Duyurular

Mehmet Emin Yıldırım / Taşrada ‘Milli Edebiyat’la Uğraşmak

De Gids. Jaargang 169 (2006)– [tijdschrift] Gids, De– Auteursrechtelijk beschermd VORIGE VOLGENDE Geçenlerde kaybettiğimiz Mehmet Emin Yıldırım’ın Hollanda Dijital Kütüphanesinde 2006 tarihinde Hollandaca yayınlanan yazısının Türkçesini burada yeniden yayınlıyoruz. Bu vesileyle Mehmet Emin Yıldırım’ı sevgiyle anıyoruz. Juul HondiusOver dit hoofdstuk/artikelAUTEURSJuul HondiusMehmet Emin YildirimLANDENover TurkijeÇocukluğum ve ilk gençlik yıllarım Doğu Anadolu’nun büyük yerleşim merkezlerinden biri …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Terörü ve Teröristi Nasıl Bilirsiniz? (1)

                                               “Bu insanlığın bir parçası olmaktan utanıyorum”                                                                        Ramallah’lı (Filistin) bir kadın Aslında yazının başlığı, “Neyin terör, kimin terörist olduğuna kim karar veriyor” da olabilirdi…  7 Ekim’den beri Filistin’de yaşananlar, ‘Batı Medeniyeti’, ‘Uluslararası Toplum’ denilen hakkında biraz kafa yormayı gerektirmiyor mu? Elbette Filistin halkının maruz kaldığı devlet terörü sadece 38 …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / “Muasır Medeniyeti yakalayıp üstüne çıkmaktan” “Türkiye Yüzyılı’na”… Bir iflasın kısa öyküsü…

“Bir toplumsal formasyonun başarısı düne göre bugün neye sahip olduğuyla değil, fakat karşı kaşıya olduğu sorunları çözebilme yeteneğiyle ölçülür”. (1) “Muasır Medeniyet” denilen 500 yıldır Dünya’nın geri kalanını sömüren, yağmalayan, talan eden kolonyalist, emperyalist, kapitalist Batı’dır… Batı ile dünyanın geri kalanı (Asya, Afrika, Latin Amerika) arasındaki ilişki, sömürü, bağımlılık, hakimiyet  …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Mezarlıkları ne zaman imara açacaksınız?

“Modernlik, insanların geçim araçlarına sistematik olarak yabancılaşmasından ve hayatın bekasını sağlayan doğal ortamlar ile ekosistemlerin ortadan kaldırılmasından ayrılamaz”.                                                                                                Jonathan Crary Kapitalizm, ücretli emek sömürüsü, karşılığı ödenmeyen kadın emeği ve doğa yağma ve talanıyla yol alan bir sistemdir. Sınırsız büyüme-genişleme-yayılma eğilimine ve dinamiğine sahiptir… Varlığını büyümeye borçludur. Aslında söz konusu …

Devamını Oku

İbrahim Özkurt / MARKSİST SOL, ULUS DEVLET İLE MİLLİYETÇİLİĞİN, TEMSİLİ DEMOKRASİ İLE PARLAMENTONUN ESİRİ OLDU.

Yalansız sitesinden alınmıştır. Burjuvalar, bilimi ve üretim tekniklerini sahiplenerek imparatorlukları parçalayıp ulus devletler inşa ederlerken, temsili demokrasi ve buna bağlı olarak parlamentoyu koydular kitlelerin önüne. Milliyetçiliği ise ulus devlet dini olarak pazarlamayı başardılar. Öyle ki, zamanla semavi dinler yetmiyormuş gibi, milliyetçilik ulus devletlerin en güçlü dini haline getirildi.  Marksist sol …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Merdan Yanardağ veya tabuya dokunmak!

T.C. varlığını Kürt varlığının inkarına borçludur. Yüz yıldır Kürtleri katlediyor, işkence ediyor, hapsediyor, dilini, kültürünü, tarihini yasaklıyor… Ve Kürtler, her türlü, şiddet, baskı, yasak ve devlet terörüne kahramanca direniyor… Yüzyıllık bir sorun olur mu? Laik, demokratik, sosyal-hukuk devleti denilende pekâlâ olabiliyor… Türkiye’nin halk düşmanı rejimi, modernlik, ‘ilericilik’, çağdaşlık retoriğiyle kendini …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Etik yozlaşma veya burjuva siyasetinin sefaleti!

