Valtin Tartışması

Mustafa Yaşacan
16 Ekim 2007

Gün Zileli, enterasan siyasi geçmisi ve o geçmise yönelik anilarini yazdigi 3 ciltlik kitaplardaki beyanlari ile ilgimi çekmisti.

Yarın Türkiyede Anti Türk faaliyetler komisyonu kurulursa ABD de 1938 baslarında kuruldugu gibi (HUAC,House UN-American Committe – daha sonra Mccarthy nin anti komünist makinasina dönüsen organ) kitapları ve beyanları delil olarak kullanılabilir.

Ancak yaptığı beyanlar içinde bir tanesi benim aklımı durdurmustu; Ankara Necatibey Caddesinde sopalarla öldürülen ODTÜ ögrencisinin öldürülme olayının perde arkasını açıkladıgı sayfalar.

Gün Zileli, enterasan siyasi geçmişi ve o geçmişe yönelik anılarını yazdığı 3 ciltlik kitaplardaki beyanları ile ilgimi çekmişti.

Yarın Türkiyede Anti Türk faaliyetler komisyonu kurulursa ABD de 1938 başlarında kurulduğu gibi (HUAC,House UN-American Committe – daha sonra Mccarthy nin anti komünist makinasına dönüşen organ) kitapları ve beyanları delil olarak kullanılabilir.

Ancak yaptığı beyanlar içinde bir tanesi benim aklımı durdurmuştu; Ankara Necatibey Caddesinde sopalarla öldürülen ODTÜ öğrencisinin öldürülme olayının perde arkasını açıkladığı sayfalar.
Bu sayfaların 2005 de yazılabılmesinin tek nedeni var, Türkiye Cumhuriyetinin yasalarının belli bir dönemden sonraki olaylara etki etmeyişi.

Bu tür itiraf ve kasılmalara başka kitaplarda, başka geleneklerden gelenlerin yazılarında karşılaşmıştım daha önceden.

Açık Gazeteye ara sıra bakar, kimi yazarların sadece başlıklarını tarar ve kimi yazarları okurum. Gün Zilelinin 16 Eylülde başlattığı yazılar ilgimi çekti. 27 yıldır Stalinin suçlarıyla ve ona ithaf edilen bir karanlık dönemle ilgili okumalarım oldu değişik kaynaklardan. Raslamamışım Out of Night’ a, hemen sipariş ettim Amazon’ dan geldi ve ancak bu sabah bitirebildim.

Kitabı okurken kendi gençliğim geçti gözümün önünden. Demokratik Merkeziyetçiliğin ve ‘Leninizmin’ etkili oluğu dönemlerin ürünü olan bir siyasal zaman diliminde sola adımımı atmış ve kendimi, uzun yıllar çevremde olanları parti çıkarları nedeniyle görmezlikten geldiğim kör,sağır ve dilsiz bir edilgen olarak militan varlığımı rahatlattığım, gündelik yaşam içinde önce faşist terör, sonra devlet terörü hengamesiyle düşüncenin dumura uğradığı bir dönemin ürünü olarak gördüğüm yılların üstünden nerdeyse 15 yıl geçti. Bu dönemde DM ve ML i mutlak tabu olarak gören hemen hemen bütün siyasi çevrelerde yaşanan olumsuzlukların tanığı oldum.

Yalan da bu mekanizmaların bir ürünü idi. Sahtekarlık ve ihbarcılıkta öyle.

Yıllar sonra şu olguya ulaştım: Bilgi güçtür, korku gücü korur. Siyasetde de Stalinizm = Anti Komünizmdir vargısına ulaştım.Yazarın siyasi geçmişi McCarthizmin Türkiyede şahlandığı dönem olmuş ve yazar ve dahil olduğu siyasi hareket yayınladıkları fotoğraf ve hikayelerle Türkiye genelinde bir korku ağı ördüğünü anımsar yaşları müsait olanlar. Korku Rus işgalinden, Ruslardan, Ruslarla işbirliği yapan yada işbirliğine ideolojik olarak açık olan devrimcilerden ve devrimci hareketlerden korku. Faşistler ve sağcılar ise Ruslara karşı cephede ittifak idi. Böylesi bir gerilim ve korku atmosferi MC hükümetlerinin ve Türk Gladiyosunun da işine geliyordu. Başarıyla 12 Eylül ve karanlık dönemi hazırlandı.

Yazar daha ilk yazısında Kitabın yazarını kutsar ve masumiyete boyarken hata yapıyor. Yaptığı hata İngiizce bilgisinden kaynaklanmıyor çünkü kitabın POSTSCRIPTS bölümünde HUAC de TANIK olarak Anti Komünist propaganda malzemesi sunumunda dinlendiği tarih 1941 rakamla yazılmış, oysa AYDINLIK deneyimli yazar savaştan sonra komünist geçmişinden dolayı suçlandığına ilişkin doğruluğu tartışmalı bilgiyi okuyucularına pervasızca sunuyor.

Jan Valtin (esas adı, Richard Julius Hearmann Krebs) in bu kitabı nasıl yazdığı da aynı bölümde açıklanıyor, Anti Komünist cadı avını düzenlemekte usta bir gazeteci Jan valtin’ in koruyucu meleği oluyor. Yazdığı her şey denetleniyor, gereksiz ve kullanıma uygun olmayan bölümler çıkartılıyor Isaac Don Levine tarafından. Kitap anti komünist ve Anti Sovyetik bir propaganda aracı olarak milyonun üstünde satıyor, çünkü sağcı yayın tekeli kitabı pazarlıyor.

Yaşadıklarına ilişkin olarak söylenecek fazla bir şey yok hal böyle olunca, gerçeğin saplantılı ve taraftar bir yaklaşımla anlatımından çıkartılabilecek dersler sınırlı. Troçki bunu teslim edip, Jan valtin’ in ardından Sağcı Demokrat senatör Matin Dies’ ın tanık olarak çağırdığı HUAC nın davetine katılmıyor. Militantın önyazısı oldukça edalı ancak, POSTSCRIPT yazarı Mititant yazarının anti komünizmin ekmeğine yağ süren ve aynı yazarımız gibi gerçeğin sulandırılmasına öncülük eden yazısını Düzeltiyor.

1923 den 1938 kadar yaşadığı dönem yazara tekrar tekrar anımsatılıyor ve yeniden yazdırılıyor, haftada 10 dolar karşılığı, Isaac Don Levine tarafından. Yazar hardiski oldukça sağlam bir bilgisayarcasına bu 15 yıllık dönemdeki tüm olayları, GESTAPO da geçirdiği insanlık dışı döneme rağmen dün gibi anımıyor. Yazı dili bir raporu anımsatıyor,astın üstlere verdiği detaylarla dolu bir raporu…..

