Stalinizm

Yeni Bir Toplumsal Özgürlük Partisi’ne İhtiyaç Var

(Bir yerel seçim sonrası yazısı) Seçim sonuçlarına elbette sevindik. Bu yerel seçim, otoriter bir iktidarın bayır aşağı gidişinin başlangıcıdır. Başarı, CHP’ye değil, halka aittir. Fakat aynı zamanda bu sonuçlar, otoriter bir iktidara “dur!” diyen toplumsal muhalefetin özgürlükçü bir toplumsal devrim partisine olan ihtiyacını da ortaya koydu. TİP’in hızlı gelişimi böyle …

Devamını Oku

Faik Akçay / Kitap Yorum: Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar, Gün Zileli

Daktilo 1984’ten alınmıştır “Sovyetler Birliği’nde Devlet Terörü ve Gulaglar”1 adlı yapıt, Gün Zileli’nin titiz bir araştırması. Yapıt, SSCB’de sosyalizm adı altında yapılan uygulamaların gerçek yaşama nasıl yansıdığını, özellikle bu uygulamalara karşı çıkan yazar, çizer, düşünür ve politikacılara neler yaşatıldığını gözler önüne seriyor. Gulaglar2, SSCB’de “Toplama Kampları”na verilen isim. Bu kamplar, SSCB’de İşçi …

Devamını Oku

Ersen Olgaç / ”YÜZYILIN GECE YARISI”

Geçen yüzyılın ilk çeyreğinde insanlık ilk kez sınıfsız ve özgür bir dünyaözlemini gerçeğe dönüştürmenin eşiğine yaklaşmıştı. Ekim devriminin yarattığıcoşku dünyanın siyahlarını, beyazlarını ve sarılarını tek bir hedef için, baskısız,sömürüsüz bir gelecek için, dünya devrimi için Üçüncü Enternasyonal’isancağı altında toplamaya başladı. Ancak beş kıtada milyonlarca emekçiyikucaklayan bu devrimci atılım, Üçüncü Enternasyonal’in …

Devamını Oku

Meyerhold Nasıl İnfaz Edildi?!

Artıgerçek Can Yayınları, Tuncay Birkan’ın sunuş yazısında belirttiğine göre, eski ve unutulmuş metinleri yeniden gündeme getiren “İzler” adlı bir dizi başlatmış bulunuyor. Bu dizinin ilk kitabı, Muhsin Ertuğrul’un Moskova Notları (Osmanlıca’dan çevrimyazımı: Melih Dalbudak, Can, 2023) yayınlandı. Moskova Notları özel bir seçim ve önemli bir katkı. Bu yazıda, Sovyet rejiminin, …

Devamını Oku

Sol’un Geçmişteki Takıntıları…

Artıgerçek Sık sık duyuyorum, kimi arkadaşlar, “senin Sol’dan başka derdin yok mu? Durmadan sola vuruyorsun” diyorlar. Birincisi, eleştiriyi “vurma” olarak değerlendirmek oldukça muhafazakâr bir bakış açısıdır. İşin aslı, bir düşünceyi “vurmak” istiyorsanız onu eleştiriden azade tutun! İkincisi, sol kökenden geldiğim için öncelikle solu değerlendirmem çok doğaldır. Üçüncüsü, solu, bugün de …

Devamını Oku

Sovyet Devrimi Sonrasına İlişkin Filmlerdeki Çarpık Batılı Bakış …

Artıgerçek Sinemada büyük teknik ve sanatsal gelişme gösteren Batı sineması, aynı başarıyı, Sovyetler Birliği tarihini ele aldığı filmlerde gösteremiyor. Teknikten ya da görüntü yönetmenliğinden veya tarihi atmosferin yeniden yaratılmasından söz etmiyorum. Hayır, buralarda çok başarılılar. Başarılı olamadıkları nokta, bu tarihi ele alırken, komünizme ya da Sovyet tarihine ilişkin tipik klasik …

Devamını Oku

“Burjuva Özgürlükleri”mi?

