Gün Zileli Aşk ve Devrim
Eski Yunan Site Devletlerinde işletilen ‘DOĞRUDAN DEMOKRSİ’ de köleler ve kadınlar sürecin dışındaydılar. Sistem sadece özgür yurttaşlar tarafında işletilmişti.
1871 Paris Komünü ise yönetimde yoğun bir karmaşa yaşamış ve iki ay dayanabilmişti.
1917 Marksist-Leninist devrim ve devamındakiler ise öncü parti kanalı ile işletilmişti.
Her üç yönetim şekli için söylenmedik söz olacak ki, hala üzerinde değerlendirmeler sürdürülüyor.
Eski Yunan’dan yaklaşık 2500 yıl, Paris Komününden yaklaşık 140 yıl ve İlk Leninist devrimden ise 95 yıl sonra sonra Bereketli Topraklar üzerinde ise yep yeni bir yönetim şekli inşaa ediliyor.
Bereketli topraklar üzerindeki adına Demokratik Özerklik denilen bu yönetim şekli modern kleler (işçiler-köylüler-işsizler) ve kadınlarca inşaa ediliyor.
Suriye Kürdistan’ın da kurulan Demokratik Birlik Partisi (PYD) eş başkanı Asya Abdullah’ın Perwer Baş ile gerçekleştirdiği söyleşi 19 ekim 2012 günkü Özgür Gündem gazetesin de yayınlandı. Tamamını okumanızı öneririm. Geçmişte yaşanan yönetim şekillerinde farklı bir yönetim inşaa ediliyor Batı Kürditan’da.
Bakın ne diyor Asya Abdullah.
“Batı Kürdistan’ın bütün kentlerinde meclisler kurduk. Her meclise bağlı 17 komite var. Köylerde ise Köy Komünleri var. Köylerin nüfusuna göre yönetimler seçildi. Güvenlikten ve toplumsal örgütlenmeye kadar bütün köyler bu komünler tarafından yönetiliyor.”
Devam ediyor Asya Abdullah.
“Bu yeni bir model, sadece Kürtler için değil, aynı zamanda bütün Ortadoğu’da yeni bir yönetim şeklidir. İlk hayata geçiren de biziz. Aynı zamanda Halk devletsiz kendi kendini yönetiyor. Özellikle dikkat çekmek istiyorum; şimdiye kadar bütün yönetimler ve sistemler üstten alta doğru örgütleniyordu, fakat yönetimimiz alttan üste doğrudur. Bu aynı zamanda yeni bir hayat felsefesidir.”
Şu an Batı Kürdistan Emperyalist kuşatma altında. Dünya solu ise maalesef seyirci.
Oysa “Bi şey (ler) yapmalı”
Önce deve kuşu misali kafamızı kumdan çıkarsak mı ne dersiniz?
bu çok önemli bir süreç… buna dair deneyimler pekçok topluluğa esin verir nitelikte.
Buradaki özyönetimi inşa çabaları kadar sevindirici bir diğer gelişme de PYD’nin Suriye’de hem Esad’a hem emperyalistlere (ve onların güdümündeki İhvancılara) karşı duran demokrat ve antiemperyalist kesimlerle de güçlü bir ittifaka yöneliyor olmasıdır. Ben bu konuda önceleri çok umutsuzdum, ama şimdi görüyorum ki başından beri savunduğum “Suriye’de Üçüncü Cephe” fikri yavaş yavaş hayata geçiyor.