Etik, ‘sorumluluk, dayanışma, sınır demektir’. Potansiyel olarak yapılabilir olandan sakınmaktır. Etikten farklı olarak ‘ahlak’, iyiyle kötünün ayrımını yapar… … Kapitalizm etik değerlere yabancılaşmış bir sistemdir. Her şeyi metalaştırıyor, nesneleştiriyor, şeyleştiriyor, soysuzlaştırıyor, canlı olan ne varsa ölü metalara dönüştürüyor. Bu yüzden boşuna kapitalizme kadavra medeniyeti demiyorum… Oysa, etik değerlere yabancılaşmış bir …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Varlığını “terörle mücadele” retoriğine borçlu bir rejim!

Bağnaz resmî tarih ve resmî ideoloji rejimin niteliğinin tartışılmasını, bilince çıkarılmasını ve anlaşılmasını engelliyor… Ana okulundan Üniversiteye gençlerin bilinci resmî tarih ve resmî ideoloji yalanlarıyla iğdişleştiriliyor… Bu durum köklü bir entellektül zaaf ortaya çıkarıyor… Bilinci köreltilmiş insanlar her söylenene inanır hale geliyor. Osmanlı İmparatorluğunda devlet kutsaldı… Laik, demokratik, sosyal hukuk …

Devamını Oku

Halil Berktay / Bahçeli fenomeni: Kendine canavar

Serbestiyet‘ten alınmıştır. [11-12 Mart 2023]. Şaka gibi. Kara mizah. Çifte standartlılığın doruğu. Uzaya çıkmış hali. “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı” tarifi, Devlet Bahçeli’de somutlanıyor. Yıllardır kanıksadık artık. Gene de, sırf Şubat başından bu yana ne dediğini, nasıl dediğini kısaca hatırlamakta yarar var. Aşağıdaki ifadelerin hepsi, 7 Şubat, 14 Şubat, …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Çöküş Tablosundan Çıkmak!

Türkiye ekonomik, sosyal, ekolojik, politik, etik (ahlâkî) ve anlam krizleri sarmalına hapsolmuş bulunuyor. Elbette bu durum sadece son 20 yıllık dinci AKP’nin eseri değil. Çöküş tablosunun gerisinde 1980, 24 Ocak Kararları ve 12 Eylül NATO’cu, Amerikancı faşist darbe, 43 yıl önce alınan viraj var… Neoliberal gericiliğe teslim olmak var… AKP …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Bir genel tekrarın utancı…

14 Şubat 2023 “Para kral oldukça, özgürlük de adalet de mümkün değildir” Albert Camus Yegâne ereği kâr etmek ve kârı büyütmek olan, her türlü etik (ahlâkî) değere yabancılaşmış bir sosyal sistemde şeylerin sarpa sarmaması mümkün değildir. Üretimin aslî (birincil) amacının insan ihtiyaçlarını karşılamak değil, kârı, dolayısıyla sermayeyi büyütmek olduğu durumda, …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Millet ve Vekili

Fikret Başkaya Vekil müvekkili varsayar. İlişkinin yönünün müvekkilden vekile doğru olması gerekir. Başka türlü söylersek, seçilenlerin halk iradesine dayanması ve onu temsil etmesi gerekir. Oysa halk siyasi sürece beş yılda bir kere ‘müdahale’ ediyor. 1825 günde bir… Aslında o bir günde yaptığı da parti başkanı tarafından ‘tayın’ edileni onaylamak… Velhasıl …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Diziler ve dizilenler…

