Devrim ve Sosyalizm Sorunları

Kapitalizm, Köylülüğü Öldürür…

Marksist teorinin yüz elli yıldır ezberimizde olan bir tezi vardır: Köylülük kapitalist toplumun sınıfıdır ve köylüler sadece ve sadece “burjuva demokratik” bir toplum için mücadele ederler. Babası Plehanov olan Rus Marksizmi, bu teoriyi aynen almış ve Rusya’nın koşullarına uygulamıştır: Rusya henüz kapitalist bir toplum olmadığına göre, işçiler ve köylüler, dolayısıyla …

Devamını Oku

Aşamalı “Devrim” ve Toplumsal Devrimi

İki yüz yılı aşkın bir zamanı kapsayan modern devrimler tarihi, birbirine zıt ve birbiriyle mücadele halinde iki devrim türü olduğunu ortaya koyuyor: Aşamalı “devrim” ve toplumsal devrim. Aşamalı “devrim”in ikinci sözcüğünü tırnak içine almamın nedeni, bu türün daha başından ya da gerçekleştikten çok kısa süre sonra karşı-devrime dönüştüğünü düşünmemdir. Aslında …

Devamını Oku

Temele İnmek -2 ya da “Beyaz Ölüm Kuşları”

12 Mart döneminde ölen arkadaşım, şair Arkadaş Z. Özger’in “Beyaz Ölüm Kuşları” (Soyut, Haziran 1970- Sevdadır, 1 Mayıs, 6. Basım, Eylül 2001) adlı, çok sevdiğim uzun bir şiiri vardır. Şiirin ilk dizeleri şöyledir: sonra bir gün anneler de ölürböcekler ve kertenkeleler ölür boşalır suyu havuzun kum seddi yıkılınca sivrisinekler ve …

Devamını Oku

Temele İnmek – 1

Bir inşaatın temeli yanlış atılmışsa, onun üzerine çıkılan tüm katlar, bu yanlışlığa katkıda bulunurlar, ağırlıklarıyla yanlış temelin, dolayısıyla kendilerinin çökmesini kolaylaştırırlar. Teorinin, bundan yaklaşık yüz elli yıl önce atılan bazı temelleri işte böyle bir yanlışlığın ürünüdür. Bütün temeller değil, ama önemli bazı temel kolonlar. Bu temel kolonlar üzerine inşa edilen …

Devamını Oku

Geleceğin Devrimi

Geçmişte gerçek ve kapsamlı bir toplumsal devrimin yaşandığına inanmıyorum. Geçmişte yaşanmadı. Gelecekte belki. Kanımca gerçek bir toplumsal devrim, halkın ayaklanmasının şiddetiyle ölçülmez, değişimin köklülüğüyle ölçülür. Fransız devriminde mutlakiyet diktatörlüğü yıkıldı, yerini cumhuriyet diktatörlüğü aldı. Devletin esas yapısı devam etti. Yeni egemenler, krallık döneminin ordusunu ve polisini aynen devralıp daha da …

Devamını Oku

Dünya Savaşı

Yaşanan 3. Dünya Savaşı ve Toplumsal Devrim Öncelikle dünya çapında cereyan eden savaşın niteliği konusunda bir karar vermemiz gerekmektedir. Birincisi, bu, kendine özgü biçimde süregelen bir 3. bir dünya savaşıdır. İkincisi, diğer iki savaş gibi, dünyanın zenginlik kaynaklarının paylaşımı konusunda cereyan eden emperyalist-kapitalist bir paylaşım savaşıdır. Savaşın odak noktası, Afganistan, …

Devamını Oku

“İşkenceye Sondur Komutanım…”

Ertuğrul Mavioğlu, Asılmayıp Beslenenler, Babil Yayınları, 2004 Zeki Kırdemir, Devrim Bize yakışırdı, Ozan Yayıncılık, Haziran 2004 1970 kuşağı, belki de kuşak özelliklerine uygun olarak, uzun bir bekleyişten sonra, son bir iki yıl içinde ard arda anılar ve anlatımlar yayımlamaya başladı (bunlardan ulaşabildiklerim, Sezai Sarıoğlu, Halil Demir, Aytekin Yılmaz, Enver Sezgin, …

Devamını Oku

Kürt MDD’si ve Türk MDD’si

Galiba manzara şöyle: Kürt Milli Demokratik Devrimcileri (kısaltılmış adıyla MDD’ciler), “Demokratik Cumhuriyet” bayrağı altında bir “geniş cephe” kurmaya çalışıyorlar; Türk Milli Demokratik Devrimcileri ise, “Devrimci Cumhuriyet” bayrağı altında bir “geniş cephe”. Bu “geniş cephe”lerin hangi sınıf kesimlerini toparlamaya çalıştığını ve ne anlama geldiğini tahlil etmeden önce, bu iki “cumhuriyet”in ideolojik …