Gün Zileli, solun vicdanı olabilecek bir Anarşist olarak böylesi bir raporu ekinde yazılanları umursamadan birinci el şahitden anti stalinist anti sovyet malzeme diye doğru olmayan bilgilerle bize sunuyor. Yazar 1978 lerdeki Aydınlık yazarlarının nasıl değişemeyeceklerine örnek oluyor, Anarşist maskesine bürünseler bile.

timur inceel
21 Ekim 2007

Hursit Oz’e katilmakla birlikte tartismanin sonuclari acisindan son bir toparlama yapmak istiyorum: 1. Hic kimse, elinde olmayan ya da haberdar olmadigi kaynaklara bakmadigi icin suclanmamalidir; 2. Tartismaya yeni bir kaynak oneren ya da hatirlatan kisi, ne yapip edip bu kaynagin ilgili bolumlerini tartismaya sunmalidir; 3.Hic kimse herhangi bir burjuva kurumunda (bu kurum Mccarthy doneminin onceli bile olsa)taniklik ettigi icin (gercekten tanik olarak dinlenmis bile olsa) ifadesinin icerigi bilinmeden suclanamaz. Boyle bir tutum, Mccarthy doneminin suclama ortsmini hatirlatir sadece. Yani ifadenin iceriginin bulunup tartismaya sunulmasi sarttir. 4. Tartismaya sunulan hicbir kaynak, burjuva kurumlarina dayanarak (ornegin BBC World Service) ciddiye alinmamazlik edilemez. Tum kaynaklar ciddiyetle, ama ayni zamanda bilimsel bir kuskuculukla dikkate alinmak zorundadir. 5. Hic kimse, burjuva haber kurumlarinda (ornegin, savas donemi BBC’sinde) calistigi icin ajanlikla suclanamaz. Hele hele MI5 gibi casusluk orgutlerinin kamuoyuna acilan belgeleri tek basina bir suclama kaniti olamaz. Valtin olayi bunun canli ornegidir. Belgelere bakilacak olursa Valtin bir Gestapo ajanidir. Ama aslinda bir GPU ajanidir. Ama oyle olmakla birlikte GPU tarafindan oldurulmek istenmis ve Gestapo’ya ihbar edilmistir. Goruldugu gibi gercegin katmanlari vardir. Ozellikle bu tur konularda oyle bir cirpida karar vermek ve suclamada bulunmak cok zaralidir. Sol, bu tur cirpistirmalarin cok zararini gormus, bircok insanin nahak yere cani yanmistir. 6. Bir kitabin ya da yazinin anti-komunist oldugunu ileri surebilmek icin, o yayinin dogrudan komunizmi hedef almasi gereklidir. Yani, “iste komunizm budur, boyle kotu bir seydir” demesi gereklidir. Bu yapilmadigi zaman, reel sosyalist ulkeleri elestiren herkes (Trocki ve anarsistler de dahil) antikomunist kategorisine sokulur ki, bu da sadece komunizmin icine eden Stalinistlerin isine yarar (zaten bu mistifikasyonu yayan da onlardir). Bu bakimdan ne Valtin, ne Andre Gide, ne Koestler, ne Ignozio Silone, ne George Orwell, ne Eugenia Ginzburg anti-komunist kategorisindedirler. Hatta bana kalirsa Soljenitsin bile anti-komunist kategorisine girmez. Herkese, bu arada tabii bu tARtismanin baslaticisi Mustafa Yasacan’a iyi gunler diliyorum.

hursit oz
20 Ekim 2007

Bu Yasacan arkadas, kullandigi serkes uslupla, temcit pilavi gibi durmadan ayni seyleri tekrarlamasiyla ve bir ozur dilemeyi bilmeyen akil almaz tavriyla gercekten kabak tadi verdi arkadaslar. Yine de boyle bir tartismayi actigi icin yararli olmustur. Biz kendisine tesekkur edelim de bu is burada bitsin artik.

Mustafa Yasacan
20 Ekim 2007

Tartisma, inceleme uzerine oylemi, Peki oyleyse, elinize bir kitap gecti. Ornegin Komunist Manifesto, bakmazmisiniz nerde basilmis daha once, kim cevirmis diye. Basit bir okuyucu olarak bunu yapabilen insan sayisi, okuyucunun dikkatiyle orantili. Gazetelerde yazacaksiniz, kitaplariniz basilacak, ve ustune ustluk bir troykada uzunca bir muddet yer almis, uluslararasi iliskilerde etkin, dunyanin vatikandan sonraki en buyuk organizasyonunu izleme gibi bir “serefe” nail olmus bir sahis olacaksiniz, dedikleriniz muritlerce, kapilacak ama siz bir lafi ederken, ortaokul ogrencilerinin bile kullanirken dikkat ettikleri bir yerden ceviriyle isi kurtaracaksiniz. Yani diyorsunuz ki ben Acik Gazete okuyucularini takmiyorum kafama, benim icin kursu yeter, kullan be birader kursunu, diledigince, eski 3-5 Aydinlikci karartmaya calisir gununu, yeni 3-5 Anarsist biatina devam eder, hep hepsi o. Benim kabahatim, okuyucu olmak. AK Press den siparis vercektim az caydim, ilkin, daha ucuzunu Amazon sundu, hem de Ingiltereden postaliyor, 3-5 gunde geliyor. Kitap kalin, 650 sayfa civarinda…Ben yazacak olsaydim boyle bir yaziyi, kalemim pek guclu degildir, Turkceyi iyi kullanamam bay Zileli gibi, ama uzerinde uzun uzun calisirdim. Ak Press le yetinmez, 1941 baskini bulmaya, ve o yilarda 1 milyon satabilme ozelligini nasil kazandigina bakardim. Malum savas yillari, hangi basimevi basmis ornegin bunu arastirirdim. nasil bir anlamda best seller olmus buna bakardim. Yani is kolay degil, hele okuyucunun onune cikma isi. Ama derdiniz, bir dusuncenin yayilmasinda kullanilacak her arac uygundur yaklasimiyla yazip kose doldurmak ise bunlara gerek yoktur. Mc Carthy hareketinin oncellinde neler vardir, nasil cadi avina cikilmistir, kimdi cadi avi mimari, HUMC neyin nesidir, amaclari arasinda ne vardir, itiraflarinda tetikciligini anlatan bir adamin yanlis bir sucla mahkum olup az bir ceza ile kurtulmasinin hesabini soracak merci yokmudur falani arastimadan oturup hazira konmak, Wikipedia dan bir ceviriyle isi bitirmek daha kolaydir elbetde. Valtin’e yardimci olan yazarin adini verdim, HUAC nin nasil bir kurulus oldugunu arastirmanin zor olmadigini bildirdim, kongre komisyon belgelerine nasil ulasabilecegi konusunda insanlarin bilgileri var. Anti komunizmin gecmisinin soguk savas ilintili olmadigini anlatmaya calistim, ancak biat edenler icinde eli kalem tutan dahil, dar dusuncesiyle keklik avlamaya calisiyor. Ev odevini yapmayan yazari alliyor pulluyor. Yazarda ev odevini niye yapmadigini degil , once aklimda kaldigi kadar diye ceviriyor Wikipedia yi, sonra yok buldum dogrusu bu diyor, yine kaynak Wikipedia. Kabul etmiyoruz efendim kaynakcanizi. Gidin odevinizi yapin gelin. Burda yazanlarada yanlislarini bir bir gosterecek olgunluk ve bilgiye sahipsiniz sanirim, hos bu tur kavramlar sizin icin siyasi hedefe gidiste arac ise bir anlami vardir, yoksa lafi guzaftir. Oyle degil mi beyim… Bu is burda biter, bir baska kitapda bulusmak umuduyla…

Gun Zileli
20 Ekim 2007

Onceki notuma ek: Metne baktim, tam ceviri soyle: GPU -Valtin yine Ernest Wollweber’i suclamisti- Amerikan komunist gazete Daily Worket’da onun hakkinda bir makale yayimlayarak intikamini aldi. Bu, Nazi’lerin, Valtin’in kendilerini aldattigini ogrenmelerini sagladi ve Gestapo Valtin’in karisini oldurdu.