güneşin altında yeni bir şey var batı kürdistandaki bu özgün deneyin çabalarını gördükçe özgürlükçü liberter devrimci birikimlerin ceberrut sisteme rağmen en olumsuz şartlarda bile sistemin mağdurları ve sisteme itirazı olanlarca el yordamıylada olsa inşa edilebildiğini görüyoruz.bu deneyin şimdiye kadarki bütün çabalarımızın ilerisinde olduğu gibi fesatlanmadan gelişebilmesinin önündeki engelleride biz olmadan destek olup başarması için elimizden geleni yapabilmeliyiz.hepimizin bildiği gibi bu doğrudan yerinde demokrasi deneyi ile egemen ideolojinin demokrasi algısı ve anlayışına alternatif proleter demokrasi sistemin mağdurlarının doğrudan gerçek demokrasisi deneyi olarakda görebiliriz.ironi gibi duran bu olumlu işleri ve hayallerimizi gerçekleştirenlerin bölgede en çok mağdur edilen kürt halkından gelmesi ve bu işlerin yapıldığı bütün organizasyonlarda sayın abdullah ocalanın öğretilerinin referans alınmasıdır.şaşırmadım en yaratıcı ve devrimci işlerin asıl mücadelenin yaşandığı alanlar ve oradan yetişen devrimci kadrolardan gelebileceğininde en güzel örneği gibi duruyur.hiç bir çaba boşa gitmiyor
http://www.hurriyet.com.tr/planet/22013625.asp
Suriye Kürdistanı’nda YPG’yi tasfiye planı ortaya çıktı
7 Aralık 2012
Suriye Kürdistanı’nda faaliyet gösteren ve PYD’nin kurduğu silahlı güç YPG’nin, Mesud Barzani’nin himayesindeki bazı Kürt partileri tarafından tasfiye edilmesini hedefleyen bir plan ortaya çıktı. Planda, ÖSO ile PYD muhalifi Kürt partilerinin ortak hareket etmesi öngörülüyor.
ANF’nin haberine göre, Xeber 24 adlı internet sitesi, Hewler’de Batı Kürdistanlı partilerin düzenledikleri toplantıya katılan bir yetkilinin Batı Kürdistan’daki diğer bir parti yetkilisine gönderdiği mektubu yayınladı.
1 Aralık 2012 tarihli mektupta parti yetkilisi, Federe Kürdistan Bölge Başkanı Mesut Barzani ve Dr. Hemid Derbendi başkanlığında yapılan toplantılarda ulaşılan sonuçlardan söz ediyor. Mektupta, “yeni bir döneme başladık, bu da Hewlêr’de (Erbil) düzenlenen toplantılar serisi sonucunda atılan büyük adımlar sayesinde gerçekleşti. Diyaloglarda herkes olumlu bir ruhla hareket etti ve bu da objektif olarak gösterildi. Bu da ortaklığımızın siyasi belgesini tamamlamamızı sağladı. Bu belge genelin görüşü ile kabul edilmiş ve birliğimizin temel ilkesidir. Bazı zorluklar çıkmasına ve özellikle bazı kişilerin yetkilerini koruma istemlerine rağmen, sonuçta Dr. Hemid Derbendi’nin desteği ile bu engelleri aşabildik. Yine herkesi razı olduğu yeni bir örgütsel iskeleti ortaya çıkarabildik. Ayaklarımız yere sağlam basabilmemiz için bölge hükümetinin Sayın Başkan Mesut Barzani’nin doğrudan talimatları ile birçok defa maddi ve manevi destek sunacağının garantisini vermiştir” ifadeleri yer alıyor.
Gerçekleşen toplantılarda Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) ve ÖSO içerisinde bulunan ‘özgürlük taburları’ ile ilişkilerin sürdürülmesi konusunun da tartışıldığını yazan yetkili, ÖSO ile koordineli çalışacak ve Kürt bölgesinde ‘Özgür Ordu’ rolünü oynayacak bir askeri gücün oluşturulacağını belirtiyor.
Mektuba göre temel amaç, “PYD güçlerinin etrafındaki çemberin daraltılması, YPG’nin Batı Kürdistan’da tek askeri güç olarak tanınmaması ve dışlanması.”
YPG’ye karşı oluşturulacak bu askeri gücün Federe Kürdistan Yönetimi tarafından maddi ve manevi olarak destekleneceğini de ekleyen parti yetkilisi, KDP tarafından bunun için belli bir bütçe ayrılacağını, başlangıç için de bir milyon dolar verileceğini ileri sürüyor.
ÖSO ile koordineli çalışılacak, YPG dışlanacak
Mektupta konuyla ilgili ifadeler şöyle:
“Tartışmalar sonucunda bu birlik içinde ortaklık yapan bütün partilerin Özgür Suriye Ordusu içindeki bütün üye ve taburlarını çekerek, askeri bir güç çatısı altında birleştirmeleri kararını aldık. Bu da Özgür Suriye Ordusu’nun yardımı ve ittifakı ile gerçekleşecek.
