Devrim ve Sosyalizm Sorunları

Okuyan’ı Anlamak! (I)

Tarihi birbirine zıt iki irdeleme anlayışı vardır. Biri, derindeki hakikat cevherine biraz daha yaklaşmak üzere “kazma” ve “küreğe”; diğeri ise, tarihteki çarpıtmaları pekiştirmek üzere “gözbağlarına” sarılır. Kemal Okuyan, yeni yayınladığı Devrimin Gölgesinde: Berlin, Varşova, Ankara 1920 (Yazılama, 2019) kitabının bir yerinde, Komintern’de Lenin’le tartışan M. N. Roy’un Reason Romanticism and …

Devamını Oku

Derin Tarih Dergisinde “Kemalizm” ve “Sol” İlişkisi Üzerine Bazı Sığ Tespitler

Derin Tarih dergisinin Eylül 2019 tarihli, 90. Sayısı “Solun Kemalizmle İmtihanı” dosyasına ayrılmış. Sağın ideolojik hegemonyası için kolları sıvadığı anlaşılan muhafazakâr ve daha da kötüsü iktidar yanlısı ve yandaş dergi editoryalı, bu dosyayı hazırlarken, öyle anlaşılıyor ki, editörün kendi ifadesiyle “anlaşması mümkün olmayan” sol ve Kemalizm gibi “iki ideolojinin” nasıl …

Devamını Oku

Teori Daima Pratiğin Gerisinde Kalır!

Her ne kadar eskiden beri tekrarlanıp duran “Devrimci teori olmadan devrimci pratik olmaz” diye bir deyiş varsa da gerçeklikte devrimci pratik daima teorinin dışında kendi yolunu izlemiş ve geride kalan teori ona yetişmek için nefes nefese koşmak zorunda kalmış, yetiştiğinde de pratiği kendi çarpık yapısının içine hapsetmeye çalışmıştır. Bu, sürekli …

Devamını Oku

TKPli, VPli ve Boykotçu Arkadaşlara Sesleniş!

Bir arkadaş, tweeterde attığım son tweetlerden birinin altına şöyle bir yanıt yazmış: “İstanbul belediye başkanlığı seçiminin, sizin anarşist bakış açınızda nasıl bir kırılmaya sebep olduğunu ve bu seçimlerde sizi taraf olmaya zorladığını anlamaya çalışıyorum?” Ben de, bir yazıyla anlatmaya çalışayım diye yanıtladım. Anarşizm Türkiye’de önce yanlış tanıtıldı, sonra da yanlış …

Devamını Oku

Komplolar ve Hizipler

10 Şubat günü, Beyoğlu Ses Tiyatrosu’nda, Devrimci İşçi Partisi’nin (DİP) düzenlediği, Türkiye dışındaki bazı Troçkist hiziplerin de davetli olduğu bir “Enternasyonal” toplantı düzenlendi. Bu toplantıda bir “panel” yapılacağı da ilan edilmişti. Panel’in konuşmacıları arasında Fikret Başkaya’nın da olduğunu duyunca gittim. Bu yazıda toplantının kusurları üzerinde pek durmayı düşünmüyorum. Fakat bir …

Devamını Oku

Oraya Gitme Venezüela!

    Dünyanın en yanlış görüşü nedir diye sorsanız, iç savaşın devrime yol açacağını sanan naif ve dogmatik solcu görüşüdür derim. Romantik “partizan” şarkıları aslında Devrim’in cenaze marşından başka bir şey değildir. Elimizde iki büyük tarihi örnek var. Venezüela’ya geçmeden önce bunların üzerinde kısaca durmak zorundayım. 1917 Devrimi, ancien rejime, …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / “Sarı Yelekliler” Plütokrasiye karşı…

Yazının önemine binaen ana sayfada yayınlıyorum. G.Z.   “Nehir yatağından taştığında, önüne kattığı her şeyi alıp götürür”   İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimleri sonrasında peydahlanan ‘temsilî demokrasinin’ demokrasiyle bir ilgisi yoktu. Aslında söz konusu olan hakların değil, plütokrasilerin iktidarıydı. İnsanlar plütokrasi tarafından sahnelenen ‘temsil oyununun’ figüranlarıydı sadece… 4-5 yılda bir …