Gun Zileli
20 Ekim 2007

Bu konu acilmisken (ya da kapanirken)son birkac nokta: 1. Wikipedia’nin verdigi bilgiye gore, Valtin Amerika’da savastan sonra sorusturmaya ugramis ve aklanmistir. Kitabini ise 1941 yilinda, savas sirasinda ysyimlamistir. Eger sorusturma ya da taniklik savas oncesinde olduysa bu bilgi kaynagi ile birlikte aktarilmalidir. 2. Valtin’le ilgili yazima yeniden baktim. Orada elimdeki kitabin baskisini en bastan, acikca vermisim (AK Press, 2004). (Ustelik bu baskida 1988 baskisindan hic soz edilmemektedir)Sayin Yasacan kitaptan benim yazimla haberdar olduguna gore, bendeki baskinin farkli oldugunu nasil olup da atlamistir? Bunu onun kotu niyetine degil, dikkatsizligine yoruyorum yine de. Cevaplarindan edindigim izlenime gore biraz heyecanli bir insan sanirim. Dolayisiyla cabuk sonuclara varmasi kacinilmaz olmus. Ama bu hatasini duzeltmesi yine kendi elinde. En azindan benim tahrifat yapmadigimi bu sutunlarda acikca kabul edebilir ve bu da kendisinden bir sey eksiltmez, tersine. 3. Son olarak bir hatami duzelteyim: Ilk yazima Wikipedia’dan bilgileri aktarirken bir ceviri hatasi yapmisim. Valtin’in Amerikan Komunist Partisi yayin organi Daily Worker’de Ernest Wollweber’i suclayan bir yazi yazdigini soylemisim. Oysa dogru ceviri asagi yukari soyle olmaliydi(metin su anda onumde olmadigindan aklimda kaldigi kadariyla yaziyorum): GPU, Amerikan Komunist Partisi yayin organi Daily Worker’da -Valtin Ernst Wollweber’i yine suclamisti – Valtin’i suclayan bir yazi yazdive Gestapo boylece Valtin’in kendisini aldattigindan haberdar olmus oldu. Bunun uzerine elinde rehine tuttugu Valtin karisini oldurdu. Sanirim, simdilik tartisma belli noktalara ulasmis bulunuyor. Bundan boyle tartismayi artik yeni bilgiler cercevesinde surdurebiliriz.

timur inceel
19 Ekim 2007

Benim de aklim ermedi. Mustafa Yasacan’in bir yazisi cikti ve yerine yenisi kondu. Neler oluyor. Eger M. Yasacan o yazisini geri cektiyse belirtilmesi gerekirdi. Boyle el cabuklugu olmaz. Neyse, bir kere sayin Yasacan, savruk olmayiniz. Henuz Valtin’in komisyona tanik olarak mi, sanik olarak mi ifade verdigi bile belli degil. Wikipedia sanik oldugunu soyluyor. Siz, elinizdeki baskiya dayanarak tanik oldugunu soyluyorsunuz. Bu elbette netlesecektir. Ikincisi, sanki Valtin’in “tanik” ifadesini okumus gibi konusuyorsunuz. Onun verdigi ifadede neler soyledigini bilmeden nasil suclamada bulunursunuz. Yoksa sizdeki baskida bu ifade de var mi, varsa bi zahmet onu da rica edelim sizden. Ucuncusu, bu komisyona anti-komunist adini siz takmis bulunuyorsunuz, daha sonra soguk savas sirasinda (1950’ler)bu hali almis olabilir ama 1941 yilinda SB’nin muttefiki ABD’deki bir arastirma komisyonunun anti-komunistligini daha sonraki gelismelerden hareketle o gunden kimse bilemez. Tabii ki, burjuvazinin egemen oldugu ulkelerdeki bu tur komisyonlarin ne mal oldugunu tahmin etmek zor degildir genel bir bakisla ama bu genelde boyledir; ve burdan hareketle, Avrupa ulkelerindeki devletlerin icisleri bakanliklarina bagli (ornegin Ingiltere’de Home Office)siginmaci basvuru kurullarinin ABD’deki sorusturma komisyonundan fazla farkli olduklarini dusunmeyelim. buralarda da devrimciler zorunlu olarak ifade vermisler, kacinilmaz olarak solun yapisi hakkinda bazi bilgiler de AKTARMISLARDIR. Eger Valtin, gercekten tanik olarak ifade vermisse ve bu tanikligi boyle bir genel bilgi aktarmanin otesine gecip devrimcileri ihbar noktasina varmissa (bakin, GPU demiyorum. Cunku GPU dunya yuzunde Gestapo’dan bile fazla sayida komunist avlamis ve oldurmus karsidevrimci bir orguttur), ornegin devrimci denizcilerin faaliyetlerinin bilinmeyen yanlarini onlara ifsa etmisse o zaman suclanmayi hak eder. Ama Zileli’nin aktardiklarindan anladigim kadariyla kitabinda Valtin boyle bir ifsacilik yapmamakta, sadece GPU ve Stalinist faaliyetlerin icyuzunu ACIKlamakta ve komunizmi degil, komunizm adi altinda GestAPO’DAN FARKSIZ BIR YONELIM ICINDE OLAN sTALINIST AYGITI TESHIR ETMEKTEDIR. Her ne halse, Yasacan’a simdi bir de Valtin’in ifadesini bulup bizlere ulastirma gorevi dusmektedir.

hursit oz
19 Ekim 2007

sayin ediyor, Yasacan’in SWP’den soz eden ve “havlu atan” yazisi cikartilmis ve yerine bir baska yazisi konmus. Bu nasuil oluyor. Sizden bir aciklama bekleyelim.


Faruk Eskioğlu (EDİTÖR)
19 Ekim 2007

Açık Gazete’nin açık bir tartışma platformu olması için çaba gösteriyoruz… “Herkes düşüncelerini karşısındakini incitmeden aktarabilsin ki iletişim bağı kopmasın” istiyoruz. Tartışmaya katılanların duyarlılık göstereceğine inanıyorum… Teşekkür ederim.

Demet Er
19 Ekim 2007

Yasacan’in son yazdiklari gercekten sok edici. Suclama dilinden vazgecmedigi gibi sogukkanliligini da kaybetmis. Bir acikcA KUFRETMEDIGI KALMIS. nEDIR BU HIRS ANLAMADIM. Insan bir tartismada ikna edici olamayabilir, bunu anlarim. Ama bu durumda yapilacak olan karsi tarafin hakliligini efendice kabul etmektir, oyle degil mi? Yoksa gercegi ortaya cikarmak mumkun olmaz. Ayrica sayin Orhan Cerav’a da katiliyorum. Ta amazon’dan aninda kitap getirtmeyi bilen Yasacan, acaba neden bir internet dukkanindan tarayici araciligiyla su sozunu ettigi birkac sayfayi bizlere iletmeyi cok gordu? Hayret!

