Oral Çalışlar

Halim Spatar kitabındaki Deniz Spatar Önsözü Üzerine

Ömer Faruk Ciravoğlu, birkaç gün önce bu sitede yayınlanan “Halim Spatar Kitabı Üzerine” adlı yazısında, kendisinin ve benim, Halil Berktay’ın yazısının “İdeolojik yazılar konmasın” gerekçesiyle kitaba alınmaması üzerine kitabın son aşamasında çekildiğimizi belirtmişti. İletişim Yayınları’nın bastığı kitap bugün elime geçti. Deniz Spatar’ın Önsöz yazısında;  “Oral Çalışlar babamın (kimileri birbirini tekrarlayan) …

Devamını Oku

Aydınlık Hareketi Bütün Kanatlarıyla Diktatörlüğün Hizmetinde!

1970’ten beri genel olarak “Aydınlık Hareketi” diye nitelenen ve ilk adı Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi (TİİKP); sonra gittikçe kırpılıp kısalarak Türkiye İşçi Köylü Partisi (TİKP); İşçi Parti (İP) adlarını kullanmasının ardından “İşçi”yi de atıp Vatan Partisi (VP) adını alan hareketin 45 yıllık değişmez ve değiştirilemez lideri Doğu Perinçek’in son …

Devamını Oku

Serbestiyet? ! :)

En azından haberdarsınızdır, Serbestiyet adlı bir site var. Bunu “liberal”in Türkçesi olarak mı okuyup anlayalım? Bilemiyorum. Bana pek öyle gelmiyor. Sanırım Akpartiyet diye okumak daha yerinde olacak. Liberallik, eğer kelimenin orijinal anlamı olarak anlayacaksak ve liberalizmin tarihi açısından bakıp bu akımı iyi ve kötü yanlarıyla değerlendireceksek, bu sanal cürufla pek …

Devamını Oku

Solda Çanakkale Tartışması

    Sözünü ettiğim tartışmanın üzerinden kırk yıla yakın zaman geçmiş bulunuyor, ancak bugünkü Çanakkale kutlamaları bana bu tartışmayı yeniden hatırlattı. Aydınlık hareketi 1975 yılından itibaren, Çin’in o zamanki “üç dünya teorisi”ne uygun olarak, baş çelişkiyi iki süper devletle Türkiye arasındaki milli çelişki olarak saptamış ve dolayısıyla bu saptamaya uygun …

Devamını Oku

Provokatif Saldırıların Ardında Kim var?..

  Bingöl… Yüksekova… Diyarbakır… Bu provokatif saldırıların ardında kim var? TSK’nın açıklamalarına rağmen bu saldırıları PKK’nın yaptığına inanmamız mümkün değil. Ezgi Başaran’ın bugünkü Radikal’de yer alan yazısı bunun neden mümkün olamayacağını yeterince ortaya koyuyor. Zaten PKK da eylemleri üstlenmedi ve saldırıların “örgütlü birimleriyle” ilgisinin olmadığını açıkladı. Van milletvekili Aysel Tuğluk’un …

Devamını Oku

Diktatörlüğe Karşı Bir Barikat: Anayasa Mahkemesi

    27 Mayıs’ın meclis diktatörlüğüne karşı getirdiği iki önemli yenilik vardı: 1. Milli bakiye sistemi; 2. Anayasa Mahkemesi. Milli bakiye sistemi ile amaçlanan, mecliste tek parti hâkimiyetini önlemekti. DP, dar bölge sistemi sonucu, aldığı oy oranından bile çok daha fazla milletvekiline sahip olmuş ve meclis içi muhalefeti tamamen etkisiz …

Devamını Oku

Nuray Mert/KULAK ASMAYIN DÜŞÜNCE TACİRLERİNE!

15 Nisan 2014 Salı 18:01 Demokrat Haber’den alınmıştır. Kerameti kendinden menkul bir takım ‘eski solcular’ın eskimeyen sol düşmanlığı üzerinde durmamak lazım diyorum ama, bazen yanlış yaptığımı düşünüyorum. Zira, mesele sol siyasetin geçmişini, geleceğini hakkaniyetli tartışıp tartışmama meselesi değil, ‘eski solcu’ unvanıyla, ‘sol düşmanlığı’ üzerinden ‘yeni siyasal pozisyonlar’ geliştirmek. Bu yeni …

Devamını Oku

Perinçek, Mao ve İttifaklar Sorunu Üzerine

Oral Çalışlar, Radikal’deki bugünkü yazısında http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/kufredenlere_bir_cift_sozum_var-1187305 “kendisine küfredenlere” tarizde bulunmuş. Yazıda görüleceği gibi, bu yazının sonunda geçen “yalaka” deyişini de küfür olarak algıladığı anlaşılıyor. Oysa yalaka sözcüğü bir küfür değil, bir durumun tanımlanmasıdır. TDK sözlüğünde yalaka sözcüğünün karşılığı olarak dalkavuk sözcüğü verilmektedir. Dalkavuk sözcüğü ise şöyle tanımlanmaktadır: “Kendisine çıkar ve …

Devamını Oku

Yeni-Kadro’cu Aydınlık Kadroları Şimdi Nerede?