Artıgerçek “Bütün ülkede siyasi hayatın boğulmasıyla birlikte, Sovyetlerdeki yaşamın da giderek sönükleşmesi kaçınılmaz. Genel seçimler, engelsiz basın ve toplantı özgürlükleri, özgür fikir mücadelesi olmadığında, tüm kamu kurumlarındaki yaşam sona erer, bürokrasinin tek başına etkin unsuru meydana getirdiği sahte bir yaşama dönüşür… Kamusal yaşam yavaş yavaş uykuya dalar…” (Rosa Luxemburg, Rus …

Devamını Oku

HOLODOMOR !

Artıgerçek Her Kasım ayının son cumartesi günü Holodomor kurbanlarını anma günüdür. Bu yıl da, 26 Kasım’a rastladı. Ukrayna dilinde Holodomor “açlıktan öldürmek” anlamına gelir. 1932-33 yıllarında, o zamanki Sovyet hükümetinin zorla kolektifleştirme ve ürünlere tohumuna varıncaya kadar el koyma politikası sonucunda üretimin durmasıyla Ukrayna’nın Kuban bölgesinde, tahminlere göre, 1 milyon …

Devamını Oku

Büyük İllüzyon!

Artıgerçek 12 Mart 1965 tarihinde Kozlu’da, grev yapan maden işçilerine jandarma tarafından açılan ateş sonucunda iki işçi öldürülmüştü: Satılmış Tepe, Mehmet Çavdar. Bu olayı protesto eden Fikir Kulüpleri, Ankara-Cemal Gürsel Meydanı’nda bir yürüyüş düzenlemiş, yürüyüşe, hâlâ lise sıralarında sürünmekte olan 19 yaşında çiçeği burnunda bir sosyalist genç olarak ben de …

Devamını Oku

Mülkiyet ve Hırsızlık!

Artıgerçek Bundan birkaç ay önce Troçkizan bir Marksist-Leninist grubun seminerini izlemiştik. Konuşmacı, 19. Yüzyılın ilk yarısında yaşamış anarşist filozof Pierre-Joseph Proudhon’un (1809-1865) eleştirisi temelinde, bugünkü ekolojist otonom grupları veya yerel kooperatif hareketleri hedef aldı, Gezi mücadelesini bile Proudhon’un “partinin öncülüğü”nü reddeden görüşlerine bağladı. Bu arada, Proudhon’un, Marx’ın da eleştirisine hedef …

Devamını Oku

Kuyudan Adam Çıkartmak!!!

Artıgerçek 1960’lı yıllarda İsmet İnönü’nün, yaşlı Celal Bayar’ı hapisten çıkartması, o zamanın siyasi literatürüne bir deyiş armağan etmişti: “Kuyudan adam çıkartmak!” Aslında insanî açıdan baktığımız zaman İsmet İnönü’nün “kuyudan adam çıkartma” girişimi hiç de olumsuz bir şey değildi. Devrin siyasi gelişmeleri yüzünden içeri atılmış yaşlı bir insanı hapiste tutacaktınız da …

Devamını Oku

Mülksüzlerin Mülksüzleştirilmesi?!..

Artıgerçek Biz ’68 gençliği, işçileri olduğu kadar köylüleri de çok severdik. Bir devrim romantizmimiz vardı ve bu romantizmde işçiler kadar köylüler de büyük yer tutuyordu. Gençlerin köylere gidip sol propaganda yapmaya başlamaları, bu gençler henüz Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi ya da sempatizanıyken, ta 1965’e, hatta daha öncesine uzanır. Rusya’da …

Devamını Oku

Şahin Alpay / 68 Kuşağı Üzerine Bir Deneme

Toplum ve Bilim, 41, Bahar 1988                                                               Şahin Alpay’ın günümüzden yaklaşık 34 yıl önce yazılmış bu değerli yazısı, ’68’in eşsiz bir özeti ve tahlili olduğu için, kendisinin izniyle burada yeniden yayınlıyorum. Yazının sonuna doğru yaptığı “devrimcilik-demokratlık” ayrımı ise yazıda katılmadığım neredeyse tek görüştür. Kanımca, devrim ile demokrasi arasında değil, devrim ve …

