Kavramlar

Fikret Başkaya / Büyüme Değil (Küçülme)

“Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümenin mümkün olduğuna inanan, deli değilse iktisatçıdır”                                                                                                           Kenneth Boulding Ekonomik büyüme, burjuva iktisatçılarının, burjuva politikacılarının, yüksek devlet ricalinin ‘amentüsü’ haline gelmiş bulunuyor… Slogan şöyle: ‘ekonomi büyüyecek, tüm sorunlar çözülecek… Ekonomi yüz yıldır büyüyor lâkin bütün gösterge ışıkları kırmızıda, değilse sarıya dönmüş bulunuyor… Bir ekonomi yılda …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Siz dine karışırsanız, din de size karışır…

Bütçe görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, “sizin tarikat-cemaat dediğinize biz STK diyoruz” demesiyle, laiklik tartışma gündemine gelir gibi oldu… Diyanet İşleri Başkanlığı  3 Mart 1924’de Şeriyye ve Evkaf Vekaletinin yerini aldı. 1924 Anayasası’nın 2. maddesinde: “Türkiye Devletinin dini, dîni İslamdır” deniyordu. 1928 yılında yapılan değişiklikle ‘Devletin Dini İslamdır maddesi …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / “Muasır Medeniyeti yakalayıp üstüne çıkmaktan” “Türkiye Yüzyılı’na”… Bir iflasın kısa öyküsü…

“Bir toplumsal formasyonun başarısı düne göre bugün neye sahip olduğuyla değil, fakat karşı kaşıya olduğu sorunları çözebilme yeteneğiyle ölçülür”. (1) “Muasır Medeniyet” denilen 500 yıldır Dünya’nın geri kalanını sömüren, yağmalayan, talan eden kolonyalist, emperyalist, kapitalist Batı’dır… Batı ile dünyanın geri kalanı (Asya, Afrika, Latin Amerika) arasındaki ilişki, sömürü, bağımlılık, hakimiyet  …

Devamını Oku

XX. ve XXI. Yüzyıllarda Üç Reaksiyon Dönemi

Artıgerçek Geçmişte ve günümüzde bütün reaksiyoner ve baskıcı rejimlere kolayca faşizm deyip geçmek oldukça yaygın bir düşünce tarzıdır. Oysa, özellikle XX. Yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan faşizm, beş çeyrek yüzyıldır gördüğümüz bütün aşırı sağcı reaksiyoner akımların ve rejimlerin içinde sadece en ünlüsüdür. Dolayısıyla, faşizme benzer ve benzemez yanlarıyla, bütün aşırı …

Devamını Oku

Evlere El Koymak ?!

Artıgerçek Yeni Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) (M. A. Aybar’ın başkanlığındaki 1960’ların TİP’i ve Behice Boran’ın başkanlığındaki 1970’lerin TİP’i ile karıştırılmamalıdır) Başkanı Erkan Baş, bir soru-cevap programında, iktidara geldiklerinde bir kararname çıkarıp bütün kiralık evlerin, içlerinde oturan kiracılara ait olduğunu ilan edeceklerini söylemiş. Demek yüz yıllık “sosyalizm” deneylerinden gereken ders çıkartılamamış. …

Devamını Oku

Detant !

Artıgerçek Detant (Yumuşama), ‘60’lar ve ‘70’ler Maocularının tepesini attıran bir kavramdır. O zamanki Sovyetler Birliği yöneticileri tarafından ortaya atılmıştı. Bu kavram karşısında “tepesi atan” eski bir Maocu olarak, 50-60 yıl sonra, bu kavramı ortaya atan Sovyet yöneticilerinin haklı olduğunu söylemek durumundayım. Neden haklılardı? Ya da Çin yöneticileri ve o zamanın …

Devamını Oku

Roj Girasun yazdı: Türkiye’nin zihin dünyasında emperyalizm Medyascope Roj Girasun 26 Şubat 2022 Cumartesi Share on facebookShare on twitterShare on pocketShare on emailShare on printRoj Girasun Aylardır Rusya’nın Ukrayna topraklarına yönelik bir harekât gerçekleştireceği ihtimali üzerine konuşuyordu dünya siyaseti. Putin blöf mü yapıyordu yoksa bir süredir Ukrayna sınırına dizmeye başladığı …