Mustafa Yasacan
18 Ekim 2007

Faruk’a Edep bozulmaya basladi….Hursitin kullandigi kelimeler ve dayanaksiz atislarina son… Hursit lafdan anlamiyorsun ve dersini calismamissin, demogoji yapmaya calisiyorsun, ve daha once yazdiklarini unutuyorsun. Ayip. Ordek kaz derken vurulanlari bir animsa… Ben sana ulasabilecegein kaynaklari sundum, istedigini bozdur bozdur kullan. Ama dersine iyi calis olmazmi. Ben burda yazilanlari kopyalacagim, sonra yutmak zorunda kalirsin belki yardimci olurum. Birde Orhan Cerav cikti laf yetistirecek, buyur beyefendi sen bir zahmet et al kitabi Amazondan oku, bu aylik butcem benim bu kadar. Internet cafelerde zaman asindiracak halim yok, bilgi fukaralari icin. Camur atma isini AYDINLIKcilar ve benzerleri iyi yaparlar, utanilacak bir sey varsa ortada TR deki Anarsistler simdilerde eski geleneklerinden gelen aliskanliklarini bicimsizce kullaniyorlar. Okuyun anilarini yazarin cok iyi ornekleri var bu konuda. Kirli havulumu eliniz almayin, bulasir size Militantcilik, SWP cilik, 4. Eneternasyonalcilik, Stalincilik, vesaire, vesaire vesaire… Adamlar ellerine aliyorlar bir saz daha calmayi bilmeden , biraz Karacaoglan, biraz Yunus diyorlar, ama hocalarinin ezberini bile bilmeden… Yahu biraz okuyun yazdiklarinizi ve bana yonelik yaptiginiz iddialari. Kargalar bile animsiyor, ve kolaylikla cozebiliyor iken sorunlari, bizim yeni yetme 21. yuz yil Anarsistleri , Stalinin savci ve yargiclarinin yaptigi gibi, onlerine geleni, hain, isbirlikci ilan edebiliyorlar sonra, zaman geciyor ah, hata yaptik deyemiyorlar. Dizilin bakiyim siraya, kapi disari hepiniz, calisin dersinize, sizi belesci, kopyacilar sizi….

Orhan Cerav
18 Ekim 2007

Tarayıcı satın almanıza gerek yok sn.Yaşacan.Amazon’dan kitap getirtip okuyabiliyorsanız, köşe başındaki herhangi bir internet cafe’nin tarayıcısından’da yararlanabilirsiniz.Okuyucunuz olarak merakla beklemekteyiz.Aksi halde “Sağa sola çamur atma” sözü sizin üzerinizde kalacak.

hursit oz
18 Ekim 2007

Neden o kadar cabuk havlu attiniz sayin Yasacan. Ne guzel tartisiyorduk surada ve adim adim gercege yaklasiyorduk. Inceel’in guzel ozetlemesine tamamen katiliyorum. Ote yandan, biraz amiyane kacacak ama saskin ordek kictan dalarmis. Burada gordugum kadariyla kimse SWP’den soz etmedi. Soz konusu olan Labour icinde calismayi ilke edinen Trockist Militan grubu yazarlaridir ki, Yasacan’in dayandigi ve sunmaktan kacindigi tek kaynak budur. Ha bir de su var: Orwell’i savas sirasinda BBC’de calisti diye ajan ilan eden Yasacan simdi de kalkmis Wikipedia’nin guvenilir bir kaynak olmadigini BBC World Servis’i tanik gosterek kanitlamaya calisiyor. Son bir sey: Kimse kimsenin taraftARI degil burADA. Herkes kendi fikrine sahip sayin Kayacan. Suclama yapmaktaki bastan beri suren su kolayciliginizi bir yana koyun allahaskina (Ayrica ben sizi Stalinist olarak da gormuyorum. Su son yazdiklarinizla o kadar bile bir kaliteniz olmadigini gosterdiniz.) Hadi hadi hemen darilmayin oyle. Birakmayiz valla.

Mustafa Yasacan
18 Ekim 2007

Timur’a Durumu guzel ozetlemey calisirken eksik biraktiniz bir iki nokta var. 1- Valtin’e dogrudan bir suclama yapan kim var bu tartismada? 2- Valtinin yazarligi konusunda arastirma yapan kimseye tanik oldunuz mu? 3- Hangi TR li solcu ilticaci burdaki Anti Komunist bir Komisyona bilgiler ve raorlar sundu, siz kafa sagligi yerinde ve Turkiyeden ayrilmak zorunda kalmis kac kisinin orgutune ve kendi faaliyelerine iliskin dogru bilgiler verdiklerine tanik oldunuz? Benim gorduklerim hep bunun tersi idi. 4- Valtine yardimci olan bir baska yazar adi verdim, kimdir arastirdiniz mi? 5- Haftalikla size yaz deseler ve yazdiklarinizi denetleseler, ve kirpsalar buna tepkiniz ne olurdu? 6- Bu ulkeye gelmeden 15 yil once bu ulkeye gelip bir trafik kazasinda adam oldurmus olsaydiniz ve kacsaydiniz size nasil davranilirdi ZORUNLU olarak ve insani siginma talep ettiginiz (Iltica yasalari 1951 den sonradir) bir durumda? 7- Ruhunu seytana satmak islemi Trocki icinde birdir, Valtin icinde. Trocki satmamayi tercih etmistir, birey olarak, Valtin baska cikar yolu olmadigi varsayimiyla satmistir. Bu sizce saglikli bir yol mudur? Nicin ornegin meksikaya yada Sovyet gizli servisin kolunun uzanamayacagi bir ulkeye gitmemistir. Ki kendisi 14 yasina degin, bir cok ulkede yasamis, birden fazla dil bilgisi olan, ve ayrica mesleki ozelliklerinini derinligine bilen bir yetenek olarak, istedigi ulkeye, SEBEKE falan kullanmadan gidebilecek durumda iken! Davranis sahsidir, lider ile uye arasinda o oyle davranir bu boyle diye bir ucurum yaratmak, insan tabiyeti zorlamak anlamina gelir. Uye olarak, konusmayip olen insanlari tanitir bize Valtin, sef olarak otenlerle birlikte. 8- Hayatinizda iki yada 5 oyku yazdiniz, bunun disinda sadece sefinize raporlar duzenlediniz, oldukca kuru ve mekanik seyler. Sonra zincilerinizden bosaldiniz ve edebi olarak lezzetli teknik olarak donanimli bir yapiti 3 sene icinde cikarttiniz, ustune ustluk, diyelimki Diyarabakir cehennemimden ciktiniz, ve diyelim ki Dev Yolcu bir direnisci idiniz, ve yine diyelim ki yuzlerce insan tanimis idiniz. Sahi boyle bir yapit icinde detaylari ile Dev Yol ust yonetimini ve bolge seflerini birer birer tanimlayabilirmiydiniz? Onca iskence ve yorgunluktan sonra…. Ben ihtimal veremiyorum buna, ama bir de siz deneyin. 9- Kitabi okudunuz mu Tahrifatin tahribata donusmesinin sizde ne anlami vardir Hos kalin