Devamını Oku

Alain Badiou’nun Koyduğu Son Nokta…

  Orijinali Mathieu Dejean’in Les Inrockubtibles’de yer alan 28 Ağustos 2018 tarihli Alain Badiou söyleşisinin çevirisi Duvar gazetesinde yayınlandı. Alain Badiou, her zaman takdir ettiğim, devrimci ve özgürlükçü Marksizmin son temsilcilerindendi ve görüşleriyle Marksizme yeni bir atılım kazandırma girişiminin öncülerindendi. Ne yazık ki, son röportajı, bu yoldan döndüğünü, eski klasik paradigmalardan kopamayıp …

Devamını Oku

Tuğrul Eryılmaz: Türkiye ‘68’inin Kendisinden Kesip Attığı Kültürel Yanı

    Tuğrul Eryılmaz, 68’li ve Gazeteci, Söyleşi: Asu Maro, İletişim, 2018   Bireyler kendi hikâyelerini anlatırken aslında toplumun hikâyesini anlatmış olurlar. Tuğrul Eryılmaz’ın bir söyleşisinde kitabıyla ilgili olarak geçen ve kendisinin de her zamanki alaycılığı ile “katıldığı” “hafif kitap” nitelemesine katılmam mümkün değil. Bence bu kitap, ilk bakışta verdiği …

Devamını Oku

Mehmet Pekdüz / Anna Larina’nın Asla Unutamam Kitabı Üzerine

Özgür Dersim sitesinden alınmıştır. “Asla Unutamam“ Buharin’in karısı Anna Larina’nın Stalin yargılamalarını anlatan bir anılar toplamıdır. Buharin büyük Ekim Devrimi’nin önderlerinden biridir. Anna, toplama kamplarında, sürgün yollarında, hapishanelerde yaşadıklarını, gerilimli yaşamını çok açık bir şekilde anlatmaktadır. Anna’nın Buharin’le yaşadığı zamanlar çok uzun değildir. Topu topu 2-3 yıl birlikte olabilmişlerdir. Bu …

Devamını Oku

1991 Körfez Savaşı’ndan sonra Irak’taki Şûra Ayaklanmaları Üzerine

Dün yazıyı karışıklıklarla yayınlamıştık. Fakat bir arkadaşın yardımıyla bu teknik zorluk giderildi. Aşağıda metnin düzeltilmiş halini bulacaksınız. G.Z. Çev. İhya Kahraman Kısa bir ön açıklama… “Soğuk Savaş”ın son yıllarında mollaların İran’ına doğrudan saldırmayı göze alamayan ABD ve diğer batılı güçlerle onların Orta Doğu’daki müttefikleri (Suudi Arabistan, Kuveyt vs.), Saddam’ın ipini …

Devamını Oku

Solda Taşlar Yerinden Oynarken…  

  Toplumsal gelişmelerle doğadaki olaylar arasında bazı benzerlikler kurulabilir. Doğada da böyledir. Dışardan kır manzaralarına, dağlara baktığınızda herhangi bir önemli hareket gözlemlemezsiniz. Adeta bir kır tablosunun hareketsizliği vardır karşınızda. Oysa yerin altında taşlar kaymakta, yer değiştirmekte, yeraltı tabakaları birbirine sürtünerek bir deprem için enerji birikmesine yol açmaktadır. Değişim, ya yavaş …

Devamını Oku

Okur Görüşü: MARKSİZM, PARTİ, DEVLET, DEMOKRASİ VE PROLETARYA DİKTATÖRLÜĞÜ ÜZERİNE AYKIRI GÖRÜŞLER

  Başlangıç Notu: Bu yazıda dile getirilen fikirlerin asıl “düşünce babası” Muzaffer Oruçoğlu’dur. Bu yazı; İbrahim Ekinci’nin Muzaffer Oruçoğlu ile yaptığı söyleşi kitabı “Muzaffer Oruçoğlu” anlatıyor’un 180-193 sayfalarında yer verilen görüşler temel alınarak, onların daha sistemli hale getirilmesi çabasından ibarettir.    Öncü rolüne soyunan öznenin, örgütün, yani partinin alacağı biçimi …

Devamını Oku

“Tanıtma” ve Gözbağcılık!

