Devrim ve Sosyalizm Sorunları

Halil İbrahim Özkurt / Devrim Ama Nasıl?

Olduk olmadık değişimlere, iktidar değişikliklerine hatta burjuva reformlarına bile “DEVRİM” dendi.  Zorunlu giysi gibi tek adamların dayatmaları bile devrim olarak gösterilmeye çalışıldı. Bu konuyu biraz irdelemek, tartışmak istiyorum. Yaklaşık 5 bin yıl önce bereketli topraklar üzerinde, sonraları tarıma elverişli olan Sarı Irmak bölgesi, İndus Vadisi ve Güney Amerika’da komünal yaşamdan karşı devrim …

Devamını Oku

‘68’in İki Merkezi: Paris ve Prag

Artıgerçek Lejant Yayınları, bu ay, ilk kez 2000 yılında basılmış Yarılma (1954-1972)’nin gözden geçirilmiş 8. Baskısını yapacak. Kitabı yeniden yayınlanmak üzere gözden geçirirken can alıcı kimi yerlerinin üzerinde yeniden düşünüp bazı düzeltme ve ekler yaptım. Dolayısıyla, kaçınılmaz olarak ‘68 konusunda bazı ek notlarım ve dipnotlarım oldu. Bu notlardan en önemlisi, …

Devamını Oku

Faik Akçay / Kitap Yorum: Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar, Gün Zileli

Daktilo 1984’ten alınmıştır “Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar”1 adlı yapıt, Gün Zileli’nin titiz bir araştırması. Yapıt, SSCB’de sosyalizm adı altında yapılan uygulamaların gerçek yaşama nasıl yansıdığını, özellikle bu uygulamalara karşı çıkan yazar, çizer, düşünür ve politikacılara neler yaşatıldığını gözler önüne seriyor. Gulaglar2, SSCB’de “Toplama Kampları”na verilen isim. Bu kamplar, SSCB’de İşçi …

Devamını Oku

Sosyalizm ve Tek Parti İktidarı…

Artıgerçek Marx ve Engels’in “sosyalist devrim” pratikleri olmadığı, dolayısıyla, doğal olarak böyle bir toplumun yapısı üzerine birtakım saptamalarda bulunmaya teşebbüs etmedikleri bilinir. Bu yüzdendir ki, “sosyalist toplum”un siyasal yapısı üzerine, genel bazı saptamaların ötesinde çok fazla söz etmemişlerdir. Lenin de, 1917 Ekim’ine kadar, hatta ondan sonra bile, “sosyalizmin tek parti …

Devamını Oku

Ersen Olgaç / ”YÜZYILIN GECE YARISI”

Geçen yüzyılın ilk çeyreğinde insanlık ilk kez sınıfsız ve özgür bir dünyaözlemini gerçeğe dönüştürmenin eşiğine yaklaşmıştı. Ekim devriminin yarattığıcoşku dünyanın siyahlarını, beyazlarını ve sarılarını tek bir hedef için, baskısız,sömürüsüz bir gelecek için, dünya devrimi için Üçüncü Enternasyonal’isancağı altında toplamaya başladı. Ancak beş kıtada milyonlarca emekçiyikucaklayan bu devrimci atılım, Üçüncü Enternasyonal’in …

Devamını Oku

Ernest Mandel / GERİ ÜLKELERDE SOSYALİST DEVRİMLER

Geleneksel Marksizm, genel olarak göreceli olarak geri olan ülkelere -Doğu ve GüneyAvrupa ve hatta daha fazla Asya ve Latin Amerika ülkeleri- Marx’ın çok iyi bilinen şuformülasyonu ışığında bakıyordu: daha ileri ülkeler daha geri olanlara bir büyüteçtenbakarcasına, onların gelecekteki hayalini gösteriyorlar. Bu formülasyonun vardığı sonuç şuoldu: sosyalist devrimler önce en ileri …

Devamını Oku

Otorite ve Sorumluluk…

Artıgerçek Birkaç gün önce, aradığım kitabı sormak için Kadıköy’deki bir kitapçıya uğramıştım. Bir genç, bana “Gün Zileli değil misiniz?” diye sordu. Doğruladım. Ayaküstü konuşmaya başladık. Genç, benim kitap, yazı ve çevirilerimden bazılarını okuduğunu ve Flutv’den izlediğini söyledikten sonra, kitabevinin cafesini göstererek “şurada oturup biraz konuşabilir miyiz?” dedi. Oturduk. On sekiz …

Devamını Oku

Savaş Sloganları, Slogan Savaşları!