timur inceel
18 Ekim 2007

Sonuc ortaya cikti kanimca: 1. G.Zileli’nin yararlandigi kaynaklar ortada. Wikipedia, Yasacan’i dogrulamiyor. ZileLI, kendisindeki baskida boyle bir yazi olmadigini soyluyor ki, bu Yasacan’in beyaniyla da ortaya cikiyor. Onunki, 1988 baskisi, Zileli’ninki 2004 baskisi ve yayinevleri farkli.Yani ortada Zileli’nin yaptigi “tahrifat”tan soz edecek bir durum yok. Olsa olsa eksik bilgilenmeden soz edilebilir ki, bu da o kadar gecerli olmaz, Zileli, elindeki baskidan baska bir baski oldugunu ve bunun da Yasacan’in sozunu ettigi iddiayi barindiracagini nereden bilebilirdi ki. 2. Geriye kaliyor, Wikipedia’nin soz konusu komisyon’da Valtin’in yargilandigi bilgisine karsilik, Yasacan’in elinde oldugunu soyledigi metindeki, ayni komisyon’da Valtin’in yargilanmayip taniklik yaptigi iddiasi. Bunu kanitlamak icin: a. Yasarcan’in elindeki metinden ilgili satirlari buraya aktarmasi sart; b. Bundan sonra hangi iddianin dogru oldugu baska kaynaklardan arastirilmalidir (Militan yazarlari boyle bir sey ileri surmus olsalar bile onlara hemen inanacak degiliz elbette, ayni sekilde Wikipedia’nin verdigi bilginin uzerine bir soru isareti koymak da hakkimizdir ki sanirim buna Zileli’nin de bir itirazi olmayacaktir). Diyelim ki Yasarcan Militan yazarlarinin iddiasini buraya yansitti ve bu iddia baska kaynaklar tarafindan da dogrulandi, bu durumda bile Yasarcan’in iddiasi tam yerine oturmaz. Neden? Birincisi, Trocki’nin konumu ile Valtin’in konumu farklidir. Trocki, Sovyet Devriminin 2. onderidir ve buyuk bir siyasi sahsiyettir. Valtin ise, fedakar bir Komintern militanidir, adi sani yoktur ve ABD’de yasama mucadelesi vermek zorunda kalmistir. Yani kisacasi, Trocki adi gecen komisyona taniklik yapmaya gitmis olsaydi dogrusu ben de cok sasirirdim. Ama Valtin iddia edildigi gibi bu komisyonda sanik olarak yargilanmayip tanik olarak dinlenmek icin cagrilmissa ve o da bu davete icabet etmisse, bu beni hic de sasirtmazdi. Adi sani olmayan siradan bir komintern militaninin sigindigi ulkedeki bir komisyona taniklik yapmasinda cok buyuk bir gunah yoktur. Burada onemli olan tanikligi sirasinda ne soyledigidir ki, bu da ayri bir tartismayi gerektirir. Otuz yildir bati ulkelerine siginmis cok sayida devrimci, iltica ettikleri ulkelerde oturum alabilmek icin o ulkelerin icisleri komisyonlarina orgutleriyle, orgutlerinin ic isleyisi ile ilgili bircok sey anlatmislardir ama kimsenin aklina onlari suclamak gelmemistir, yani simdi gucunuz bir gariban Valtin’e mi yetiyor? DurumA ILISKIN OZETLEMEM SIMDILIK BOYLEDIR.

Mustafa Yasacan
18 Ekim 2007

Yav be Bedii ve Hursit, Bir insanin TARAYISI YOKSA NASIL KACAK dovusur. Ayiptir be… Bedii, kimden ne ozur dileyecegim allah askina, eger bir yazar, bir yaziya soyunur, ve kendisi bir partinin Troykasinda uzun yillar gonul eglendirmis ve simdi parasutle inmisse Anarsistlige, ve ciddi bir yazar ise, sadece AK yayinevine ve WikiPedia mi bakar?. Hursit anlasilan okula gitmemis, ve gazetede okumuyor. WIKIPEDIA ozellikle SOSYAL konularda guvenilir tek kaynak degildir. Yazarlari arasinda sahtekarlar, duzenbazlar vardir ve bu iddia bana ait degil. Eger Ingilizce basini gunluk takip edemezseniz, BBC World servisin Turkcesinden yararlanin Internet uzerinden bu bilgilere ulasirsiniz. Guardian web de ayrica tarama yapin, ve eger derdiniz gercekten elestiriken ogrenmek ise, bu isleri yapmadan gelmeyin karsima. WikiPedia , bir cok ulkede egitim sistemi icin kullanilan kaynak olmaktan cikartilmistir, bunu basindan izlemek mumkundur. KAYNAK ILK BEN GOSTERDIM, buyrun bakin dedim. Bay Zileli kendi kaynagini gosterdi benimkisi seninkini dover dedi. Birde bana kemalist agizlarla TURKCE KONUS VATANDAS dedi. Bilirim, Milliyetciligini ve Kemalistligini kendilerinin, itiraflarinda da mevcut zaten. Simdi burdan beni yok Labour parti yok bilmem ne diye beni aklisira ETIKETLEMEYE calismaya cok caliskan ve iyi yurekli HURSITlerin gucu yetmez. Simdi gelmissiniz buraya sefinin gozune girmeye calisan namzet uyeler gibi, sikir sikir konusuyorsunuz. Bir saginiza solunuza bakin, ve iddialarinizi gozden gecirin.Bedii sana soyledim anti komunistlik uzerine ne dedin CIZZZZ. Ya sen HURSIT arastirdin mi WIKIPEDIA uzerindeki bulutlari, Sahtekar Profesorleri de gelmis karsima konusuyorsun. Git dersini iyi calis ve degerli liderine oyle yaran. TARAYICI konusuna gelince, YOK tarayicim ve sizler icinde almaya niyetli degilim, ben kitaplari bile ikinci el yada kutuphane siparisi okuyabilen bir insanim. Sizin keyfiniz icin zahmete giremem. Kaynak gosterdim, basin evi adi verdim, Insan adi verdim, buyrun inceleyin, tarayin, gelin bir YANLISIM var ise gercekten ozur dilerim, o zaman ve bundan dolayi boyum kuculmez, egom sarsilmaz. Ben ortaliga cikip, bak ne oldum demedim, tesekkur ederek basladim, bir ise, boyle bir kitabin varligindan haberdar ettigi icin, ancak vardigimiz sonuclar farkli cikti, burda tahrifat degil TAHRIBAT oldugunu tespit etme cureti gosterdim, yazarin tartismali siyasi gecmisinden dolayi. Konu bu kadar basit iken, yok, Orwell sahit goster, ve Stalinist ilan et beni, simdi, her secimde LP nin kicinda gezen SWP ci yap beni, BBC de calistigimi ima et, bunlar nedir yahu…… Siz once bu cadi avi isini birakin biliyorum Haloween geliyor ve seviyorsunuz bu isi, ama once dersinize calisin: 1- WIKIPEDIA nasil bir kaynaktir? 2- Bir yazar sunum yaparken nelere dikkat eder? 3- Buyuk iddialar tartismasiz belgeler ve sahitlerle desteklenmesi gerekmez mi? 4- Bu yapilmadan hazirlanan calismalara ne not verilir? 5- Siyasi gecmisinde saga sola camur atan bir adam, daha sonra camurdan kacinabilirmi yoksa bataklik hosuna mi gider? 6- Okumadan yapilan elestirilerdeki saik ne olabilir? 7- Yapilan hatalariniz size anlatilinca, ki burda cok acik gerek Hursit gerek Bedii ve gerekse Zileli, bu konuda detayli aydinlatildilar, yapmaniz gereken yeni hatalar uretmekmidir, yok TURKCE konus, Yok Stalinistsin, Yok BBC den misin falan diye laflar mi uretilir, yoksa bu konuda hata yaptim bir daha yapmamaliyim mi denir. Kusura bakmayin ama size Gidin isinize bunlari yanitlamadan sizlerle konusacagim bir sey YOK’ demek zorundayim. isteyenler ACIK GAZETEDEN emailimi alip bu tartismaya orda devam edebilirler. Cunki burda kim neye nicin saldiriyor ya cok asikar, ya da cok katakulliye gelmis durumda….Malum bir cevre bilinen taktiklerle FRAME and NAME politikasi yapiyorlar, ellerinden alinca FRAME leri yenilerini uretiyorlar. Bu oyun bitti….