Geride kalan üç on yılda, özel televizyon kanallarının kurulmasıyla Türkiye’de televizyon dizi sanayii önemli bir gelişme kaydetti. Dizi üretimi hızlı bir tempoyla arttı. Türk dizileri 150’den fazla ülkeye (Orta-Doğu, Kuzey ve Kara Afrika, Orta ve Güney Amerika) ihraç edildi. İhracatın portesi yılda 350 milyon doları aşmış görünüyor. Aslında diziler reklamlarla …

Devamını Oku

Maximilien Rubel – Marx Anarşizmin Teorisyenidir

Çeviri: Eylem Canaslan 1973 Ne teorisinin sınırları ve dökümünü ortaya koyabilmiş, ne de bu teorinin normları ve uygulama alanını tanımlamış çömezlerin yüzünden Marx, mitolojik bir dev, kendi kaderini demirde döven homo faber’in alim-i mutlaklığı ve kadir-i mutlaklığının figürü haline geldi.Bu ekolün tarihi yazılmayı beklemektedir, fakat en azından bu ekolün kaynağını bilmekteyiz: …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Katar’da futbol şovu veya insanlığın sefil halleri…

Kapitalizmin her ileri aşaması, daha çok metalaşma, nesneleşme, şeyleşme, daha çok paralılaşma, daha çok soysuzlaşma, etik (ahlâkî) yozlaşma demektir… Kapitalizm sınırsız büyüme-genişleme dinamiğine ve eğilimine sahiptir. Oysa, etik sınır demektir… Potansiyel olarak yapılabilir olandan sakınmaktır. Velhasıl kapitalizm etik (ahlâkî) değerlere külliyen yabancılaşmış bir sistemdir… Sadece insan emeğini (çalışmasını) metalaştırmıyor, insan …

Devamını Oku

Şahin Alpay / Gün Zileli’nin anıları üzerine

P24’ten alındı Benim kuşağımın Marxist – Leninist ideali de; özgürlükçü bir demokrasi getirme çabasına sarılması da bugüne kadar bir yere varamadı. Gün Zileli ile Ağustos 1968’de yayımlanmaya başlayan Aydınlık dergisi yazı kurulunda tanıştık. SBF’den mezun olduktan sonra, o sıra yakın arkadaşım olan Doğu Perinçek’in aracılığıyla o zamanların tanınmış anayasa profesörü Bülent Nuri …

Devamını Oku

Şahin Alpay / 68 Kuşağı Üzerine Bir Deneme

Toplum ve Bilim, 41, Bahar 1988                                                               Şahin Alpay’ın günümüzden yaklaşık 34 yıl önce yazılmış bu değerli yazısı, ’68’in eşsiz bir özeti ve tahlili olduğu için, kendisinin izniyle burada yeniden yayınlıyorum. Yazının sonuna doğru yaptığı “devrimcilik-demokratlık” ayrımı ise yazıda katılmadığım neredeyse tek görüştür. Kanımca, devrim ile demokrasi arasında değil, devrim ve …

Devamını Oku

Devrim Kara / Devletler ve Sürgünler

“Devletler ve onların bir avuç memuru kolayca yalan söylerler. Milyonlarca dili ve gözü olan halklar ise yapıları gereği isteseler de yalan söyleyemezler.” Devlet Halkı Dersim’de hayvan vagonlarına dolduranlar ne kadar katil ise Kırım’da ve Ahıska’da  dolduranlar da o kadar katildir. Sadece din ya da ulus sermaye devletleri değil sol iktidarlar …

Devamını Oku

Reha Yünlüel / – hayvan pazarı –

Georg Less’e ve Saeed Fayaz’a… peşimdesingözlerin faltaşıkürkümün peşindesin etimin sütümün yağımındölümün peşindesin tırnaklarımın deriminkıllarımın peşindesin boynuzlarımındişlerimin canımınne pahasına olursa olsunbeni yakalayacak yüzecek yolup ütecekkesip pişirip kızartıp yiyeceksin kanımı içecek çorbamıyatağına yorgan yapacak üstüne kılık kıyâfetdişlerimden kolye bilezik halhal ayıklayıpayıklayıp teleklerimden yelpâzekellemden tablo ya da gece lambası korkuluk ya dadolduracaksın içimi …

Devamını Oku