104 Emekli Amiralin Bildirisi Üzerine

Majestelerinin muhalefeti (HDP’yi dışta tutuyorum) sofralarda, çarşı pazarlarda muhaliflik adına top dolandıradursun, 104 emekli amiral, Montrö Anlaşmasını temel alan bir bildiri yayınlayarak hükümetin karşısına doğrudan doğruya çıkıp iktidarın burçlarını açıkça hedef almaya cesaret etti. Bunun üzerine MHP başkanı Bahçeli başta olmak üzere iktidarın burçlarından muazzam bir yaylım ateşi başladı. Meclis başkanından tutun AKP’nin alt ve üst çeşitli makamlarına, yandaş basına kadar bütün mevzilerden bir yaylım ateş. Ne o, bu bir darbe çağrısıymış. CHP başkanı Kılıçdaroğlu bu yaylım ateş karşısında artık dayanamayıp, sofra edebiyatını bir an için kenara bırakarak “yahu bunlar emekli, nasıl darbe yapacaklar ki” diye kırk yılda bir doğru bir laf etti.

Aslında iktidarı korkutan, 104 amiralin iktidarı doğrudan doğruya hedef almaya cesaret etmesiydi. Ne akademisyen, ne gazeteci, ne sanatçı ya da yazar, ne öğrenci, ne avukattı bildiriyi yayınlayanlar. Öyle olsaydı iktidarın zirvesindekiler topçularına “ateş!” emri vermeye bile zahmet etmezlerdi. Bildiriyi yayınlayanlar, devletin temel dayanağı olan ordunun üst düzeylerinde görev almış, amirallik yapmış emekli subaylardı. Üst düzey emekli subayların iktidarı bu kadar açıktan ve cesurca hedef aldığı tarihteki ilk olaydır bu. Tutuklanmayı, hatta Bahçeli’nin önerdiği gibi emekli maaşlarından ve haklarından bile olmayı göze alarak böyle bir girişimde bulunmak, emir komuta mantığıyla yetişmiş üst düzey subaylar açısından hem büyük bir cesaret hem de bıçağın kemiğe dayandığını gösteren büyük bir girişimdir. Ergenekon davasının hedef aldığı subaylar bile kendilerini tutuklamaya gelenler karşısında bu kadar cesur bir tutum alamamış, ışığa yakalanmış tavşanlar gibi kumpasın kendilerini gelip kapmasını beklemişlerdi. Bu amiraller ise, şahıslarına yönelik doğrudan böyle bir tehdit olmadığı halde ayağa kalkabilmiş, bir araya gelebilmiş ve bu açıktan iktidar karşıtı bildiriyi yayınlamışlardır. Onurla. Bu bildiri, aslında baskıcı tek parti yönetiminin yıkılışa gittiğinin ilanıdır. Telaş, korku ve saldırganlıkları buradan geliyor.

Bu noktada majestelerinin muhalefetine de birkaç laf etmek iyi olacak. CHP’yi bir kenara bırakalım. Onlar sofra ve çarşıdan söz ederek muhalefet yapmaya devam etsinler. Esas şu Akşener’e ne oluyor? Amirallerin cesur ve onurlu çıkışına “zevzeklik” dedi. Sen bir çıkışı beğenmeyebilirsin, senin tatlısu muhalefetinin ezberini bozduğunu düşünebilirsin, zamansız bulabilirsin ama kullandığın bu ağır deyimi hiç de hak etmiyor bu insanlar. Tarih, bu çıkışı en azından onurlu, cesur bir çıkış olarak şimdiden kayda geçmiştir. Zevzek sözcüğünün anlamını biliyor mu Akşener acaba? Zevzek, geveze, sulu hareketler yapan kimseye denir. Bu durumda bu iğrenç kelime acaba kime daha çok yakışıyor?

Toplumsal mücadelede herhangi bir tutumun, tutumu takınanların kendisinden bağımsız, ayrı bir anlamı olur. Bu yüzden, son bildirinin eski üst düzey ordu görevlileri tarafından yapılmış olması, o çıkışın anlamını bulandırmamalı, tam tersine daha da anlamlı kılmalıdır. Tarihi olaylar ya da çıkışlar, onların fiili uygulayıcılarının iradelerinin bile üstündedir.