Bedii Askin
18 Ekim 2007

Ben sayin Yasacan’dan, G.Zileli’nin kaynak belirten aciklamasindan sonrA,EN azindan “tahrifatcilik” suclamasini geri almasini ve bu noktada ozur dilemesini beklerdim. Zileli, sendeki kaynak bende yok, bendeki baski baska ve orada boyle bir yazi bulunmuyor diyor, ben Wikipedia’dan yararlandim, iste belgesi diyor. Yasacan cevabi yazisinda hala tahrifatin tahribata vardigi yavelerini tekrarliyor. Ben sahsen kendisinin gercegin pesinde olduguna olan inancimi kaybettim. Galiba niyet uzum yemek degil, bagciyi dovmek.


hursit oz
18 Ekim 2007

Yasacan ne yazik ki kacak guresmeye devam ediyor. Zileli, Wikipedia’dan yararlandigi bolumu aktarmis. Bu sefer kendisi, taramam yok bahanesiyle (ilgili satirlari dA MI AKTARAMAZSIN BIR ZAHMET KARDESIM)iddiasina mesnet olan satir ya da bolumleri aktarmadigi gibi, bu sefer de Wikipedia’nin guvenilir kaynak olmadigini ileri suruyor. Peki Wikipedia gibi saygin, bir kurulun degil binlerce kisinin katkisiyla ama suzgecten gecerek yazilan otonom bir kaynak guvenilmez de, Amerikan isgalcilerinin yardakcisi Labour partisini hala, bugun bile “isci sinifinin partisi” ilan edip uyelerini bu orgutun icinde kalmaya ikna etmeye calisan Trockist Militan grubunun, hala tanima serefine nail olamadigimiz ve tam olarak ne dediklerini anlayamadigimiz (cunku Yasacan gercekten kotu bir yazar ve aktarici) ne idugu belirsiz uc bes yazari mi guvenilir? Hadi bunu da gecelim. Burada herkes bu kaynagi gormek istiyor, Yasacan iddiasini guclendirecek yegane delili ileri surmemek icin binbir bahane uyduruyor. Yasacan sizden rica edelim. Bu tartismayi baslatan sizsiniz. Lutfen iddianiza mesnet olan belgeyi ya da yaziyi her neyse (ya da buradaki ilgili en kritik satirlari) bizlere sununuz. Yoksa gercekten ben de sizi iftiraci olarak gorecek, tahrifatcinin da, tahribatcinin da sizden baskasi olmadigini soylemek zorunda kalacagim. Ayrica beni duygulandiran ovguleriniz icin tesekkurlerimi sunarim sayin Zeynep Hanim.

Zeynep Erkut
18 Ekim 2007

Yorumların ve tartışmanın hepsini ibretle ve hayretle okudum. Çıkardığım sonuç solcuların aralarında Hursit Öz gibi derin,gerçekten bilgili,zaman zaman esprili ve Türkçeye hakim bir yoldaşları olduğu için iftihar etmeleri gerektiği gerisi savsata ve değirmende su dövmek. Ellerine, bilgine sağlık Hurşit Öz….Tabi yazarın da…

kandil yag
18 Ekim 2007

acaba bu kitabi nasil buldu,nereden,neden böylesi bir duruma gelir bir yazar.Yasacanin yazdiklari daha inandirici,yani anayamadigim bir kitabi iki kisi okumussa ve ikiside kendilerinin görüsünden cok kitap icinde yazilan gercekler icin tartisiyorlarsa, durum acik..Yazik.Iste kardesim gercekler hic bir engel tanimiyor. Burda Gün Zileli cok iyi düsünmeli.Yasacanin elestirilerini ciddiye alsa iyi olur.Yinede kendisi bilir.

Mustafa Yasacan
18 Ekim 2007

Gun Zileli, Hursit Oz, Bedii Askin a Bay Gun Zileli, sizin yargiclariniz ve savcilariniz, size cezalarini kestiler. Bildigim her magdurun hakkini savunabilecegim konusunda bir kisitlama koyabileceginizi sanmiyorum. Tahrifat eger bilinerek yapilirsa Tahribat oluyor, bunu pek iyi becerirsiniz, bilirim. Tarayicim yok, onun icin sunamiyorum, WikiPedia gibi bir ansiklopediyi kullanmanizi tavsiye etmem, en azindan birinci el sahit olarak. Bilmem bilirmisiniz, bir takim maddeleri, kendisine Profesorum diyen teoloji ogrencisi tarafindan yazildigi tespit edilince, ogrencilerin kaynak olarak gostermeleri kabul edilmiyor. Sizede onerim kaynaginizi gozden gecirin. Sorun benim neyden kacindigim degil, siz bir sunum yaparken kullanidiginiz kaynaklar ve bu kitaba iliskin yaptiginiz arastirmanin guduk kalmasi. Ben kaynaklarimi size sundum, gule gule kullanin. Bedii Askin, yazimi ben tekrar okudum, anti komunist birlesik kelimesi 3 kez gecmis sanirim, 3 unde de Jan a ithaf edilmemis. Dikkatli okumanizi tavsiye ederim. Hursit beyefendi , Kronstad dedinizde Sovyet Birlesik Liderliginin kararlarini istediginize yamayabilirsiniz ama, bu isten Stalinistler karli cikar. Lafi cimbizliyarak kullaniyorsunuz, yoksa sizdemi AYDINLIK geleneginden allanip pullanip yazarimizla ayni cenaha aliskanliklarinizi degistirmeden uctunuz. SAVAS DONEMINDE BBC DE calismis dedim, BBC de her calisan demedim. Okuduklarinizdan ne anladiginiz onemli degil sizin icin, gormek istediginiz karsiniza cikmayinca istediginiz sifatlara burunup, istediginiz sifatlarla dovusuyorsunuz. Bosuna ugras…

Gun Zileli
18 Ekim 2007

Yasacan’in tahrifat yaptigimi iddia etmesine yol acan, Wikipedia’nin Jan Valtin’le ilgili bolumunden ilgili pasaji asagiya kopyaliyorum. Ingilizce bilen arkadaslar incelesinler, bakalim herhangi bir tahrifat var mi benim yuazdiklarimda. Daha once de dedigim gibi Yasacan’in sozunu ettigi metin ya da o baski bende yok. Trockistlerin yazdigi bu metnin ilgili bolumlerini aktarmak da Yasacan’a dusuyor. Benim yararlandigim Wikipedia anlatimi asagida: He was subsequently arrested by the Nazis and brutally tortured. But the GPU made contact with him inside jail and instructed him to defect to the Nazis and act as a double agent for them. This plan was successful, and the Nazis then sent him to Denmark to make contact with the GPU again. However they kept his wife and son hostage in Germany. But once again he fell out with the GPU leadership, who kidnapped him ready for transportation to the USSR. But he escaped, and fled to the United States. The GPU – Valtin accuses again Ernst Wollweber – took their revenge by publishing an article about him by the American communist newspaper the Daily Worker. This let the Nazis know that he had tricked them, and the Gestapo had Valtin’s wife killed. Valtin was penniless and destitute when he arrived in the United States and worked at a number of menial jobs before joining the US army during the second world war. After the war he was investigated by the House Committee on Un-American Activities but cleared. He was granted US citizenship in 1947.

hursit oz
17 Ekim 2007

“Sovyet devrimini sahaseri Trocki” mi? Guldurmeyin insani ALLAHASKINA. Trocki degil midir devrimci Kronstadt bahriyelilerini uzerine Kizil orduyu saldirtan ve Sovyet Devriminin olum fermanini (ve Stalin’in yolunu acarak kendi olum fermanini) boylece imzalayan. Ote yandan, okuyucu olarak Yasacan’in eger dedigi gibi 20 yili askin zamandir bu islerle ugrasiyorsa, bu konuda ne yazdigini sormak hakkimiz degil mi? Yazmamis olabilir tabii, ama o zaman da bu Stalin savunusu gayretkesligi dikkat cekici olmaktadir. Orwell BBC’de calisarak egemenlerin ne kadar guven digi birisi oldugun gostermis. Cok arastirma meraklisisiniz, BBC’de bugune kadar calismis olanlarin bir listesini cikarin bakalim, ne goreceksiniz? Bu insanlarin hepsi otomatikman Ingiliz ajani mi oluyor yani. Ayrica boyle atip tutanlarin gunun birinde BBC’den bir teklif aldiklarinda na sil kosa kosa gorev aldiklari da bilinen bir baska gercektir.


