İdeolojik Biçimlenme

“Sağcılar Moskova’ya”!!!

Artıgerçek BİR ZAMANLAR BİR SLOGAN VARDI… 1960’lı yıllarda sağcıların en meşhur ve yaygın sloganı “Komünistler Moskova’ya” idi. Sağcılar bu anti-komünist sloganla, solcuların Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğunu, hatta “talimatları” Moskova’daki “komünist rejim”den aldığını söylemiş olurlardı. Solu kısa yoldan “kökü dışarda” olmakla suçlayan, karmaşık toplumsal sorunlara kafa yormak yerine çabucak sonuçlara varmak …

Devamını Oku

Yeni Bir Toplumsal Özgürlük Partisi’ne İhtiyaç Var

(Bir yerel seçim sonrası yazısı) Seçim sonuçlarına elbette sevindik. Bu yerel seçim, otoriter bir iktidarın bayır aşağı gidişinin başlangıcıdır. Başarı, CHP’ye değil, halka aittir. Fakat aynı zamanda bu sonuçlar, otoriter bir iktidara “dur!” diyen toplumsal muhalefetin özgürlükçü bir toplumsal devrim partisine olan ihtiyacını da ortaya koydu. TİP’in hızlı gelişimi böyle …

Devamını Oku

Öcüler ve Yaftalar!

Artıgerçek “ist” eki, esasen ideolojileri ve siyasi ve eğilimleri tanımlamak için, çoğunlukla da bu ideoloji ya da siyasetlerin taraftar ya da takipçileri tarafından benimsenir. Örneğin, eşitlikçi, komünal bir toplumsal düzen kurmak isteyenler kendilerini komün-ist; yöneticisiz ve hiyararşisiz, eşitlikçi toplumsal düzen arzulayanlar a-narş-ist (yönetim-siz); özel mülkiyet özgürlüğü başta olmak üzere özgürlüklerin …

Devamını Oku

Paratoner?!

Artıgerçek Günlük hayatta olduğu gibi politikada da, bütün yıldırımları üzerine çekecek bir paratonere ihtiyaç duyulur. TOPLUMSAL PARATONER! Günlük hayatta insanların kızgınlık ya da öfkesini üzerine çeken biri, bunu fark ettiği an, bu öfkeyi bir başkasına yönlendirmenin yolunu arar ve çoğunlukla bulur da. Evet, bulduğu kişi, kendisinden daha fazla suçludur, hatta …

Devamını Oku

Tarihî Dönemler ve Şahsiyetler…

Artıgerçek Bingöl’ün anısına… Tarih genellikle dönemlerle ya da büyük olaylarla somutlaşır. Tanzimat dönemi veya I. Dünya Savaşı gibi. Her dönem ve büyük tarihi olay, o dönem belirleyici rol oynamış şahsiyetlerle anılır ya da belli şahsiyetler dönem ve olaylarla adeta özdeşleşir. Örneğin, Fransız Devrimi’nin terör dönemi der demez aklımıza ilk gelen …

Devamını Oku

Savaş Sloganları, Slogan Savaşları!

Artıgerçek Savaşlar sloganlarla yürütülürken sloganlar da birbiriyle savaşır. Savaşan devletler kendilerini kamufle etmek için “barış” sloganını kullanırlar. Savaş bakanlıklarının adı “Savunma Bakanlığı”, saldırı harekâtlarının adı “Barış Harekâtı”dır. Savaş karşıtlarının böyle bir kamuflaja ihtiyacı yoktur, bu yüzden attıkları  “Savaşa hayır!” ya da “bomba değil, ekmek!” gibi sloganlar daha inandırıcıdır. Toplumun içindeki …

Devamını Oku

Sol’un Geçmişteki Takıntıları…

Artıgerçek Sık sık duyuyorum, kimi arkadaşlar, “senin Sol’dan başka derdin yok mu? Durmadan sola vuruyorsun” diyorlar. Birincisi, eleştiriyi “vurma” olarak değerlendirmek oldukça muhafazakâr bir bakış açısıdır. İşin aslı, bir düşünceyi “vurmak” istiyorsanız onu eleştiriden azade tutun! İkincisi, sol kökenden geldiğim için öncelikle solu değerlendirmem çok doğaldır. Üçüncüsü, solu, bugün de …

Devamını Oku

Söylemler ve Gerçekler!

