İdeolojik Biçimlenme

Oral Çalışlar’ın İdeolojik Yol Haritası…

Böyle bir yazıyı yazmak ne zamandır aklımda olsa da şu sıra yazmayı düşünmüyordum. Ne var ki, bugün Oral’ın “’Fethullahçılık Tehlikesi’ ve Hukuk” (Radikal, 29 Ağustos 2010) başlıklı yazısını okuyunca bu yazının yazılmasının zamanı geldiğine karar verdim. Oral çok eski arkadaşım olur, 1968 yılından beri tanırım. O beni daha önceden, 12 …

Devamını Oku

Attilâ İlhan Selçuk

Ölenlerin arkasından yazı yazmayı sevmem. Objektif olamama kaygısıdır bunun nedeni. Sıcak duygularını ortaya döksen başkalarına göre çok duygusal kaçabilirsin. Öveyim desen, sırf öldüğü için bunları yazdığın düşünülebilir. Eleştireyim desen, ölünün arkasından konuşuyor konumuna düşebilirsin. “Şimdiye kadar aklın neredeydi, ölünce mi aklına geldi bütün bunları söylemek” diyebilir haklı olarak birileri.

Devamını Oku

İlerlemeci paradigmadan kurtulmak! (Özgür Üniversite’den Gün Zileli’ye sorular)

1. Kelimelerin, kavramların kullanılışıyla ilgili bir sorun var. Bu durum kavramların manipülasyona açık olmasıyla da ilgili. Bir şey söyleniyor, kabul görüyor ve sorgulanmadan, “gerçekten öyle mi?“ sorusu bir daha sorulmadan kullanılmaya, kesinliğinden şüphe edilmeyen “hakikât” olarak sunulmaya devam ediyor. Mesela yukardan devrim öyle bir şey. Aslında yukardan devrim demek, anlam karşıtlığı olan, antınomik …

Devamını Oku

Halil Berktay Yazısına Zeyil (Gün Zileli, 26.01.10)

Tribünlerden korkarım. Lehte tezahürat yapan tribünlerden özellikle korkarım. Küçüklüğümde, bir gladyatör dövüşünün temsili resmini görmüştüm ve o çocuk yüreğim kanamıştı. Gladyatörlerden biri öbürünü yenmiş, ayağını yenilen gladyatörün boğazına dayamış ve başını tribünlere çevirmişti. Tribünlerin kararını bekliyordu. Tribünlerdekiler baş parmaklarını yukarı kaldırırsa kendisi gibi köle olan arkadaşını öldürmeyecekti. Eğer tribünlerdekiler baş parmaklarını …

Devamını Oku

Halil Berktay’ın İdeolojik Yol Haritası!

Zamanın uzunluğunu anlatmak için “kırk yılda bir” diye bir deyiş vardır. Kırk yıl, yetişkin insan ömrünün ağırlıklı kesitini oluşturur. Halil Berktay’ı kırk yıldır tanırım. 1970’in başından beri. 1980’li yıllardaki en çetin ideolojik çekişmelerin ortasında ve en zıt uçlarda yer aldığımız zamanlarda bile aramızda asla kötü bir şey geçmemiştir, her zaman dost kalmışızdır. Yirmi yıldır …

Devamını Oku

Belgeler ve Murat Belge’ler!!!

Murat Belge, Taraf gazetesinin 13 Aralık tarihli nüshasındaki, Anayasa Mahkemesi’nin DTP’yi kapatmasıyla ilgili makalesinde, Ecevit Hükümeti zamanında çıkan 1974 Affına ilişkin olarak şöyle yazmış: “O sırada Devlet Parti’sinin ağırlıklı kesimi böyle bir af çıkmasından yanaydı (ne de olsa, darbe ortamı yaratılsın diye, “affedilen” o solculara “Yürü, ya kulum!” demiş olan …

Devamını Oku

Pembe Elma İttifakı

İntikamcılığı sevmem. Artık kendini savunma olanağından yoksun, ölmüş bir insanın arkasından konuşmayı da. Ama öldürülmüş yüzlerce devrimcinin anısına da saygılı olmak gerektiğini düşünürüm. Bu yüzden, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından olumsuz bir şeyler yazmak gelmiyor içimden. Ne var ki, liberallerimizin, cenaze namazı kılan bir avlu dolusu mümin havasında, ellerini kulaklarına götürüp, hep …

Devamını Oku

Cesaretini Yitirmiş Bir Toplum!

    Msn’de Batmanlı bir genç arkadaş, “iyi bir ramazan bayramı” diledi bana. Genç arkadaşımı şaşırtmak için, “ne bayramı var” diye sordum. Çocukcağız şok oldu. “Sahiden bilmiyor musunuz” diye sordu. “Bilmiyorum” diye ısrar ettim. Bunun üzerine aramızda hafif yollu bir din tartışması başladı. Genç arkadaş, “Kuranı Allah indirmiş” deyince, “Kuran’da …

Devamını Oku

Bugünkü İdeolojik Kümeleşmeler

Sanıldığının tersine, Kemalizm, Stalinizm ve nasyonal sosyalizm arasında öyle çok büyük uzaklıklar yoktur. Tersine, bu üç ideoloji arasında birçok ortak yan saptamak mümkündür. Her üç ideoloji de devletçi-kalkınmacıdır. Daha net söylersek, her üç ideoloji de, sanayileşme ve ilerleme için devlet kapitalizmini kullanmıştır. Her üç ideoloji de, sermaye birikiminde esir emeğini …

Devamını Oku

İdeoloji, Örgüt, Politika, Sınıf

İdeoloji Her sınıf ya da toplumsal zümre (bunlar iktidarı ele geçirip üretim araçlarına tekellerine alarak sınıf haline gelirler) iktidara gelebilmek için bir ideolojiye gereksinme duyar. Her ideoloji bir mistifikasyondur. Yani iktidar sınıfının, kitleleri, bir yandan inandırmasına, bir yandan da baskı altına almasına ve sonuç olarak hakim sınıfın egemenliğini gizlemeye yarayan, …

Devamını Oku