Zileli Gun
17 Ekim 2007

Sayin Yasacan, Bu islere kalkismissiniz ama daha Turkceyi bilmiyorsunuz, boyle konularda ukalalik yapmayi sevmem ama bir duzeltme yapayim:TAHRIBAT degil, TAHRIFAT olacak. Konuya gelecek olursak, bendekib baski sizdekinden farkli, yazima dikkatli baksaydiniz gorecektiniz. Bendeki baski Ak Press. 2004 baskisi. Bendeki baskida sozunu ettiginiz metin yok. Eger olsaydi, orada ne yaziyorsa onu da aktarirdim. Ben ek bilgileri Wikipedia’dan aldim ve orada Valtin’in sorusturmaya ugradigi ama aklandigi yaziyordu. Wikipediya’ya bakarsaniz bunu gorursunuz. Bir insana tahrifat yapma suclamasini yoneltirken dikkatli ve vicdanli olmak gerekir. Neyse ki sacvi ya da yargic degilsiniz. Yoksa elinizden cekecegim vardi. Ayrica elinizdeki baskida madem boyle bir metin var, buradan ilgili satirlari cevirip neden aktarmiyorsunuz. Sayfalarca yazmaya usenmiyorsunuz da neden bunu yapmaktan imtina ediyorsunuz. Ote yandan sizin beni savunmaniza muhtac degilim, sag olun, ben almayayim. Sizden tek istedigim ilgili satirlari buraya aktarmanizdir. Aksi halde iftiraci durumuna dustugunuzu unutmayin.


Mustafa Yasacan
17 Ekim 2007

Bundera ve Gun Zileli’ye, Bundera, ben G.Orwell le ilgili bilgiyi Ingilterede gecen yil okudugum gazetelerden aldim. Sovyet iddialari beni ilgilendirmez. Ancak savas doneminde BBC de calismis olmasi Ingiliz Gizli servislerince ne denli guvenilirligini ortaya koyuyor. Dolayisiyla, sorun Sovyetiklerin ne dedigi degil, sorun yasadigi ulkenin kayitlarinin ne dedigi. Ancak G.Orwell uzak goruslu bir adam olarak, gunumuz Ingilteresini iyi tanimlamis. Kameralar, ajanlar, dinleme mekanizmalari domuzlarin insanlar uzerindeki egemenligi vesaire… Sayin Gun Zileli, kitab elinizde, bendeki baskisi ile sizdeki ayni olmali. Fortress Book dan Kasim 1988 de basilmis Ingilterede, 1941 baskisinin ardindan. Postscript Lynn Walsh tarafindan yazilmis, arastirmalar 3 kisi tarafindan Augustos 1988 de tamamlanmis. Sizin yaptiginiz tahrifat Jan Valtinin ABD deki konumuyla ilgili. Ornegin sorguya cekilme ile tanikligi karistirabiliyorsunuz, ayrica savastan sonra diyerek Jan’i akliniz sira magdur olarak gostermeye calisiyorsunuz. HUAC de ki davet ve sunum 1941 de. Bunu sizde en az benim kadar iyi biliyorsunuz. Ayrica tutarli Trockistler bu tur bir malzemeye gerektigi degeri vererek okuyorlar, cimbizlayarak degil. Sovyet devriminin sahaserlerinden Trockinin de bu yazim hakkindaki gorusleri malumdur. Hursit beyefendiye, nerde ne yazdigim sizi pek ilgilendirmez. Ancak kamuoyu onundeki yazimlarda tahrifatlari kim olursa olsun ortaya cikartabilirsem ne mutlu bana. Burda Gun Zileliyle karsilasmamin nedeni Acik Gazete okuyucusu olmamdir. Kitaplariyla ilgili degerlendirmelerim de ona DONEK diye saldiranlara karsi onu savunmakligimdir, ki ayni gelenekten gelmiyorum. Ancak kendisi geldigi gelenegin pis bir aliskanligini halen daha tasiyor; TAHRIBAT yapmak. Meraklisina, kitab satilmaktadir, ne Turkcesini nede Ingilizcesini buraya tasimak luksune sahip degilim. Sayin Gun Zileliye basvurup dedigim kismi edenibilirsiniz.


Bedii Askin
17 Ekim 2007

Bakin Yasacan, bu “anti-komunizmin egmegine yag surme” son derece kritik ve gorece bir mevzudur. Ornegin, herhangi biri de cikip, Trocki’yi savunan satirlarinizi anti-komunizm olarak suclayabilir. Ben soz konusu kitabi okumadim ama Zileli’nin aktarmalarindan ogrendigim kadariyla Valtin, “iste komunizm boyle kotu bir seydir” demiyor. Kritik sorun, gercek anti-komunizmle sosyalizm ici hatta disi elestirileri birbirine karistirmamaktir. Yoksa ortalik suclamaktan gecilmez. Siz simdi birakin su ABD kurumlarini filan (50 sene sonra da biri cikip AB yuksek mahkemesine basvuranlari sinif isbirligi ile suclayabilir ornegin) bize VALTIN’in anti-komunizm iceren birkac cumlesini lutfedip cevirin de biz de ikna olalim.


Gun Zileli
17 Ekim 2007

Sayin Yasacan, Sozunu ettigi postcript’leri ya da belgeleri yollarsa Acik Gazete’ye hem herkes okumus olur, hem de tartisma daha verimli yurur diye dusunuyorum. saygilar.

BUNDERA
17 Ekim 2007

Yasacan, masallah Orwell’i de ajan ilan etmis. Tabbi, Orhan Pamuk da batinin “ajan”i degil mi zaten? Bir de tuhaf olan, kapitalist ulkelerin soyledigi hicbir seye inanmadigini soyleyenlerin onlarin istihbarat orgutlerinin aciklamalarina, “belge”lerine aninda inanivermeleridir. Orwell’in ajan oldugu suclamasi hic de yeni degildir. Soguk savasin basindan beri Sovyet yanlilari bunu soyler durular. Ama 1984 yine de dimdik ayaktadir.

timur inceel
17 Ekim 2007

Stalinciler D.Perincek’in Stalinciligini nereye saklayacaklarini bilemiyorlar. Son ornek sayin Kasar. D.Perincek, Stalinciligin varacagi son noktayi gosteriyor. O son noktaya zaten Stalin’in kendisi de varmistir. STALIN, HITLER’DEN BILE DAHA FAZLA KOMUNIST OLDUREN KISI OLARAK GECMISTIR TARIHE. BU BOYLE BILINE.