Artıgerçek Fransa’da polis kurşunuyla öldürülen 17 yaşındaki Nael’in anısına… Hayat paradoksal ve ironik bir tarladır. Bu tarlada bol demagoji ve yalan yetişir. Neredeyse bütün ürünler hormonlu söylemlerle sulanmıştır. Gerçek, toprağın derinliklerine gömülürken hormonlu söylemlerle beslenmiş yalan bitkileri gerçeğin temsilcisiymiş gibi gökyüzüne yükselir. Bazıları toprağa öylesine kök salar ki, sökmeniz mümkün …

Devamını Oku

Sovyet Devrimi Sonrasına İlişkin Filmlerdeki Çarpık Batılı Bakış …

Artıgerçek Sinemada büyük teknik ve sanatsal gelişme gösteren Batı sineması, aynı başarıyı, Sovyetler Birliği tarihini ele aldığı filmlerde gösteremiyor. Teknikten ya da görüntü yönetmenliğinden veya tarihi atmosferin yeniden yaratılmasından söz etmiyorum. Hayır, buralarda çok başarılılar. Başarılı olamadıkları nokta, bu tarihi ele alırken, komünizme ya da Sovyet tarihine ilişkin tipik klasik …

Devamını Oku

TİP Meselesi…

Artıgerçek 1920 yılının yazında, Petrograd’da açılıp Moskova’da devam eden ve bir aya yakın süren Komintern’in 2. Kongresi’nde Lenin’in koyduğu, “Komintern’e üye olmanın 21 Şartı”yla, 1917 Ekim devrimine büyük sempati duyan sosyalist ve sosyal demokrat partilerin ve hatta anarko-sendikalistlerin (İspanya’daki CNT ve anarşist olmasa da oldukça radikal bir sendika olan, Largo …

Devamını Oku

Devlet Üzerine Yanlış-Doğru Cetveli

Artıgerçek Yanlış                                                               Doğru Devlet aklı…                                                     Pek hayırlı bir şey değildir. Devlet hepimizin…                                           Tam bir illüzyon. Devletle halk                                                                            birbirinin karşıtıdır. Devlet vatandaş için var.                                   Devlet vatandaşı ezmek ve                                                                                               sömürmek için var. Orada devlet yoktu…                                        Keşke devlet orada gerçekten                                                                            olmasaydı. Her şey çok daha iyi                                                                            yürürdü.                                                                   Devletin …

Devamını Oku

Halk TV’deki Milliyetçilik Tartışması Üzerine

Artıgerçek Ülkü Ocakları eski genel başkanı Sinan Ateş’in suikasta uğraması ve Cumhur İttifakı içinde yer alan parti ve güçlerin bu suikast karşısında ölümcül bir sessizliğe bürünmesi, dikkatleri genel olarak milliyetçi, özel olarak Ülkücü harekete çekti. UZUN YILLAR SONRA Bu bağlamda, Halk TV’den Şirin Payzın, geçen haftaki tartışma programını (6 Ocak …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Diziler ve dizilenler…

Geride kalan üç on yılda, özel televizyon kanallarının kurulmasıyla Türkiye’de televizyon dizi sanayii önemli bir gelişme kaydetti. Dizi üretimi hızlı bir tempoyla arttı. Türk dizileri 150’den fazla ülkeye (Orta-Doğu, Kuzey ve Kara Afrika, Orta ve Güney Amerika) ihraç edildi. İhracatın portesi yılda 350 milyon doları aşmış görünüyor. Aslında diziler reklamlarla …

Devamını Oku

Homofobi, LGBT+’e Saldırıda!