Artıgerçek Savaşlar sloganlarla yürütülürken sloganlar da birbiriyle savaşır. Savaşan devletler kendilerini kamufle etmek için “barış” sloganını kullanırlar. Savaş bakanlıklarının adı “Savunma Bakanlığı”, saldırı harekâtlarının adı “Barış Harekâtı”dır. Savaş karşıtlarının böyle bir kamuflaja ihtiyacı yoktur, bu yüzden attıkları  “Savaşa hayır!” ya da “bomba değil, ekmek!” gibi sloganlar daha inandırıcıdır. Toplumun içindeki …

Devamını Oku

Troçkizmden Ulusalcılığa…

Artıgerçek Yıllardır izlediğim, kimi zaman yararlandığım, kimi zaman eleştiriler yaptığım [ örneğin bu yılın Mart ayında yazdığım “Kronstadt Tartışması” başlıklı yazı: (https://www.gunzileli.net/2023/03/21/kronstadt-tartismasi/)] Sungur Savran’ın yeni kitabı Bir İhtilal Olarak Milli Mücadele (Yordam, 2023), içerdiği konular ve yeni sayılabilecek yönelişleri itibariyle üzerinde dikkatle durmayı hak ediyor. Çalışma, epeyce tekrar içermesine rağmen, …

Devamını Oku

Ulusalcılık Defnedilirken…

Artıgerçek Ulusalcılık ideolojisi aşağı yukarı yüz yaşlarında ömrünü tamamlamış bulunuyor. Kadim imparatorlukların 1789-1919 arasında çöküp dağılması, ölen imparatorlukların bağrında ulus-devletlerin ve milliyetçiliğin doğması sonucunu vermişti. Buna paralel olarak, eski sömürgeci sistemin 20. Yüzyıl boyunca çözülüşüyle ortaya yeni ulus-devletler çıktı. Bu gelişmeler, ulusalcı ideolojinin barutunu oluşturdu. BAKÛ KONGRESİ’NDE VE KOMİNTERN II. …

Devamını Oku

İbrahim Özkurt / MARKSİST SOL, ULUS DEVLET İLE MİLLİYETÇİLİĞİN, TEMSİLİ DEMOKRASİ İLE PARLAMENTONUN ESİRİ OLDU.

Yalansız sitesinden alınmıştır. Burjuvalar, bilimi ve üretim tekniklerini sahiplenerek imparatorlukları parçalayıp ulus devletler inşa ederlerken, temsili demokrasi ve buna bağlı olarak parlamentoyu koydular kitlelerin önüne. Milliyetçiliği ise ulus devlet dini olarak pazarlamayı başardılar. Öyle ki, zamanla semavi dinler yetmiyormuş gibi, milliyetçilik ulus devletlerin en güçlü dini haline getirildi.  Marksist sol …

Devamını Oku

Sınıf ve Özgürlük…

Artıgerçek Bir arkadaş, twiterde, geçen haftaki “Devlet-Özgürlük İlişkisi” yazımın altına şu notu düşmüş: “Hangi devlet, kimin özgürlüğü ya da hangi özgürlük, kimin devleti. 17 bolşevik devriminden sonra işçi sınıfının devleti kime özgürlük tanımalıydı, burjuvaziye ve feodal beylere mi? demek istediniz.” Soru sormadan düşünmek olmaz. Bu bakımdan, katılmasam da, bana yönelik …

Devamını Oku

Sol’un Geçmişteki Takıntıları…

Artıgerçek Sık sık duyuyorum, kimi arkadaşlar, “senin Sol’dan başka derdin yok mu? Durmadan sola vuruyorsun” diyorlar. Birincisi, eleştiriyi “vurma” olarak değerlendirmek oldukça muhafazakâr bir bakış açısıdır. İşin aslı, bir düşünceyi “vurmak” istiyorsanız onu eleştiriden azade tutun! İkincisi, sol kökenden geldiğim için öncelikle solu değerlendirmem çok doğaldır. Üçüncüsü, solu, bugün de …

Devamını Oku

Söylemler ve Gerçekler!

