Denemeler

Ne Yazmalı?!

Artıgerçek Bu, periyodik olarak yazmak zorunda olan yazarların değişmez sorusudur. Gençliğimde her gün büyük bir zevkle okuduğum Çetin Altan’a hayret ederdim, her gün nasıl konu buluyor diye. Hem de dolu dolu yazılardı bunlar. Lenin, bir yandan narodniklerle bir yandan da Menşeviklerle tartışma içinde, gelecekte bütün halkla birlikte proletaryayı da ezecek …

Devamını Oku

Ne Mutsuz Yunanım Diyene!

Artıgerçek Nikos Dimu, Ne Mutsuz Yunanım Diyen!, Çev: Herkül Millas, İstos, 2017 (ilk Yunanistan basımı: 1975) 1935 doğumlu Nikos Dimu, bu son derece ilginç kitabını, Yunan cuntasının devrilmesinden bir yıl sonra, 1975 yılında, 40 yaşında yayınlamış. “1975 Baskısına Not”unda, “Burada okuduğunuz görüşler diktatörlük döneminin son yıllarında dağınık düşünceler olarak kaleme …

Devamını Oku

Seyahat Notları…

Artıgerçek İsrail’in Filistin halkına karşı toplu cinayetleri sürerken, Hrant Dink’in katili salıverilirken ya da Can Atalay konusundaki bariz hukuk ihlali açıktan açığa sürdürülürken bu “seyahat notları” da nereden çıktı şimdi diye soracaktır okur. Okura hak vermediğim sanılmasın. Ne var ki, neredeyse bütün yazar arkadaşlarım bu konularda haklı ve güzel eleştiri …

Devamını Oku

Kalıplar… Kalıplar…

Artıgerçek Yanlış fikirlerin, yargıların, önyargıların, yanlış dil kullanımlarının ve kalıp sözcük ya da deyişlerin yayılma hızı, tutunması ve direnci herhangi bir virüsten daha fazladır. Hele televizyon ve sosyal medya çıktıktan sonra. Televizyon haberlerinden başlayalım. … polis tarafından kıskıvrak yakalandı… Yani bu öyle bir polis ki, mutlaka kıskıvrak yakalıyor. Görevi de …

Devamını Oku

Neyzen Tevfik, Abdullah Cevdet’e Karşı…

    Bu yazıyı yazdığım odada, çevremde beş köpek, koltukların üzerinde uyumakta: Ceren’le benim köpeğimiz, 3 yıl önce bir Golden yavrusu olarak aldığımız, şimdi ise olgun bir anne olan Keje; Keje’nin yavrularından, “evde kalmış” Afet; yine Keje’nin yavrularından, Melih’le Işıl’ın işe giderken bize bıraktıkları, Mavro; yukarki ormanda, ayağına sarmaşık sarılmış …

Devamını Oku

Fuck the System

    Şu teyzemin güzelliğine bakın! Şu iyimser gülümseyişine. Sopasını yanına bırakmış, parmaklarının arasında sigarası, üstünde bir erkek ceketi, altında şalvarı, sırtını dağlara vermiş, bir güzel gülümsemiş objektife. Ne o ciğerleri sünger gibi gösteren korkunç sigara bırakma reklamları umurunda, ne de yoksulluk. Bu fotoğrafın üstüne bu yazıyı yazan kişi gerçekten …

Devamını Oku

Yüz…

  Doktorlarımızın yüz nakli operasyonları ne kadar da başarılı. Bu ulusal başarımızla ne kadar övünsek azdır. Bu yüz nakillerinin daha da ileri bir aşamaya tırmanacağını umut ediyorum. Nasıl ileri bir aşama yani, diye soruyorsunuz haklı olarak. Örneğin yüz nakli yerine yüz takmak gibi. Diyelim ki, bir insanda hiç yüz yok. …

Devamını Oku

Devenin Nalı!

  Bütün hayvanlara sempatim vardır ama develere özel bir sempati beslerim. Ne güzel gözleri, ne güzel dudakları vardır. Ne de çilekeş ve terbiyeli hayvanlardır. İnsanlar, develerden hareketle bazı özdeyişler üretmişlerdir. Abartılı durumları anlatmak için “devenin nalı” derler mesela. Devenin toynakları biraz büyüktür ya. Bir de deveye sormuşlar, boynun niye eğri …

Devamını Oku

Ad ve Soyadı Üzerine Psiko-Sosyal Bir Deneme!

Soyadı denen şey, Türkiye’ye Batıdan taşınmış, modernleşmenin unsurlarından biridir. Ne var ki, fazlasıyla dışavurumcu bir toplum olan Türkiye toplumu, bu modernleşme unsurunu, yaklaşık son seksen yıl içinde, Batıdan bir hayli farklı olarak, abartılı bir gösteriye ve böbürlenmeye dönüştürme eğilimi içinde olmuştur. Bununla da kalınmamış, özellikle 1950 ve 1960’lardaki ikinci modernleşme …

Devamını Oku

Bayan !!!

    Gılgamış Destanı‘nda (Jean Bottéro, Gılgamış Destanı-Ölmek İstemeyen Büyük İnsan, çev:Orhan Suda, 2. Baskı Ocak 2006, YKY) Gılgamış, aziz dostu Enkidu’nun ölümünden sonra şöyle över onu: “Dostum, gezgin Katır, çölün Yabaneşeği Bozkırın Panteri Enkidu, dostum, gezgin Katır, çölün Yabaneşeği Bozkırın Panteri (s.177)   Ölen bir arkadaşımızın cenaze töreninde yaptığımız …

Devamını Oku

Mülti-kültür mü, Getto-Kültür mü?

Kavramlar, biraz da, giyilip, sonra bir kenara atılan elbiselere benzetilebilir. Niyet de, o elbiseyi giyip toplum önüne çıkan insana. Niyet, o anda kendini topluma nasıl göstermek istiyorsa ona uygun bir elbise giyecek, dahası, elbisenin üstüne iyi oturmayan kısımlarını, gerekirse bir terziye götürüp istediği biçime sokabilecektir. Hatta bazen, elbiseyi baştan aşağı …

Devamını Oku