1930’larda çıkan Kadro dergisinin etrafında toplanmış olanlara “Kadro hareketi” dendi. Bu hareketin hedefinin, 1917 devrimiyle yükselen anti-emperyalist dalgayı, yeni Kemalist devlete eklemlemek olduğu söylenebilir. Bizzat Kemalist iktidar tarafından dağıtılan Kadro hareketinin önde gelenlerinin önemli kısmı Kemalist devlete iltihak ettiler ve onun memurlarına dönüştüler. 1960’ların sonlarında (1968) çıkmaya başlayan Aydınlık dergisini …

Devamını Oku

Ağaçlar ve Ormanlar!

    İsme bakıp yanılmayasınız diye baştan söyleyeyim. Bu, ekoloji üzerine bir yazı olmayacak. AKP ve Gökçek’in son ODTÜ orman katliamını da konu almayacak. “Ağaçları görüp ormanı görmemek” genel bir bakış zaafını anlatan yerleşmiş bir kalıptır. Anarşistlerin zaafı bunun tersidir. Anarşistler, ormanı görüp ağaçlara dikkat etmezler. Bu, anarşistler açısından bir …

Devamını Oku

Taraf’ın ikinci ölümü

Taraf’ın ikinci ölümü 02.05.2013   Müneccim değilim, ama geçen yıl 24 Aralık tarihli Birgün gazetesinin Pazar ekinde, yani beş ay önce yayınlanan söyleşide, Taraf gazetesinin geleceği konusunda şunları söylemişim: “Taraf, kendisinin de övünerek söylediği üzere, Ahmet Altan’ın gazetesi idi. O gidince Taraf da gitti. Bundan sonraki Taraf başka bir Taraf …

Devamını Oku

“İhtiyati Tutuklama”, Öyle mi?..

  Türkiye’de “liberal” olarak nitelendirdiğimiz kesimin gerçekte liberalizmin bilinen temel ilkelerine hiç de bağlı olmadıklarını daha önceki birkaç yazımda belirtmiştim diye hatırlıyorum. Bu akşam, bunun bir yenisine daha tanık oldum. Savcı, Ergenekon davasının sanıklarıyla ilgili mütalaasını sunmuş ve sanıklar hakkında istediği ağır cezaları bildirmiş. Olur a, savcıdır, yapar. Benim esas …

Devamını Oku

Oral Çalışlar Neden Böyle Yapıyor?

Günlük siyaset sevmediğim bir şeydir. Ne var ki, gelişmelerin beni her geçen gün günlük siyasetin içine çektiğini fark ediyorum ama bunu engellemem şimdilik pek mümkün görünmüyor. Bir arkadaşım, köşe yazarlarıyla çok uğraşıyorsun diye eleştirdi beni geçen gün. Bu da doğru aslında. Hiçbir köşe yazarıyla alıp veremediğim yok, buna rağmen özellikle …

Devamını Oku

Politikacı ile Devrimci Farkı…

1968 döneminden bir sahne hatırlıyorum. SBF’deki işgalin seyrinin tartışılması için SBF Fikir Kulübü üyeleri genişçe bir sınıfta toplanmışlar. Ben de aralarındayım. Toplantıda şiddetli bir tartışma hüküm sürüyor. Sanırım 1968 işgalleri olmalı, belki de 1969 işgalleridir. Çok iyi hatırlamıyorum. Tartışmanın bir tarafında Yusuf Küpeli var, diğer tarafında da Oral Çalışlar ve Cengiz Çandar.

Devamını Oku

Oral Çalışlar’ın İdeolojik Yol Haritası…

Böyle bir yazıyı yazmak ne zamandır aklımda olsa da şu sıra yazmayı düşünmüyordum. Ne var ki, bugün Oral’ın “’Fethullahçılık Tehlikesi’ ve Hukuk” (Radikal, 29 Ağustos 2010) başlıklı yazısını okuyunca bu yazının yazılmasının zamanı geldiğine karar verdim. Oral çok eski arkadaşım olur, 1968 yılından beri tanırım. O beni daha önceden, 12 …

Devamını Oku