  1917-1918- Devrimden Tek Parti Diktatörlüğüne… adını verdiğim kitabımın birinci yazımını iki gün önce bitirdim. Bu kitabın yazılış sürecinde, konuyla ilgili epeyce kitap alıp okudum, halen de almaya devam ediyorum. 1917 Devrimi’nin 100. Yıldönümü dolayısıyla o kadar çok kitap ve dergi yayınlanmış ve halen de yayınlanmaya devam ediyor ki, hepsine …

Devamını Oku

1960’ların Sol Sübjektivizmi: İbrahim Kaypakkaya

(Bu yazı, bir buçuk yıl önce, Gökhan Atılgan’ın solla ilgili hazırladığı bir kitapta yayınlanmak üzere hazırlanmıştı. Fakat, o gün hayvan dostlarımla ilgili yaşadığım bazı bireysel acılar nedeniyle, Gökhan Atılgan’ın akademik kaygılarla yaptığı düzeltme önerilerini yerine getirecek gücü kendimde bulamadım ve Gökhan Atılgan’dan özür dileyerek yazıyı olduğu gibi rafa kaldırdım. Daha …

Devamını Oku

Mustafa Yılmaz / Felsefeciler Vapuru

Oberbürgermeister Haken vapuru. 16 Mayıs 2018 Mustafa Kemal Yılmaz Şarap Dumanları sitesinden alınmıştır. Rusya’nın nasıl Rusya olduğunu anlamak için anahtar niteliğindeki olaylardan biri de tarihe Felsefeciler Vapuru olarak geçen sürgün vakası. Bolşevik yönetimle fikir ayrılığına düşmüş iki yüzün üstüne felsefeci, doktor, ekonomist, yazar, gazeteci ve tarım uzmanının 1922 sonbaharında Lenin’in …

Devamını Oku

 Merdan Yanardağ… Murat Belge… Liberalizm…Ulusalcılık… vs…  

  Şubat ayında Murat Belge üzerine bir tartışma oldu. Tartışma önce, Murat Belge’nin, İletişim Yayınları’ndan çıkan Şairaneden Şiirsele adlı kitabını “yüzeysel” bulan, Kırmızı Kedi Yayınları’nın yeni yöneticisi Enis Batur’un, ardından da aynı kanıyı paylaşan Orhan Koçak’ın yazılarıyla gündeme geldi. Elbette bunlar, makul eleştiri yazılarıydı. Fakat bu eleştirilerin hemen ardından, Murat …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Tükenen kapitalizm ve sol (söyleşi)

    Fikret Başkaya ile söyleşi… Redaksiyon Dergi,  Aralık 2017, sayı, 18.     1) Kapitalizmin, bugün yaşadığı krizi ‘kendi sınırlarına ulaşması’ olarak değerlendiriyorsunuz. Bu anlamda bugün yaşanan kriz aynı zamanda kapitalizmin sonu olarak da tanımlanıyor. Kapitalizmin önceki krizleriyle kıyasladığınızda bugün yaşanan krizi özel kılan faktörler neler?   Bütün canlı …

Devamını Oku

Gürsel Demirtopuk’un Sorularına Yanıt  

  Sovyetler Birliği’nin Alman saldırganlığını yenilgiye uğratmasında hızlı sanayileşmesinin rolü nedir? Sovyetler Birliği sanayileşmeseydi Alman faşizmini yenilgiye uğratabilir miydi? Sanayileşme için köylerden servet aktarımı zorunlu değil miydi? Bu olmasaydı gerekli kaynak nasıl sağlanacaktı? Silahlanma mümkün olabilir miydi? Nazilerin yenilmesinde tayin edici olan, Sovyet ordusundaki ağır sanayi ürünü olan tanklar, uçaklar …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Sovyet devriminin serüveni üzerine…  

  “Tarih, imtiyaz sahibi olmayanların duygu ve özlemlerini sıklıkla kaydetmez.                                                                                                         G.R. Elton   Toplumun sınıflara bölünüp, devletin, paranın ve mülkiyetin ortaya çıkmasıyla, şeylerin seyri radikal olarak değişti. Toplumlar ezen-ezilen, sömüren-sömürülen, ikilemine hapsoldu. O tarihten sonra ezilen ve sömürülen kitleler maruz kaldıkları eşitsiz statüye itiraz etmekten hiç bir zaman vazgeçmediler. …

Devamını Oku