İktidar Bloku

Son Kale !

Artıgerçek Günlük siyasete ilişkin ilgimi son seçimden itibaren neredeyse tümüyle kaybettim. Televizyondaki ilgili programları görür görmez kanal değiştiriyorum. Hatta diyebilirim ki bu, “ilgiyi yitirmekten” çok, iyice balçıklaşan, bataklığa dönüşen siyasal alana tepki. KÜÇÜK SİYASET MİDE BULANDIRIR! Belediye başkan adaylarını, partilerin bu adaylar çerçevesinde oynadıkları küçük oyunları gördükçe midem bulanıyor. 1960’lı …

Devamını Oku

Politik Depremler… Toplumsal Depremler…

Artıgerçek Toplumun derinliklerinde uzun yıllar içinde büyük bir toplumsal enerji biriktiği açık. Bu enerji, yakın bir zamanda toplumun zorlanarak kırılan fay hatlarından kendine bir çıkış yolu bulacak ve büyük bir toplumsal depreme yol açacak gibi görünüyor. Belki de, yaklaşan Maraş depremini önceden gören jeolog Naci Görür’e özeniyorumdur, ne dersiniz?! Ne …

Devamını Oku

Siyasi İktidar ve İdeolojik Hegemonya

Artıgerçek Siyasi iktidar ile ideolojik hegemonya her zaman üst üste oturmaz, hatta çoğunlukla oturmaz. Totaliter rejimler bunu bildiklerinden ya da hissettiklerinden ideolojik hegemonyayı siyasi aygıtların zoru yoluyla sağlamaya çalışırlar. Elbette “zorla güzellik” ne kadar olursa! Bu tür ülkelerde, ideolojik hegemonyanın taşıyıcısı entelijansiya zor karşısında boyun eğmiş gibi görünür ama siyasi …

Devamını Oku

Yeni Sınıf !

Artıgerçek Huzurevi’nde kalmakta olan eski bir arkadaşımı ziyaret etmek üzere otobüsten indiğimde çevrenin tamamen yabancı olduğunu fark ettim. Yanlış bir yerde indiğimi anlamıştım ama bulunduğum yerin neresi olduğunu anlayamamıştım. Rüyalarımın baş konusu olan “kaybolma”nın yeni bir versiyonu ile karşı karşıyaydım. Tabii ki rüyalarımdaki kadar telaşlanmadım. Sora sora Bağdat bulunurmuş… Ne …

Devamını Oku

İçişleri Bakanlıkları Tarihi!

Artıgerçek İçişleri Bakanlıkları (bazen adları değişik olabilir) iktidarları ayakta tutan en önemli temel kolonlardan biridir. Tarihe baktığımızda, iktidarların en başta içişleri bakanlığını organize ettiklerini, en önemli ve acımasız adamlarını bu bakanlığın başına getirdiklerini görürüz. Tarihten birkaç örnek verecek olursam, Ekim Devrimi’nden sonra Lenin’in yaptığı ilk işin, Bolşevik iktidarın İçişleri Bakanlığı …

Devamını Oku

104 Emekli Amiralin Bildirisi Üzerine

Majestelerinin muhalefeti (HDP’yi dışta tutuyorum) sofralarda, çarşı pazarlarda muhaliflik adına top dolandıradursun, 104 emekli amiral, Montrö Anlaşmasını temel alan bir bildiri yayınlayarak hükümetin karşısına doğrudan doğruya çıkıp iktidarın burçlarını açıkça hedef almaya cesaret etti. Bunun üzerine MHP başkanı Bahçeli başta olmak üzere iktidarın burçlarından muazzam bir yaylım ateşi başladı. Meclis …

Devamını Oku

50 Yıl Sonra Bir 12 Mart Değerlendirmesi

12 Mart darbesinin gerçek tarihi, muhtıranın verildiği 12 Mart günü değil, İsrail Büyükelçisi Efraim Elrom’un kaçırıldığı 17 Mayıs 1971’dir. 12 Mart muhtırasından sonra sol, silahlı mücadele yolunu değil de daha akılcı bir toplumsal mücadele yolunu izlemiş olsaydı, 12 Mart’tan sonra olayların daha başka bir seyir izlemesi olanağı vardı. Önce 12 …