Artıgerçek‘te ilk versiyonu yayınlanmıştır. Birbirlerinden nefret edenler nefret söyleminde birleşti! Otuz yaşlarında gösteren genç bir adam. Omuzlarına, 6-7 yaşlarındaki oğlunu oturtmuş. Uzatılan mikrofona konuşuyor. Kendinden çok emin. “Bu homoseksüel kişiler eğitilmeli, eğer eğitilemezlerse idam edilirler” diyor. “Eğitilmek” (sanırım buna “ilaç tedavisi” de dahildir), olmadı idam! Bu fikri bir kişi ileri …

Devamını Oku

Mistifikasyon!

Artıgerçek Artıgerçek’te çıkan 13 Şubat 2022 tarihli “Fetiş” başlıklı yazımdakine benzer bir konuyu ele alacağım bu yazımda. Mistifikasyon, bir bakıma fetişleştirme öncesi çarpıtmadır. Mistifike edilen olay, bir adım sonrasında rahatlıkla fetişize edilmeye açık hale getirilmiştir. Örnek verecek olursam, “millet”, herhangi bir yerdeki insan topluluğunun mistifike edilmiş halidir. Gerçeğe doğrudan doğruya …

Devamını Oku

Halil Berktay / Dmitri Şostakoviç ve Halim Spatar

Halim Spatar kitabından çıkırılan Halil Berktay’ın yazısını merak eden arkadaşlar oldu. Burada yayınlıyorum. Aynı yazı, Serbestiyet’te Halil Berktay’ın kendi köşesinde de yayınlanmıştır. GZ Karşılaştırmak değil, derdim. Öyle olsa, orantısız kaçar kuşkusuz. Biri zamanında çok meşhurdu ve hâlâ da 20. yüzyılın en büyük bestecileri arasında sayılıyor. Diğeri ise, tabii bizlerin sevgili …

Devamını Oku

Lağımlara Girmeye Cesaret Etmek!

Ömer Faruk, Bir Aşağılama Aracı Olarak Çöp, Yeni İnsan, 2022 Ömer Faruk’u, 1990’lardan, Ayrıntı Yayınları’nın baş editörü olduğu dönemden bilirim. Doğrudan hiç karşılaşmadık ama onu ve izlediği çizgiyi hiç gözümden uzak tutmadım. Ayrıntı Yayınları, Türkiye’nin 1970 sonlarından itibaren girdiği yeni düşünsel patikanın temsilcisiydi. Klasik sol, komintern çizgisindeki ömrünü tamamlamış ve …

Devamını Oku

Marşlar

Artıgerçek Subay çocuğu olduğum için çocukluğum nasyonalist, solcu olduğum için gençliğim de enternasyonalist marşlarla geçti diyebilirim. Her iki türün de kendine özgü hamaseti ve ortak temaları vardı: “kavga”, “savaş”, “kan”, “kanlı”, “bayrak”, “ihanet”, “yol”, “ışık”, “fener”, “şehit”, “çelik”, “gök”, “sema”, “güneş”, “yıldız”, “ışık”, “kasırga”, “yıldırım”, “tufan”, “karanlık”, “derya”, “cehennem”, “hayat”, …

Devamını Oku

Kimine Saygı, Kimine…

Artıgerçek 1963 yılında çiçeği burnunda genç bir komünisttim. 1980’lerde, 102 yaşında ölen annemin amcası Ahmet Rıfat Kemerdere, o zamanlar sanırım benim şimdiki yaşlarımda (75) eski bir emniyetçiydi. Benim, Stalin’i savunan, henüz 20’lerine varmamış genç bir komünist olduğumu öğrenince, 1940’larda, Ankara Emniyet Müdürü’yken yaşadığı bir olayı anlatmıştı. Ankara’daki fabrikalardan birinden, “Komünist” …

Devamını Oku

Fetiş…

Artıgerçek Fetiş ve fetişleştirmenin özellikle popüler kültür alanında çok sayıda örneği vardır ama ben bu yazıda sadece siyasi ve ideolojik alandaki fetişleştirme üzerinde duracağım. Bu alanda fetişleştirme esasen liderler bazında gerçekleşmekle birlikte, fikirler, kurumlar ve örgütlere ilişkin fetişleştirmeler de bir haylidir. İnsanlarda doğaçlamadan gelen bir fetişleştirme eğilimi zaten vardır, ancak …

Devamını Oku