hursit oz
17 Ekim 2007

sayin Kasar arkadas Stalin’in “ici dolu” ya da “bosaltilmamis halini sunarca cok seviniriz dogrusu. Yasacan arkadas ne kadar cirpinsa da bu bakisiyla Stalincilerle yan yana dusmekten kurtulamayacaktir. Trocki’ye sarilmasi da bos bir cabadir. Cunku Trocki zaten Stalin’in oncelidir. Stalin’in muhalifi olarak bir saygiyi hak eder ama bu kadar, onun davranislarini ornek olarak gostermek sacmadir. Yasacan arkadas bir metinden bahsedip duruyor, bahsederse biz de bu metni bir gorelim. Acik Gazete elektronik oldugundan sayfalari boldur, bir zahmet Turkcesini, eger cevirmek zor gelecekse ingilizcesini su acik sutunlarda sunARSA SEVINIRIZ VE BELKI BIZLER DE IKNA OLURUZ. oTE YANDAN, g. zILELI’NIN yazisina yeniden baktim. Valtin’in Amerika’da yargilandigi bilgisini Wikipedia’dan aktarmis. Wikipedia yalan soyluyor diyorsaniz o baska. Hem bu ne telastir anlayamadim gitti, Birisi Valtin’in bilinen gercekleri daha da carpici bir sekilde nalatan kitabini 60 yil soonra Tr kamuoyunun gundemine getirdi diye mi? Yoksa Stalin’in suclari aciga cikinca bir seyler mi kaybedeceksiniz? Siz Yasacan, madem ki 20 yildan fazladir bu konularda okuyup cizmektesiniz, neden bugune kadar bu konuda tek bir satir kaleme almadiniz da (eger varsa ozur dilerim simdiden)bir G. Zileli’nin yazisi karsisinda kolllari boylesine atesli bir sekilde sivadiniz. Bence G.Zileli anarsizm maskesi takmiyor ama siz Stalin elestirmeni maskesi takmaya calisiyorsunuz.

Mustafa Yasacan
17 Ekim 2007

ONCE OKUYUN DIKKATLICE. 1- Stalinin suclarini anlatmaya Jan’in hayati yetmez. O, haftada 10 dolara yazdigi kitabin murvetini gormeden gitti. 2- Sovyetler Birligine ve komunizme karsi savas, o yikilana kadar durmadi, savasin adi SOGUK oldu, 1946 dan sonra, ama anti-komunist makinalar daha 1938 lerde kurulmaya baslamisti. 3- Okuyucuyu yaniltan, ozellikle Jan Valtin’i allayip pullayarak onumuze koyarken bazi noktalari unutan Gun Beydir. Burda yazanlarin cogu Gun’un avukatligina soyunmuslar. Kolay gelsin. 4- Kitabin POSTSCRIPT bolumu bana yazari ve Gun Zileliyi bir daha tanitti. Isterseniz aderesinizi verin gondereyim. Isterseniz Gun’e sorun o anlatsin size. 5- Orwell’in MI5 maasli oldugu gecen yil acilan dosyalarda cikti. Fazla soze gerek yok, anti-komunist makinanin satin aldigi ruhlar icin. Bu Orwell’in kalemini ve ongoruerini yok etmez. Gecenlerde bir yazar, Tony’in halefi ile Demir lady’i gorunce Domuzlar iktidarda diyordu…. 6- Jan Valtin’in degerlendirmesi bana dusmez. Onun allanip pullanarak, hemde kimi dogrularinin yanisira, yanlislarini bir daha tahrif ederek yapayanlis hale getirenler utansin. 7- Stalinin terror yillari icin okunacak o kadar malzeme varki, olulerin bir kisminin haykirisi duyulmadi henuz. Ornegin kimi sovyet yazar ve sairlerin esleri… 8-Trocki boylesi bir malzemeye (Jan Valtin) in HUAC deki anlatimlarina karsi oldukca dikkatle yaklasmis. Yazarin dikkatlice arastirilmasindan sonra da kendisine yoneltilen HUAC davetini nazikce redddetmis. TRocki Stalin terrorunun odak noktasi olarak, boylesi bir reddi acaba hangi saikle yapiyordu, bir dusunun. Okuculardan dilegim, kitap ortalikta temin edilebilir. Buyrun okuyun, iyi olur, boylece kafalarin nasil calistigi ortaya cikar.

kasar eski
17 Ekim 2007

Bence, sorun Gün Zileli ve Dogu Perincek sorunu..yillarca ic hesaplamalarini tamamlayamamis bir kafanin ürünü.Dogu bu gün Stalinin ici bosatilmis halinin kendisiyle bütünlügünü ile devlete,kendisinin verilen görevlerini gecmisten bu güne kadar süre gelen gelenegini sürdürdükce Zileli de onun karsi tarafinda kendini ispatlamak icin elinden geleni ardina koymayacagini göstermistir..Zilelinin icindeki firtinalar ve yazdiklari bunun bir ürünüdür..Kendisini ifade edecegi bir kürsüsü olmali, tüm siyasetciler gibi oda ne yazik ki Anarsizm olmustur..Sorunu kendisini var etmektir bu politik areneda.Oda digerleri gibi hic bir farklari yok aslinda birbirlerinden…Ve tarih bize ve sizlere herseyi gösterecektir..

Demet Er
17 Ekim 2007

Bu kitap 1941 yilinda yayimlanmis. O zaman soguk savas yoktu ki, tersine Avrupa’da korkunc bir sicak savas hukum surmekteydi ve ABD ile Sovyetler Birligi muttefikti. Soguk savas bundan on yil sonra ki, o zaman da. Zileli’den ogrendigimize gore, Valtin, 1951 yilinda, 46 yasindayken olmus. Butun bu dediklerinizi oldukten sonra mi yapti acaba? Lutfen okuyucuyu yaniltmaya kalkismayalim.

saliha Sel
17 Ekim 2007

Mustafa Yasacan’in yazisi beni pek sasirtmadi. Gecmiste de Orwell icin yapilmisti ayni iddialar. Stalinistler olgular ve fikir duzleminde basa cikamadiklarinda, karsi tarafin ajani suclamasini yapiverirler hemen. Zaten milyonlarca insan boyle kaldirilmadi mi ortadan?

timur inceel
17 Ekim 2007

Mustafa Yasacan bir de ihbarci Aydinlik geleneginin bugunku temsilcilerine, ornegin Dogu Perincek’e sormali bu konudaki fikrini. O zaman, kendisini mi, yoksa Zileli’nin mi ihbarci gelenekle yan yana durdugunu gorecektir.

hursit oz
17 Ekim 2007

Mustafa Yasacan, oyle anlasiliyor ki, Stalin’in suclarinin ortaya dokulmesinden pek rahatsiz olmus. Bu akil almaz suclarin uzerine gidecegine Jan Valtin ve G.Zileli’ye catmayi ya da onlarin uzerine golge dusurmeyi tercih etmis. Bu tur bakis, sadece ve sadece Stralinizmin ne tur insanlardan guc alip dunya devrimci hareketini bu hale getirebildigini ispati.

Hakkında Gün Zileli

Okunası

Tarihte Bireyin Rolü Üzerine İki zıt Bakış

Artıgerçek İngiltereli yazar John Gray’ın Kuklanın Ruhu-İnsan Özgürlüğüne Kısa Bir Bakış (Çev: Dürrin Tunç, YKY, …

Tek yorum.

  1. It’s wonderful that you are getting thoughts from this article as well as from our discussion made at
    this time.