O.Gürsel Yazıları

Ogürsel / Barbar Burjuvazi ve kaçınılmaz “kaderimiz”…

Romalılar barbarı, “elinde hiçbir tahrik edici sebep bulunmamasına karşın, sırf zarar verecek güce sahip olduğu için zarar veren topluluk ya da uygarlıklar” olarak tanımlamış. AKP “burjuvazisi” de yağmasını haklı kılacak; yağmasından bir uygarlık yaratabilecek arzuya, bir “tahrik edici sebebe” sahip değil. Ama “zarar verecek güce sahip” bir topluluk olarak Barbar …

Devamını Oku

O. Gürsel / Proje Okulları

ogürsel/”Proje okullar” ve 1975, Milliyetçi Cephe İktidarı.. “İlk saldırıyı kimin başlattığını gördüm, Hakim bey.”                   “1974 Sonbaharı. 14 yaşındayım. Nazilli Öğretmen Lisesi 1. sınıfına başladım. Yatılıyım. Memleketim çok uzak. İçime sık, sık bir gariplik çöker. Öğretmenlerimi sevdim. Çoğu Abla, abi gibi. Güleryüzlü, anlayışlı. Okul, ayrı, ayrı dershaneleri, laboratuarlı derslikleri, …

Devamını Oku

ogürsel / Hayatı Düşünceler-Yazılar değil, örgütlenmiş düşünceler-insanlar yönetir. (1)

    Uzun zamandır her bir kaç saatte internet gazetelerine, tweetlere bakıyorum. “Her an, her şeyin olabileceği” ülkede, yeni bir korkunç hadise, “alışılmış” dışı büyüklükte cinayet ve katliam haberi arıyorum. Yüz yılı doldurmamış bir devletin ve toplumun “darmadağın” halini artık kimse görmezden gelemiyor. Herkes biliyor! 1. Kürt sorunu çözülemedi; Doğu’da …

Devamını Oku

O.Gürsel / Suçsuz Suçlular; Masum Suçortakları!  

    “Şeytanın başarılı olması için gerekli olan tek şey, iyi insanların        hiçbir şey yapmamasıdır.” (EDMUND BURKE)   Biz “kötü” değiliz; kötü olan “Şeytan”. “Kötülükleri” O yaptırır.  Dışımızda yaşar; taşlama uzaklığında. Şöyle bir şey; “Hakim bey; Miki’ye uydum!” Ya da “üç harfli” biri geldi… O kadar inandırıcı! Bilinen egemen …

Devamını Oku

O.Gürsel / Eski dost’tan mektup ve kaderine gülümsemek…

  “Sevgili…                 Kaldığım yerden devam ediyorum. Ülkemizi kurtarmaya çalıştığımız 70’li yılları anımsa. Nice emekle kazandığımız fakültelerden atılmayı, işkence, hapishaneleri göze aldığımız ve yaşadığımız zamanları gözünün önüne getir. Ne istemiştik ki; mazlumlardan, ezilen-sömürülenlerden yana çıkarak özsaygı içinde bir hayat. Geldiğimiz yere bak. Bugün sıkılmadan yazıyorum. “Ülkemizi kurtaramadık; bari evladımı kurtarsam!” …

Devamını Oku

ogürsel / MEŞRUİYET KRİZİ 

  “İnsanları çileden çıkaran şey aslında, iktidarın işleyişi ya da boyun eğme alışkanlığı değil, meşru olmadığını düşündükleri bir gücün varlığı ve gasp edilmiş ve baskıcı olarak gördükleri bir iktidara boyun eğmekti.” (A. Tocqoueville. 1835)   Hukuk alanında iki ayrı meşruiyetten bahsedilir. İlki anayasa ve yasalarla çelişmeyen ‘yasal’,  ikincisi de binlerce …

Devamını Oku

ogürsel / “Nebu”, bir “Neo” Osmanlı projesi daha mı? Çok’lu yönetim; Federasyon-Eyaletler sistemi…

                    Modern hayat çok boyutlu; Klasik Üniter yapı, tek boyutlu. Elinde yalnızca “çekiç” var; son 35 yıl; hep “çekicine”, şiddet’e sığınıyor. Tek hayali, tek yeteneği, tek vaadi var. İtiraf ediyor; “Kıyamete kadar savaş!”                   “Dünle beraber gitti, cancağızım, ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek …

Devamını Oku

Gürsel Erk / “SIĞINAMAYANLAR”

      ogürsel/“SIĞINAMAYANLAR”. Aytekin Yılmaz (*)             A Kitabın ilk cümlesi “Kendine kalbi olan bir yol seç!” Roman ilerledikçe kuşkuya kapılıyoruz; yoksa bilinen 19. yy Sosyalist Mücadele geleneğinin, bu gelenek yoldaşlığının; Leninist-Stalinist sosyalist pratiğinin bir “kalbi” yok muydu? Zamanında itiraf edilmiş; “Parti dışında bilmektense, parti içinde yanılmak evladır!” Bu söylem, …

Devamını Oku

Gürsel Erk / Ekim Devrimi’nden Gezi Direnişi’ne; Çanlar

Kitap Eki’nden alınmıştır.  0 BY GÜRSEL ERK ON 27 NİSAN 2016EDEBİYAT, ROMAN Çanlar romanı bizi, E. Hobsbawm’ın o “kısa yüzyılı”, 20. yy’ın ilk yarısında, Rusya, İstanbul, Paris ve İspanya’da gezintiye çıkarıyor  “Devrilseler de imtiyazlı hayatlarını devam ettirmesini bilmişlerdi. Biz üstesinden gelememiştik bunun. Belki de sebebi, babamın aslında bir soylu değil, bir asil olmasıydı. …

Devamını Oku

Ogürsel / Marks’ın “Bir Çuval Patatesi” (4)

  “Küçük toprak sahibi köylü” iktidarına ait temsiliyetin belgesi.                    “aynı cinsten büyüklüklerin basit bir toplamı ile, hemen, hemen patates dolu bir çuvalın bir çuval patates meydana getirmesi gibi, aynı biçimden oluşmuştur.” LOUİS BONAPARTE’İN ARKASINDAKİ TOPLUMSAL GÜÇ; “Bonaparte … Fransız toplumunun en kalabalık sınıfını, yani küçük toprak sahibi köylüleri temsil etmektedir….Küçük …

Devamını Oku

ogürsel / MARKS’IN PATATESLERİ (3)

  SOSYAL DEMOKRAT PARTİCİLİK                 “Proletaryanın toplumsal taleplerinin devrimci sivriliği giderildi ve onlara demokratik bir ifade verildi. Küçük-burjuvazinin demokratik taleplerinin salt siyasal biçimleri kaldırıldı ve sosyalist noktaları ortaya çıkarıldı. Böylece sosyal-demokrasi yaratıldı.” Cumhuriyetçi ve de “Sosyal Demokrat Parti”, uzun zamandır işçi sınıfı terimlerini kullanmaya utanıyor. “Emekçi kardeşlerim” retoriği ile yetiniyor. …

Devamını Oku

ogürsel / MARKS’IN PATATESLERİ (2)

KABİLE’NİN REİSİ; BAŞKAN OLUR MU? Ülkede yaşanılan çatışma, yokolmakta olan kültürün son direnişi; o yüzden bu denli acımasız; her ahlaksızlığı, kalleşliği yapmakta kendinde hak bulabiliyor. 1850’lerin Fransa’sı! “Küçük toprak sahibi” zihniyetin, iki yüzlü kasaba esnafı kültürünün çırpınışı; hayatını uzatma gayreti içinde “reis’e” sığınıyor. ” Seçilmiş Ulusal Meclis, ulusa metafizik bir …

Devamını Oku

ogürsel / “MARKS’IN PATATESLERİ” ve BONAPARTİZM (1)

Karl Marx’ın Louis Bonaparte’in 18 Brumaire’i yeniden “vizyona” girerken “Küçük köylüler, üyelerinin hepsi aynı koşullar içinde yaşayan ama birbirleriyle gerçek ilişkilerle birleşmemiş bulunan muazzam bir kitle meydana getirir… Tarla, köylü, ailesi; onun yanında bir başka tarla, bir başka köylü ve bir başka aile. .. Böylece.. (bu köyler) aynı cinsten büyüklüklerin …

Devamını Oku

O.Gürsel / Bir ülke bir savaşa neden, nasıl sokulur? –

Son günlerde gazetelerde, TV’lerde söylenen, net’te yazılanlar uykularımı bozmuştu. Vicdanı mı, cüzdanı mı, insafı mı, insanlığı mı, ruhu mu kuru kimi yazılamacı tayfası; “kanla” da doldurulan bir “havuz’dan” da beslenen kurbağalar aralıksız vıraklıyor, savaş tamtamlarını bir rock bateristi coşkusuyla çalıyorlardı. Silahlı, bombalı çatışmalarda ölecek on binlerce hayatı umursamadan, konforlu TV …

Devamını Oku

O Gürsel / SAVAŞI MI, BARIŞI MI; ÖLÜMÜ MÜ, HAYATI MI SEÇECEĞİZ?

Dört gün sonra, bir seçim yapacağız. Kendimizi kandırmayalım; 1 Kasım’da yapılacak bu tercih yalnızca A, B, C veya D partilerinden herhangi birine oy vermek olmayacak. Bu seçimde ya SAVAŞ’ı ya da BARIŞ’ı seçeceğiz. Hangi tarafta olacağız; ülkemizin sorunlarını dayatmayla, muhalefeti susturarak, inkâr ederek, hatta öldürerek “çözmeyi” vadedenlerden mi, yoksa dindarın, …

Devamını Oku

ogürsel / SİNEKLERİN UĞULTUSU

19 yıl önceydi. Gencecik çocuklar, onca ölüme karşın yine de, halaylar çekilerek otobüslere bindiriliyor; sırtlarına, yüzyılların günahı ve kabileci önyargılar yüklenerek Doğu’ya, “savaşa” gönderiliyorlardı. Savaş şiddetlendikçe, “kazanılsa” da kaybedilecek bir savaş olduğu anlaşılmıştı. Yine de gençler, o bilinen Devlet-İktidar hırsı ile ölüme gönderildiler. “o oğullar ki bir akşam öğretilmiş tantanalarla …

Devamını Oku

ogürsel / YAŞAYAN TARİH (Ulus Devlet 3)

TARİH NASIL YAZILIR? Her toplumsal-siyasal olguya ait yazılmış üç ayrı tarih yazımı var. Yine de “hakikat” (bence) bu “üç” yazımın da dışında kalıyor. Çünkü ilk iki yazım “taraflı-faydacı” bir zihinle kotarılmış ve 3.’sü doğa-toplumsal tarihin ürünü “insanın” tinsel bütünlüğü gözardı edilerek yazılmıştır. İlk iki “yazılama” tarzı kendini kayırma, haklılığına iman …

Devamını Oku

ogürsel / İKİ SORUN, ÜÇ İDEOLOJİ. YOL AYRIMI; DİKTATÖRLÜK ya da ÖZERK BÖLGELER

A. Tocqueville 1789 Devrimi ile sonlanacak toplumsal süreçleri inceliyor. 1850’lilerde yazdığı “Eski Rejim ve Devrim” kitabında 1775 yılında önerilen reformların uygulanılmasındaki güçlüğü anlatmak için, “sanki her biri de ayrı idare talep edecek olan üç farklı kilise-çevresi vardı. Güçlük, çözümsüzdü” yazmış. “Çözüm” verili toplumsal koşullar-yasalar içinde gerçekleşemedi ve 1787’de istenildiği gibi …

Devamını Oku

ogürsel / SURUÇ KATLİAMI ve HAYATA DÜŞMAN IŞİD

Kuşkusuz IŞİD Emperyal politikaların aracısı ya da yan ürünü olabilir. Yerel zorbaların ince iktidar hesaplarının piyonları, Sünni Halifelik rüyası ile yatıp, kalkanın kışkırtması; ABD’nin Irak işgaline tepkilerin birikmiş öfkesi ile uyandırılmış bir canavar olarak da açıklanabilir. Hiç bir şey olmayanı olduramaz. Ve IŞİD bu coğrafyaya aittir. Başka yerde “üremedi.” Doğum …

Devamını Oku

ogürsel / İdeoloji üretimi; Panislamizm, Galiyevizm.

ogürsel / İdeoloji üretimi; Panislamizm, Galiyevizm. Ulus Devlete İdeoloji arayışı. (Ulus Devlet Paradigması 2) Ulusalcılığın ideoloji arayışıdır Galiyevcilik. Bolşevik Köle-İşçi Devletçiliğin yeni versiyonu; Milliyetçi Sosyalizm. Çin’de de olduğu gibi. Düşünmemize gerek kalmadan “iman edeceğimiz”, boğazımıza takılmadan, “kabile büyücüsünün” okunmuş suyu ile yutulacak bir “hayat hapı”, bir ideoloji (*) arıyoruz. Nefes …

Devamını Oku