Kısacası, emekli amirallerin bildirisi, özgürlük düşmanı iktidarın sonunun geldiğinin açık ilanıdır.

Gün Zileli

7 Nisan 2021

www.gunzileli.net

gunzileli@hotmail.com  

Hakkında Gün Zileli

Okunası

1937 – Moskova Duruşmaları ve Kızıl Ordu Generallerinin Tasfiyesi

Artıgerçek Sovyetler Birliği’ndeki 1930’lu yılların “Büyük Temizlikleri” konusuyla ilgilenenlerin ne zamandır beklediği, Sovyetler Birliği’nin akademisyenlerinden …

13 Yorumlar

  1. Serpil guvenç

    Gün, aynı fikirdeyim.emegine sağlık.

  2. sağol Serpil. Sevgiler.

  3. İşin iyi tarafı, sosyalist solun büyük bir bölümü bu konuda neredeyse bir blok halinde doğru bir tavır aldı. Düzen muhalefeti zevzeklik ededursun, yakın gelecekte toplumsal muhalefetin nüveleri bu sosyalist öbeklerden çıkacaktır.

  4. Evet, bu iyi bir gelişme. Sol artık “vesayet” söylemlerini yutmuyor.

  5. Gün Bey peki asker gibi geleneksel bir otoritenin böyle bir hareketine nasıl sempatiyle bakacağız? Askerler ne kadar pasifize edilmiş olurlarsa olsunlar gücünü ve itibarını zor kullanmaktan alan bir grup değil mi? Denize düşmüş biz, yılana mı sarılmak durumundayız? Açıkçası karışık düşünceler içindeyim.

  6. Siyasi mücadelenin büyük çoğunluğu “denize düşüp yılana sarılmak”tan ibarettir 🙂

  7. Gün Bey merhabalar, konudan bağımsız olarak liberalizme neden daha sıcak bakmıyorsunuz? Devletin bütün şirketleri satılsa, insanlar kendini nasıl eğiteceğine kendi karar verse, toplum değil birey esas alınsa sizce de çok iyi olmaz mı?

  8. Olmaz. Cem Toker’i Flutv’de izleyince kapitalizmden iyice nefret ettim.

  9. Sadece Soruyorum

    XAnonX,

    AKP döneminde devletin çoğu şirketi satıldı zaten. Peki aynı süreçte devletin bireysel ve toplumsal özgürlüklere müdahalesinde bir azalma oldu mu?

    Aynı soruyu şöyle de sorabilirsiniz: Vahşi kapitalizmin hüküm sürdüğü bir ülkede, egemen sınıflar toplum üzerinde baskı kurmadan ve bu baskıyı uygulayacak güçlü bir devlet aygıtını elinde tutmadan egemenliklerini koruyabilir mi?

  10. koruyamazlar ama buna üzüleceğiz mi… canları ceheneneme.

  11. Sn Zilei,Sizi Alternatifinizden duyduğum ifadeden tanıyorum.Gerçek bir Yurtsever demişti.Cevap yazarsanız,Hiç bir mesajla rım gitmiyor ve cevap mesaj gelmiyor,çöp kutusuna aktarılıyor.Düşünceme gelince yazıya başlayayım.
    2000 yıllara kadar,Tanınmış Goşitler, Asker,Polis,Türkücü ve Mit işbirliğiyle Devletçilere gelen ABD isteğiyle Sokak orta sında herkesin gözü önünde Cezaevinde İnfaz edilirken,Devletçiler bir gün sıra Kendilerine geleceğini hiç düşünmediler.Ta leban Ergenekon diyetoplatıp,bi Çuval içinde Topluca cezaevine taşınıp,Pensilvanya Metropoliti Talebanı Yargısı yargılama ya başlar.Devletçiler Hukuk diye bağırmaya başlar ! Taleban ile Sultan Final maçına çıkar.Taleban Maçı kaybedince, Toparla nma sırası onlara gelirken,Şimdi sıra onlarda Hukuk diye bağırırlar.Soruyorum,Hukuk onlar için mi var?Niye Herkez için Hukuk lazım diye Adil Herkes için Eşit Yargıyı bu ülkede hiç çalıştırmadılar?Toparlanma Sırası Onlara gelince niye feryat ediyorlar?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir