Değerlendirmeler

12 Eylül ve Sol

Artıgerçek İki hafta önceki “12 Mart ve Sol” yazımı şu cümleyle bitirmiştim: “Sol bütün bunlardan ders çıkardı mı? Ne gezer! Örgüt şefleri, 1974 özgürlükçü dalgasıyla dışarı çıkar çıkmaz, THKO ve THKP-C deneyini bir daha asla tekrarlamamakla birlikte, yelkenlerini, bu örgütlerin kahramanlık edebiyatı ile şişirerek bu sefer kasaba ve mahallelerde yerel …

Devamını Oku

“Sağcılar Moskova’ya”!!!

Artıgerçek BİR ZAMANLAR BİR SLOGAN VARDI… 1960’lı yıllarda sağcıların en meşhur ve yaygın sloganı “Komünistler Moskova’ya” idi. Sağcılar bu anti-komünist sloganla, solcuların Sovyetler Birliği’ne bağlı olduğunu, hatta “talimatları” Moskova’daki “komünist rejim”den aldığını söylemiş olurlardı. Solu kısa yoldan “kökü dışarda” olmakla suçlayan, karmaşık toplumsal sorunlara kafa yormak yerine çabucak sonuçlara varmak …

Devamını Oku

12 Mart ve Sol

Artıgerçek Ümit Zileli, Tele-1’deki programın başında “Neydi 12 Mart?” diye sormuş, ben de bugüne kadarki genel kabulün dışında bir yanıt vermiştim: “Reformist bir muhtıraydı.” MUHAFAZAKÂRLARDAN “REFORM” VAADİ! Elbette baş muhtıracı Genel Kurmay Başkanı Memduh Tağmaç “reformcu” falan değil, mevcut düzenin devamından yana bir muhafazakârdı. Genç subayların ve 9 Mart’ta akim …

Devamını Oku

“Üst Sol” ile “Alt Sol” Arasındaki İlişki

Artıgerçek Bu haftanın başında, Tele-1’de Ümit Zileli’nin programına davetliydim. Konu 12 Mart’tı. Tabii bununla kalınmadı, 12 Eylül’e kadar uzandık. İKİMİZ DE TURGAY ZİLELİ’NİN “PALTOSUNDAN ÇIKTIK” Ümit, ağabeyim Turgay Zileli’nin oğlu olur. Ağabeyimle benim aramda 13, Ümit’le benim aramda yine 13 yaş vardır. İkimizin de Turgay Zileli’nin “paltosundan çıktığımızı” söyleyebilirim. Ben, …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Büyüme Değil (Küçülme)

“Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümenin mümkün olduğuna inanan, deli değilse iktisatçıdır”                                                                                                           Kenneth Boulding Ekonomik büyüme, burjuva iktisatçılarının, burjuva politikacılarının, yüksek devlet ricalinin ‘amentüsü’ haline gelmiş bulunuyor… Slogan şöyle: ‘ekonomi büyüyecek, tüm sorunlar çözülecek… Ekonomi yüz yıldır büyüyor lâkin bütün gösterge ışıkları kırmızıda, değilse sarıya dönmüş bulunuyor… Bir ekonomi yılda …

Devamını Oku

Paratoner?!

Artıgerçek Günlük hayatta olduğu gibi politikada da, bütün yıldırımları üzerine çekecek bir paratonere ihtiyaç duyulur. TOPLUMSAL PARATONER! Günlük hayatta insanların kızgınlık ya da öfkesini üzerine çeken biri, bunu fark ettiği an, bu öfkeyi bir başkasına yönlendirmenin yolunu arar ve çoğunlukla bulur da. Evet, bulduğu kişi, kendisinden daha fazla suçludur, hatta …

Devamını Oku

Ne Mutsuz Yunanım Diyene!

Artıgerçek Nikos Dimu, Ne Mutsuz Yunanım Diyen!, Çev: Herkül Millas, İstos, 2017 (ilk Yunanistan basımı: 1975) 1935 doğumlu Nikos Dimu, bu son derece ilginç kitabını, Yunan cuntasının devrilmesinden bir yıl sonra, 1975 yılında, 40 yaşında yayınlamış. “1975 Baskısına Not”unda, “Burada okuduğunuz görüşler diktatörlük döneminin son yıllarında dağınık düşünceler olarak kaleme …

Devamını Oku

Bingöl Erdumlu’nun Altıncı Süit’i

Can Şafak, ALTINCI SÜİT Bingöl Erdumlu Kitabı, Ekin Kitap, 2023 Çeşitli yayınevleri tarafından, uzun süre ellerinde tuttuktan sonra reddedilen Bingöl Erdumlu’nun  Altıncı Suit’i nihayet Ekin kitap tarafından yayınlandı. Can Şafak’ın, Bingöl Erdumlu ile 2015-2017 yılları arasında iki yıl boyunca sebatla yaptığı bu nehir söyleşi, bence, içeriği bir yana, tanıklıkları, üslubu, …

Devamını Oku

Seyahat Notları…

Artıgerçek İsrail’in Filistin halkına karşı toplu cinayetleri sürerken, Hrant Dink’in katili salıverilirken ya da Can Atalay konusundaki bariz hukuk ihlali açıktan açığa sürdürülürken bu “seyahat notları” da nereden çıktı şimdi diye soracaktır okur. Okura hak vermediğim sanılmasın. Ne var ki, neredeyse bütün yazar arkadaşlarım bu konularda haklı ve güzel eleştiri …

Devamını Oku

Şahin Alpay / 68 Kuşağı Üzerine Bir Deneme

Toplum ve Bilim, 41, Bahar 1988                                                               Şahin Alpay’ın günümüzden yaklaşık 34 yıl önce yazılmış bu değerli yazısı, ’68’in eşsiz bir özeti ve tahlili olduğu için, kendisinin izniyle burada yeniden yayınlıyorum. Yazının sonuna doğru yaptığı “devrimcilik-demokratlık” ayrımı ise yazıda katılmadığım neredeyse tek görüştür. Kanımca, devrim ile demokrasi arasında değil, devrim ve …

Devamını Oku

Dev Aynası…

Artıgerçek Devlet, muhalif toplumsal güçlere, özellikle sola dev aynası tutma eğilimindedir. Öyle ki, sola karşı bir teyakkuz durumu yaratmak için dev aynasından medet uman devletin, bazen dev aynasındaki solun görüntüsüne kendisinin de inanıp ürktüğü olur. Türkiye Cumhuriyeti, yeni kurulduğu 1920’lerde, Türkiye soluna dev aynası tuttu ve bu görüntüye kendisi de …

Devamını Oku

Sol Gösterip Sağ Vurmak!

Artıgerçek Kendim başta olmak üzere küçük ailemizin bireylerini alaya almak en hoşlandığım şeydir. İnsan başkalarına yapamayacağı şakaları yakınlarına daha rahat yapar, şakayla karışık alaylarına onların gülüp geçeceğini bilir çünkü. Galiba beni bu konuda teşvik eden şey buydu. Nitekim, Ev (1946-1954) adlı, (İletişim, 2004), çocukluğumu konu alan otobiyografik kitabımda, babamla hafiften …

Devamını Oku

Siyasi ve Toplumsal Saflaşmalar Üzerine Notlar…

Artıgerçek Bugün muhalefette iki farklı blok ve birkaç toplumsal dinamik olduğu söylenebilir. CHP ve diğer sağ muhalefet partilerinden oluşan birinci büyük bloğu “orta-sağ” muhalefet; HDP ve diğer sol muhalefet parti ve gruplarından oluşan ikinci bloğu ise “orta-sol” muhalefet olarak adlandırmak mümkündür. Belki 1960 sonlarının terminolojisidir bu ama Türkiye’nin 50 yıllık …

Devamını Oku

Nezih KAZANKAYA / N. N. Suhanov’un “Devrim Üzerine Notlar” Kitabının Kısaltılmışının Türkçe Baskısının Çeviri ve Anlatım Olarak Bir Değerlendirmesi[1]

En sonunda, 1917 yılında Rusya’da gerçekleşen Şubat ve Ekim Devrimlerinin N. N. Suhanov’un kişisel tanıklığına dayalı anlatısının kısaltılmışı Türkçe olarak yayınlandı. 1917 Rus Devrimi (Devrim Üzerine Notlar) adı ile Edebi Şeyler Yayınevi tarafından Siyasi Şeyler dizisinden yayınlanan kitabının çevirmeni Gün Zileli. Kitap, özellikle Ekim Devrimi tarihi yazımında oldukça değerli bir …

Devamını Oku

Akl-ı Selim ve Devlet Aklı (Tarihteki Katliamlar Kaçınılmaz mıydı?)