Oluşturulacak askeri güç Özgür Suriye Ordusu ile koordineli çalışacak. Görevi Kürt bölgesinin askeri sorumluluğu olacaktır. Yani Kürt bölgesini Baas rejiminden kurtarmak için Kürt bölgesinde Özgür Ordu rolünü oynayacak. Bu şekilde bu güç Özgür Suriye Ordusu’nun işbirliği ve bölge hükümetinin desteği ile PYD güçlerinin etrafındaki çemberi daraltabilecek. Bu karar özellikle Savunma Birliklerinin (YPG kastediliyor) Serêkaniyê’de görüldüğü gibi rolünün çok öne çıkması ve artık Kürt bölgesinde tek askeri güç olarak öne çıkmasından sonra alındı. Bu nedenle oluşturulan bu birlik doğrudan bölge hükümetinin desteği ve özellikle Sayın Başkan Mesut Barzani’nin kontrolünde Özgür Suriye Ordusu’ndan “Halk Savunma Birlikleri” olarak tanımlananları uzaklaştırmasını isteyecek. Bu da, belirtilen gücün (kast edilen YPG’dir) bölgede tek güç olmaması ve dışarıda tutulması için yapılıyor.
Özellikle birliğin dış ilişkileri kısa bir süre içinde birlik için siyasi ve meşru bir perde bulacak. Bu şekilde var olan bütün Kürt taburlarının birliği devam edecek. Ardından ise bu tabur, bir Kürt askeri gücü olarak, güçlü bir şekilde ilan edilecek. O zaman PYD’ye bağlı Savunma Birlikleri ile yarışabiliriz. Bu nedenle bölge hükümeti (Güney Kürdistan hükümeti kast ediliyor) bölgede eğitim gören bütün güçleri birliğe teslim edecek. Bu da güçlü bir Kürt ordusunun kurulması için yapılıyor. Ayrıca birliğin askeri çalışmalarını yürütmesi için PDK tarafından belli bir bütçe ayrılacak. Başlangıç için de bir milyon dolar parça parça verilecek. Bu şekilde örgütlü ve askeri bir güçle, bölge hükümetinin desteği ile ülke toprağına geçebiliriz. Yine bu şekilde ortada tek askeri güç olarak görülen ve halkımıza karşı bir tehdide dönüşe Savunma Birliklerinin (Kast edilen YPG) gücünü kırıp uzaklaştırabiliriz.”
Parti yetkilisi mektubunu, bu amaçla yapılan birliğin ilanının Hewler yerine Qamişlo’da yapılmasının daha yerinde olacağını belirterek bitiriyor.
Dr. Derbendi: ‘Toplantı yapıldı ancak askeri güçler tartışılmadı’
Belgeye ilişkin ulaştığımız Dr. Hemid Derbendi, Batı Kürdistanlı 4 parti ile bir toplantı gerçekleştirildiğini, ancak bu toplantıda Batı Kürdistan’daki askeri güçlere ilişkin herhangi bir konunun tartışılmadığını söyledi. Kendisinin de toplantıya kısa süreli katılım gösterdiğini ekledi.
Halep’te ‘Birleşik Kürt Askeri Meclisi’ ilanı yapılmıştı
Mektubun kaleme alındığı 1 Aralık günü sözkonusu anlaşmaya tekabül eden bir gelişme Halep’de yaşandı. Suriye ordusundan ayrılan askerlerin oluşturduğu ‘Birleşik Kürt Askeri Meclisi’ni ilan edildi. El Cezire televizyonu tarafından yayınlanan bir videolu görüntüde, masa üzerine ters konulmuş Federe Kürdistan Bayrağı arkasında oturan Suriye Ordusu rütbeli bir üst düzey asker, bir grup askerle birlikte askeri meclislerin kuruluşunu ilan ediyor. İlanda, Suriye sınırları içinde Kürt halkının haklarını koruyacaklarını belirten kişi, meclislerinin Özgür Suriye ordusu ile çalışacağını söylüyor.
(soL haber)
Mehmet Bedri Gültekin yazdı:
http://ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=4677
http://ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=4680
http://ip.org.tr/lib/pages/detay.asp?goster=haberdetay&idhaber=4814
http://www.aydinlikgazete.com/mansetler/19528-esada-destek-gerekiyordu.html