Devamını Oku

“Asıl Devlet Partisi”…

                                                                                     “Anlamak aşmaktır”     Fransız atasözü Entellektüel faaliyetin misyonu ve varlık nedeni, şeylerin gerçeğine nüfuz etmek, görüntüyle gerçek (retorikle realite) arasındaki uyumsuzluğu teşhir etmektir… Türkiye’de bağnaz resmî ideoloji ve resmî tarih şeylerin anlaşılmasını, bilince çıkarılmasını engelliyor. Dolayısıyla, resmî tarihi, resmî ideolojiyi sorun etmeyenin önünü görmesi, yolunu bulması mümkün değildir… Türkiye’de …

Devamını Oku

Fikret Başkaya/Teraziyi değiştirebilmek…

Fikret Başkaya Köyün birinde helva satan yaşlı bir bakkal varmış. İşini bir çırakla yürütürmüş. Köylüler çırak az helva veriyor, hile yapıyor diye şikâyet edermiş. Bakkal, çırağı kovar yenisini alırmış, onu da şikâyet ederlermiş ve bu böylece devam edip gidermiş… Sonunda terazinin bozuk olduğu anlaşılmış, terazi değiştirilmiş ve şikayetler son bulmuş… …

Devamını Oku

Bölgesel Yayılmacılıkta Bir Adım Daha…

2015 yılında AKP iktidarı savaşı körüklerken esasen tek bir amacı vardı: yenilenen seçimlerle yeniden meclis çoğunluğunu kazanmak. O zaman muhalefet haklı olarak bu savaşa “Sarayın savaşı” demişti. Ne var ki, 4 yıldan bu yana çok şey değiştiğini görmek gerekir. “Fıratın doğusu” edebiyatıyla ve “Türkiye’nin sınır güvenliği” bahanesiyle başlatılan ve bugün …

Devamını Oku

OTORİTER PARTİ-DEVLET REJİMİNİN KURULUŞ EVRELERİ

Bir parti, parti-devlet olmaya karar vermişse devleti yönetmekten öteye gidip tekeline almak zorundadır. AKP Merkez kliği (bu kliğin elemanları –birkaç kişi ve reisi hariç- sık sık değişir ve yenilenir) 2002 ile 2007 arası dönemde gücünü iyice sınadıktan sonra devleti ve temel kurumlarını adım adım ele geçirerek parti-devlet rejimi kurmaya karar …

Devamını Oku

Fikret Başkaya/AKP veya ‘kırk yaşındaki adama sekiz yaşındaki çocuğun ceketini giydirmek!’

AKP, ABD’nin İslam coğrafyasında otokratik rejimlerin yerine  ‘Ilımlı İslam’ modelini ikame etme projesinin bir parçası olarak peydahlandı. Asla “yerli ve milli” değildi. Başlarda gerçek yüzünü açık etmemeye özen gösterdi. Devlete hâkim oldukça da artık niyeti açık etmekten çekinmedi. Başta Orta-Doğu olmak üzere İslam ülkelerinde  “Ilımlı İslam” rejimleri oluşturulacak, Türkiye de …

Devamını Oku

Şimdi Bu yazı da Nereden Çıktı?

Şuradan çıktı: Tayyip Erdoğan’ın, aynı 7 Haziran seçimlerinden sonra yaptığı gibi istihareye yattığı ve nasıl o zaman Meclis’i kilitlemek için Deniz Baykal’ın yardımını aldıysa, bu sefer de, kaybettiği İstanbul Belediye seçimlerini ne yapıp edip yenileterek İyi Parti’nin yardımıyla, bu yenilenen seçimi kazanmayı planladığı düşünülebilir. Kısacası, seçimlerden hemen sonra ortaya atılan …

Devamını Oku

Yüzeydeki İzlenimler ve Diplerde Olup Bitenler!

Tayyip Erdoğan, 7 Haziran 2015 seçimlerindeki yenilgiden sonra terör stratejisini uygulamadan önce, karşı cepheden Deniz Baykal’la bağ kurup onun vasıtasıyla Meclis’i kilitlemiş, böylece yeni bir seçime gitmenin ilk adımını atmıştı. Bundan sonra, bildiğimiz gibi, PKK’nin de içinde yer aldığı terör ve provokasyon eylemlerine girişerek, 1 Kasım 2015 seçimlerinin yolunu açmış, …

Devamını Oku

Diktatörlerin Yapmayacakları Şey Yoktur…

Tuhaf bir huyum mu diyeyim, yoksa alışkanlığım mı diyeyim, tarih bilgim esasen devrimler ve karşıdevrimler tarihiyle kısıtlı olduğu halde, aktüel olaylar karşısında, olayın aktüel boyutlarına yoğunlaşacağıma, hep bildiğim tarihi olaylara giderim. Eskiden beri, güncel olaylar beni sıktıkça, gidip tarihin hayaletleri arasında dolaşmaya başlarım. Hatta bazen tarihteki kişilerden birinin reenkarnasyonu olduğumu …

Devamını Oku

Yavuz Alogan /    VIZILTILAR

Eski arkadaşım Yavuz Alogan Aydınlık  adlı gazetede hakkımda bir yazı yazmış. Buraya aynen alıyorum.               G.Z.                                 CHP’nin yürüyüşü, çıkış arayıp da bir türlü bulamayan bazı sosyalistlerde, sosyalist gibi duran işbirlikçilerde ve solcu gibi duran liberallerde bir zihin …

Devamını Oku

Toplumsal Bloklaşmalar…

    Toplumsal mücadele kaçınılmaz olarak farklı toplumsal katmanların, sınıfların, güçlerin bir araya gelip bloklaşmasıyla yürür. Toplumsal mücadelede saflık arayışı saflıktır. Tarihteki bütün büyük mücadeleler toplumsal bloklaşmalarla yürütülmüştür. Fransız Devrimi’nde de böyledir bu, Rus Devrimi’nde de, İspanya Devrimi’nde de. Çok pirüpak, çok steril olduğu sanılan Bolşevikler bile iktidara geldiklerinde bir …

Devamını Oku

Gün Zileli: “Bütün Sol, Çoğulcu Bir ‘Toplumsal Mücadele’ Örgütünde Birleşebilir” Söyleşi: Yunus Öztürk

  Mesele dergisinin Ekim 2016 tarihli 118. Sayısında yayınlanmıştır.       Güncel bir tartışmayla başlayalım. İrfan Aktan’ın yazısı sosyal medyada epeyce paylaşıldı. Ardından sizin bir yanıtınız ve Aktan’ın bir düzeltmesi oldu. Bu bağlamda, Türk sosyalist aydınlarının Kürt sorunundaki ana konumlanışını nasıl değerlendiriyorsunuz?   “Türk sosyalist aydınları” kavramı bir hayli …

Devamını Oku

İslami Faşizmin Bugünkü İki Temeli: Gestapo Tipi Polis Teşkilatı-Sokaklardaki İslamcı Kitle  

Mesele dergisinin Eylül 2016 tarihli 117. sayısında yayınlanmıştır.       Şu dönemde en olumsuz şey tarihi analojilere saplanıp kalmaktır. Çünkü özellikle bugünkü Türkiye’nin durumu hiçbir tarihi örneğe yakın düşer gibi gözükmemektedir. İkinci olumsuz bakış ise, olayların ayrıntıları içinde kaybolmak, ünlü deyişle, ağaçlara bakarken ormanı görmemektir. Ormanı bütünüyle ve gerçek ayrıntılarıyla …

Devamını Oku

Demir Küçükaydın / ABD Fethullah Güleni Türkiye’ye Vermemelidir

Evet, ABD Fethullah Gülen’i Türkiye’ye vermemelidir. Bunu başta HDP olmak üzere bütün muhalefet partileri açıktan bir talep ve tavır olarak ortaya koymalıdır. Erdoğan’ın ABD’den Fethullah’ı talep etmesi karşısında tarafsız bir bekle gör tavrı fiilen Erdoğan’ın diktatörlüğüne ve darbesine hizmet etmektedir. Şu ana kadar muhalefetin bütün tavrı bu oldu. Bayta HDP …

Devamını Oku