“Tarihin tunç kanunu” gibi anlayışlar solcularımızda yaygın olduğu gibi anarşistlerimizde bile epeyce yaygındır. Bu anlayışa göre, tarihin bazı “tunç kanunları” vardır, ne yaparsanız yapın bu “kanunun” emrettiği olayların ya da gelişmelerin önüne geçemezsiniz, olacaklar olmak zorundadır; tarihin seyrini değiştirmek mümkün değildir; insanların iradesi tarihin seyri karşısında bir hiçtir; o anki …

Devamını Oku

Yeni Açıklamalar Işığında, Bir Kere Daha, 7 Haziran 2015 Seçimlerinden Sonra Olanlar

1 Kasım 2015 seçimlerinin hemen ertesi günü 2 Kasım 2015’te aşağıda okuyacağınız yazıyı yazmıştım. AKP’nin taktiklerini özetlerken taktiklerinden birinin “Koalisyon görüşmelerini” oyalamak olduğunu söylemiştim. Bu doğru olmakla birlikte, İçişleri Bakanı’nın birkaç gün önce Haber Türk’te ve bu sabah Davutoğlu’nun FoxTV’de yaptıkları açıklamalar ışığında AKP’de o zaman bu oyalama işleminin içinde birbiriyle …

Devamını Oku

104 Emekli Amiralin Bildirisi Üzerine

Majestelerinin muhalefeti (HDP’yi dışta tutuyorum) sofralarda, çarşı pazarlarda muhaliflik adına top dolandıradursun, 104 emekli amiral, Montrö Anlaşmasını temel alan bir bildiri yayınlayarak hükümetin karşısına doğrudan doğruya çıkıp iktidarın burçlarını açıkça hedef almaya cesaret etti. Bunun üzerine MHP başkanı Bahçeli başta olmak üzere iktidarın burçlarından muazzam bir yaylım ateşi başladı. Meclis …

Devamını Oku

Zamanımızın “Halk Kültür Komiserleri”!!

Özdemir İnce, alıştığımız üzre, Cumhuriyet Kitap Eki’nde yine esip üfürmüş. Himayesine aldığı yazarları topluma tanıtmak gibi bir işlevi olduğunu düşünen bu edebiyat ya da kültür “otorite”si, kitap ekinin bu haftaki sayısında da daha genç bir kendi benzerini bizlere takdim etmiş: Taylan Kara. Kimdir Taylan Kara? 2014 yılında ben de bu …

Devamını Oku

50 Yıl Sonra Bir 12 Mart Değerlendirmesi

12 Mart darbesinin gerçek tarihi, muhtıranın verildiği 12 Mart günü değil, İsrail Büyükelçisi Efraim Elrom’un kaçırıldığı 17 Mayıs 1971’dir. 12 Mart muhtırasından sonra sol, silahlı mücadele yolunu değil de daha akılcı bir toplumsal mücadele yolunu izlemiş olsaydı, 12 Mart’tan sonra olayların daha başka bir seyir izlemesi olanağı vardı. Önce 12 …

Devamını Oku

Nedir Yaklaşmakta Olan?

Toplumsal olaylar, patlamalar, devrimler, tek tek bireylerin iradelerinden, isteklerinden ya da akıl yürütmelerinden bağımsız bir şekilde, adeta bir deprem gibi aniden ortaya çıkarlar. 1917 Şubat Devrimi’ni kimse beklemiyordu. İstisnasız bütün devrimci grup ve partiler umutsuzluk içinde kış uykusuna yatmıştı. Hiçbir hareketin patlak verecek devrime ilişkin en ufak bir öngörüsü yoktu. …

Devamını Oku