Devamını Oku

Devrim Kara / Devletler ve Sürgünler

“Devletler ve onların bir avuç memuru kolayca yalan söylerler. Milyonlarca dili ve gözü olan halklar ise yapıları gereği isteseler de yalan söyleyemezler.” Devlet Halkı Dersim’de hayvan vagonlarına dolduranlar ne kadar katil ise Kırım’da ve Ahıska’da  dolduranlar da o kadar katildir. Sadece din ya da ulus sermaye devletleri değil sol iktidarlar …

Devamını Oku

Stalin, Mao, Polpot: Benzerlikler ve Farklılıklar…

Artıgerçek Türkiye’nin, sosyal konulara kafa yoran kesimlerinde birbiriyle bağlantılı iki önemli hata göze çarpar: Birincisi, toptancılık; ikincisi, toptancılığın sonucu olarak farklılıkları göz ardı etmek ve farklı güçleri ya da kişileri kısa yoldan aynı sepete doldurmaktır. Bu, olayları basitleştirip kısa yoldan sonuçlara varmayı, yani kolaycılığın rahatlığını sağlar ama aslında doğada da, …

Devamını Oku

Mihail Gorbaçov

Artıgerçek Mihail Gorbaçov, Sovyetler Birliği’nin son başkanıydı. Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra 32 yıl daha yaşayıp 91 yaşında öldü. Demek 1985 yılında parti genel sekreterliğine gelip Glasnost ve Perestroyka siyasetlerini başlattığında henüz 54 yaşında, kendisinden önceki “bir ayağı çukurda” Sovyet liderleriyle karşılaştırıldığında oldukça genç bir lidermiş. “Akıl yaşta değil, baştadır” denir. …

Devamını Oku

İdam!

Artıgerçek (Boldla yazılmış cümle, bir okurun hatırlatmasıyla yazıya eklenmiştir). Haber kanalları, 1 Şubat 2021’de darbeyle iktidara el koyan Burma (Mynmar) askeri cuntasının 4 muhalifi idam ettiğini duyurdu. Türkiye uzak ve yakın tarihinden de çok iyi bildiğimiz, hatta kimi zaman yakından tanık olduğumuz (örneğin, sevgili arkadaşlarımız Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve …

Devamını Oku

Değer var, Özgürlük Yok! Özgürlük var, Değer yok!

Artıgerçek Kapitalizm, piyasa ilişkilerinin uzun yıllar içinde aşağıdan topluma egemen olmasına dayanır. Kapitalist ilişkiler toplumu sardıktan sonra devlet ve diğer üst yapı kurumları sisteme sadece olağanüstü durumlarda düzenleyici olarak müdahil olurlar. “Normal” zamanlarda ise “görevleri”, kapitalizmin işleyen çarklarına göz kulak olmaktır. Bu olağan işleyiş dışında, kültür alanı, piyasa ilişkilerinin kendiliğinden …

Devamını Oku

Sanat ve İktidar!

Artıgerçek Sanat, özellikle 19. yüzyıldan itibaren iktidarlarla ve egemen sistemlerle çatışma içinde olmuştur. İktidar ya da egemen düzenler, sanatı şu ya da bu şekilde denetimleri altına almaya, dahası kendilerinin hizmetine sokmaya çalışmışlardır. Doğası gereği özgürlükçü olan sanat ise, bu denetim ve baskıyla şu ya da bu şekilde çatışmıştır. 19. yüzyılın …

Devamını Oku

Haluk Gerger’in Son Kitabı…

Haluk Gerger’in Son kitabı… Haluk Gerger, Anti-Marksist Devrimcilik-Marksizm Öncesi İsyancı Gelenek ve Günümüze Yansımaları, Yordam, 2022 Haluk Gerger, 1980’lerden beri izlediğim bir yazar. Bütün yazdıklarını okumasam da fikirlerinden ve izlediği yoldan haberim var. 1980’lerde eski TKP’ye yakın bir yazar olarak biliniyordu. 1990’larda Kürt hareketine dost bir tutum izledi. 2000’li yılların …

Devamını Oku