Devamını Oku

“Yıllardır Hor görülen Çiçek Çocuklarına Çiçeklerini Geri Verin”

Artıgerçek 1990 31 Mart, Trafalgar, Polltax Riot Dönem romanları çalışmasına Mahir Öztaş’ın Koparıldığımız Topraklar (YKY, 2009) romanıyla devam ediyorum. Romanı 3. kez okuyorum ve epeyce not çıkarttım ama henüz yazmadım. Koparıldığımız Topraklar’ın, dönem romanlarından oldukça farklı bir yanı var. Diğer hepsi Türkiye’nin iç gelişmeleriyle başlayıp sürerken, bu roman, beklenmedik bir …

Devamını Oku

“Sıcak Külleri Kaldı”!

Artıgerçek Oya Baydar’ın büyük romanının başlığını, hem tutkulu bir aşktan hem de 30 yıllık çetin bir toplumsal mücadeleden geriye kalan sıcak küller olarak okuyabilirsiniz (Oya Baydar, Sıcak Külleri Kaldı, Can, 2000). Marx’ın, toplumların gelişmesinin temelinde sınıf mücadelesinin yattığı saptaması, çağların en büyük düşünsel devrimidir. O zamandan beri, yalnız Marksistler değil, …

Devamını Oku

“Proletarya Diktatörlüğü” vb.!

Artıgerçek Günümüzde Leninistlerin ve Stalinistlerin bile kullanmakta pek istekli olmadıkları bir kavramdır bu. 1960’ların sonlarında ve 1970’lerin başlarında Türkiye’deki çiçeği burnunda sol örgütler bu konuda çok daha istekliydiler. Sonradan bu hevesleri biraz söner gibi oldu. Reddetmeseler de neredeyse gizledikleri bir kavram haline geldi. Reddetmezler, çünkü bir hareket en önemli akidelerinden …

Devamını Oku

“Küçük Burjuva Aydını!”

Artıgerçek Kavramlar, bir kere yaygınlaşıp tutundular mı, yüz yıl da geçse ısrarla yaşamaya devam ederler. Gerçeğe tekabül edip etmedikleri önemli değildir. Hatta gerçekle alakalı olmayanlar daha büyük bir yaşam enerjisi gösterirler. Bugünlerde bu tür soyutlamalar ve kavramlaştırmalar üzerine düşünüyorum. Bu yanlış soyutlamalardan ve kavramlardan en yaygını ve neredeyse tartışmasız kabul …

Devamını Oku

Kalıplar… Kalıplar…

Artıgerçek Yanlış fikirlerin, yargıların, önyargıların, yanlış dil kullanımlarının ve kalıp sözcük ya da deyişlerin yayılma hızı, tutunması ve direnci herhangi bir virüsten daha fazladır. Hele televizyon ve sosyal medya çıktıktan sonra. Televizyon haberlerinden başlayalım. … polis tarafından kıskıvrak yakalandı… Yani bu öyle bir polis ki, mutlaka kıskıvrak yakalıyor. Görevi de …

Devamını Oku

Yırtık Pantolonun Mantığı…

Artıgerçek Geçtiğimiz Perşembe akşamı Doğu Perinçek, üç gazeteciyle birlikte Haber Türk’e çıktı. Konu Afganistan’dı. Soru ve cevapların ikinci kısmında Perinçek, Batı uygarlığının çürümüş olduğunu ileri sürdü ve bunun kanıtı olarak “yırtık pantolon modası”na dikkat çekti. İtiraz eden gazetecilere, “söyleyin bana, bu saçmalığın mantığı nedir?” diye çıkıştı. Duyabildiğim kadarıyla gazetecilerden sadece …

Devamını Oku

Yaftalar!

Yaftalamak, bildiğimiz gibi, bir kişi ya da herhangi bir şeyi suçlamak için isnatta bulunmaktır. Yani o kişinin ya da şeyin kendisi değildir de, ona kasıtlı olarak yakıştırılan bir suçlamadır. Suçlama diyelim ki özünde doğru olsa bile, bir yafta halini aldığı an doğruluğu konusunda da kuşkuya yol açar. Yaftalamak, kişisel ya …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Burjuva toplumunun afyonu: Büyüme*.

    “Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümenin mümkün olduğuna inanan, deli değilse iktisatçıdır”.                                                                                                               KennethE.Boulding   Ekonomik büyüme, siyasetçilerin, akademik iktisatçıların, ekonomi gazetecilerinin, IMF’nin, Dünya Bankası’nın, kredi derecelendirme kuruluşlarının… vazgeçilmez amentüsü haline gelmiş bulunuyor. Büyümeyle yatıp, büyümeyle kalkıyorlar… Büyüme, ilerlemeyle, kalkınmayla, zenginleşmeyle, refahla özdeş sayılıyor. O kadar da değil, işsizliğin …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Asıl terör devlet terörüdür  

      Devlet aslında bir suç örgütüdür. Düşmansız yapamaz, varlığını “düşmanın” varlığına borçludur. Bu yüzden de düşman üretmek, yeniden üretmek zorundadır. Bu amaçla da sürekli olarak teröre baş vurur. Kelimelerin, kavramların ne anlama gelmesi ‘gerektiğine’ devletin adamları  karar verir ama bu dünyada, bu sınıflı toplumlarda herkes için aynı anlama …

Devamını Oku

Azmettiren, Geleneksel İslam… Tetikçi, Radikal İslam…

Yasağı koyduran tetikçi ve azmettiren kişi Öncelikle, geleneksel İslamın Türkiye’deki iki önde gelen sözcüsünden şu alıntıları okuyalım: “Olayın failleri Fransızdır. Fransızların işlediği katliamın kesildiği yer Müslümanlardır, çok manidar… Biz terörün yanında yer almadık ama katliamların arkasında ırkçılık ve İslamofobi yatıyor.” (Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan) “12 Milyon insanın katledildiğine ses çıkarmayan …

Devamını Oku

İslamofobi mi?

İslamcı militanların Paris’te ifade özgürlüğüne karşı giriştikleri katliamın ardından Türkiye medyasında en fazla duyulan sözcük “islamofobi”. Sanırsınız ki, İslamcılar ifade özgürlüğünü bastırmak amacıyla bir mizah dergisine saldırı düzenlememişler de, “İslamofobi” takıntısı içinde olan birileri bir camiye ya da Müslümanlara saldırmış. Hemen hemen bütün medya bir ağızdan “İslamofobi” diye başlıyor ve …

Devamını Oku

Haşhaşi-Assassin-Suikastçı

    Hasan Sabbah, XI. Ve XII. Yüzyıllarda yaşamış, Batıni bir tarikat olarak kabul edilen, Şii kökenli İsmailiye mezhebinin Nizarilik kolunun takipçisidir. Tahran’a yakın Alamut Kalesi, İsmaililerin merkezi durumundaydı. Tarihte intiharî suikast, ilk kez Hasan Sabbah’ın müritleri tarafından uygulanmış ve Hasan Sabbah’ın müritleri, Selçuklu veziri Nizammülmülk’ü bir suikast sonucu öldürmüşlerdir. …

Devamını Oku

Kavramlar da öldürücü Olabilir (1) “Uluslararası Topluluk”

    Geçtiğimiz günlerde Habertürk adlı TV kanalında yapılan bir programı izleyemedim ama bir arkadaşım bu tartışmanın yarım saatlik bir bölümünü gönderdi. Ufuk Uras, Yavuz Önen, Bülent Uluer, Alper Taş ve Melih Altınok’un katıldığı bu programın yarım saatlik bu bölümünü izlemem yeterli oldu. Ufuk Uras ve Melih altınok’un “sol” adına …

Devamını Oku