Artıgerçek Fransa’da polis kurşunuyla öldürülen 17 yaşındaki Nael’in anısına… Hayat paradoksal ve ironik bir tarladır. Bu tarlada bol demagoji ve yalan yetişir. Neredeyse bütün ürünler hormonlu söylemlerle sulanmıştır. Gerçek, toprağın derinliklerine gömülürken hormonlu söylemlerle beslenmiş yalan bitkileri gerçeğin temsilcisiymiş gibi gökyüzüne yükselir. Bazıları toprağa öylesine kök salar ki, sökmeniz mümkün …

Devamını Oku

Toplumsal Mücadeleler ve “Saate Bakmak”…

Artıgerçek TOPLUMSAL MÜCADELE TARİHİNE İLİŞKİN KİTAPLAR Eskiden beri ilgilenirdim ama belki de yaşımdan dolayı (77) toplumsal mücadeleler, devrimler ve karşıdevrimler tarihiyle son on yılda daha fazla haşır neşir olmaya başladım. Artık büyük ölçüde bu tarihe ilişkin kitaplar çekiyor beni. Elbette, Kafka okumaları en başta olmak üzere edebiyatı da bir yana …

Devamını Oku

Müslüm Üzülmez / Bazı Şeyler Maalesef Unutulmuyor

Diyarbakır Tigris gazetesinden alınmıştır. 1962 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Amerikalı yazar John Steinbeck’in Gazap Üzümleri, Bitmeyen Kavga ve daha birçok kitabını okumuştum ama Rusya Günlüğü(1) adında bir kitabının olduğunu bilmiyordum. Oğlum Utku yılbaşında yanıma geldiği zaman, okumam için getirdiği kitaplar arasında görünce haberim oldu. John Steinbeck ve fotoğrafçı Robert Capa …

Devamını Oku

Kronstadt Tartışması…

Kronstadt 1921 isyanı, Marksist-Leninistlerle anarşistler ve konsey komünistleri arasında 100 yıldır bitmeyen bir tartışma konusudur. Burada 2016 yılında Sosyalist Emekçiler Partisi (SEP) adlı örgütün yayın organı olan Sosyalist Gündem‘de Güneş Gümüş adıyla yayınlanmış yazıyla, ona yanıt veren Ozan Yüzer’in yazılarını yayınlıyorum. G.Z. 2 Şubat 2016 – 23:19 Kronştad 1921 – …

Devamını Oku

“Burjuva Özgürlükleri”mi?

Artıgerçek “Bütün ülkede siyasi hayatın boğulmasıyla birlikte, Sovyetlerdeki yaşamın da giderek sönükleşmesi kaçınılmaz. Genel seçimler, engelsiz basın ve toplantı özgürlükleri, özgür fikir mücadelesi olmadığında, tüm kamu kurumlarındaki yaşam sona erer, bürokrasinin tek başına etkin unsuru meydana getirdiği sahte bir yaşama dönüşür… Kamusal yaşam yavaş yavaş uykuya dalar…” (Rosa Luxemburg, Rus …

Devamını Oku

Evlere El Koymak ?!

Artıgerçek Yeni Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) (M. A. Aybar’ın başkanlığındaki 1960’ların TİP’i ve Behice Boran’ın başkanlığındaki 1970’lerin TİP’i ile karıştırılmamalıdır) Başkanı Erkan Baş, bir soru-cevap programında, iktidara geldiklerinde bir kararname çıkarıp bütün kiralık evlerin, içlerinde oturan kiracılara ait olduğunu ilan edeceklerini söylemiş. Demek yüz yıllık “sosyalizm” deneylerinden gereken ders çıkartılamamış. …

Devamını Oku

Mülkiyet ve Hırsızlık!

Artıgerçek Bundan birkaç ay önce Troçkizan bir Marksist-Leninist grubun seminerini izlemiştik. Konuşmacı, 19. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış anarşist filozof Pierre-Joseph Proudhon’un (1809-1865) eleştirisi temelinde, bugünkü ekolojist otonom grupları veya yerel kooperatif hareketleri hedef aldı, Gezi mücadelesini bile Proudhon’un “partinin öncülüğü”nü reddeden görüşlerine bağladı. Bu arada, Proudhon’un, Marx’ın da eleştirisine hedef …

Devamını Oku