tezlerle benzerlikleri ya da benzemezlikleri; ikincisi, Yön hareketiyle Kemalizmin ilişkileri; üçüncüsü ise, Yön ile MDD’cilik ve bugünkü ulusalcılar arasındaki ilişkiler …

Devamını Oku

Ulusal Sorun

Batı ve Orta Avrupa’da Yüzyılın Başında Ulusal Sorun* Marx ve Engels, ulusal sorun ve milliyetçilik konusunda, taraftarlarına yol gösterecek çok az materyal bırakmışlardı. Ana inceleme konuları olan Batı Avrupa devletlerinin çoğu, önemli azınlıklar barındırmayan, genellikle homojen milliyetlerden oluşuyordu. Öte yandan Marx ve Engels, Doğu Avrupa’daki küçük Slav devletlerinin, kendi bencil …

Devamını Oku

İdeolog üzerine

İdeoloji, bir çarpıtmadan ibaret olduğu için, ideologun en önemli görevi, elindeki sözcük ve kavramlara, bir heykeltraş gibi, o anda istediği biçimi vermektir. Çünkü bunları, rakiplerini köşeye sıkıştırmak, muhataplarını korkutmak ve susturmak, okuyucu ya da dinleyicilerini şaşırtmak ve sindirmek ve taraftarlarını çoğaltmak için kullanması gerekmektedir. İdeologun her somut durumda kullandığı kilit …

Devamını Oku

Galiyev Üzerinde El Sıkışmak

Galiyev Üzerinde El Sıkışmak Tespit edebildiğim kadarıyla, Türkçede, doğrudan doğruya Sultan Galiyev’i konu alan sadece iki kitap ve iki makale vardır. Bunların dışında, ülkemizin bazı yazarları, çeşitli vesilelerle Sultan Galiyev sorununa değinmiş ve yorumlarda bulunmuşlardır. Öte yandan, bu konuyu doğrudan doğruya ele alıp inceleyen yabancı dillerdeki kaynaklar son derece kısıtlıdır. …

Devamını Oku