Devamını Oku

Birikim’in 157. sayısından hareketle, AB ve Cephecilik Üzerine Birkaç Not

“Cephecilik” adını vereceğimiz politikanın başlangıcını, 1930’lu yıllarda, özellikle Avrupa’daki Stalinist partilerin uyguladığı “popular front” (halk cephesi) taktiğine kadar götürebiliriz. “Popular front” taktiği, belli bir dönemde bir “baş düşman” tespit etmeye dayanıyordu. Azami olarak tecrit edilmesi ve esas darbenin indirilmesi gereken “baş düşman”, Hitler’in iktidara gelişinden, 1938 yılına kadar Hitler faşizmi …

Devamını Oku

AB ve Cephecilik Üzerine Birkaç Not

Birikim’in 157. sayısından hareketle AB ve Cephecilik Üzerine Birkaç Not “Cephecilik” adını vereceğimiz politikanın başlangıcını, 1930’lu yıllarda, özellikle Avrupa’daki Stalinist partilerin uyguladığı “popular front” (halk cephesi) taktiğine kadar götürebiliriz. “Popular front” taktiği, belli bir dönemde bir “baş düşman” tespit etmeye dayanıyordu. Azami olarak tecrit edilmesi ve esas darbenin indirilmesi gereken …

Devamını Oku

Bir Sahte Belge Üzerine

Turan Feyizoğlu, yeni yayınladığı İbo adlı kitabının (Ozan Yayıncılık-Altınçağ Yayımcılık, İstanbul, Nisan 2000) sunuş yazısında, kitapla ilgili olarak, “1996 yılından itibaren bilgi ve belge toplamaya” (s.7) başladığını belirtiyor. Ne yazık ki, topladığı belgelerden benimle ilgili olan birinin sahte olduğunu belirtmek zorundayım. Bu belge, kitabın 329. sayfasında, “Mektup” adlı bölüm başlığı …

Devamını Oku

68’in İdeolojik Kaynakları

Dünyada 1. Çin kaynaklı Kültür Devrimi: Genel olarak bütün dünya solu, Çin Kültür Devrimi’ni, solda önemli bir yenilenme atılımı olarak algılamıştır. Çünkü, 1960’lara SSCB’ye ilişkin umut kırıklıklarıyla giren sol hareketin böyle bir yenilenmeye ve atılıma ihtiyacı vardı. Kültür Devrimi, bu yenilenme gereksinmesine yanıt verdiği için, gerçeklikteki var oluşundan tamamen farklı …

Devamını Oku

Devrim ve Hegemonik Blok * (İlhan Tekin – Gün Zileli)

Gün Zileli – İlhan Tekin Haziran 1995 I. DEVRİM ÜZERİNE Bugünkü politik yapı, herkesin kabul ettiği gibi, bir kilitlenme içinde. Kapitalizmin ortaya çıkışı ve gelişmesiyle, gün geçtikçe merkezileşen devlet yapılarıyla belirlenen “demokrasi” denen politika yapma biçimi -1980 sonrası aydınların ve sol politik kadroların geç kalmış keşiflerine rağmen- tuhaf bir diyalektik …

Devamını Oku

Devrim Ruhu, Gecekondu Yoksullarıyla Ayakta!

İstanbul’un gecekondu semtlerinde, 15-16 Haziran 1970’den bu yana görülmemiş şiddette, doğrudan devlet güçlerini hedef alan büyük bir devrimci patlama oldu. Bu Mart patlaması, belki de başlayan yeni bir devrimin ilk habercisidir. 1789 Fransız Devrimi ya da 1917 Şubat devrimi de böyle spontane patlamalarla başlamıştı. Nedir bu Devrimci patlamanın kitle temeli? …

Devamını Oku

Kimdi Yüksekten Uçan?

Erdoğan Tatlav arkadaş, sosyalizmin sorunlarını, Menşevizmin ve Bernsteinciliğin bakışaçısıyla “çözmüş”. Tatlav’ın görüşlerini yeniden kısaca özetleyebilmek için ne yazık ki, hepimizin nefret ettiği o tatsız işi yapacak, Tatlav’ın fikirlerini özetlemeye çalışacağım. Tatlav’a göre, dünyadaki tüm devrimler, emperyalist savaşa, emperyalizme, feodalizme, faşizme karşı, yani barış, bağımsızlık, demokrasi, toprak gibi öğeler temelinde gerçekleşmiş. …

Devamını Oku

Otuz Yıllık Serüvenim

OTUZ YILLIK DÜŞÜNSEL SERÜVENİM: KEMALİZMDEN MARKSİZME, MARKSİZMDEN ANARŞİZME … 1963: O günkü toplumsal çevremin ve toplumsal gelişmenin etkisiyle YÖN dergisi okumaya başlıyorum. 17 yaşında liseli bir gencim. Kemalist kültürün etkisi altındayım. Üstelik Kemalizm, 27 Mayıs hareketinin etkisi sonucu, sol bir yorumla yeni bir canlanış içinde. YÖN’ün “önce Kemalizm, sonra sosyalizm” …

Devamını Oku

Kapitalizmin Gelişmesi Devrimi Yakınlaştırır mı?

Kapitalizmin gelişmesinin ( Marksizmin kamufle edilmiş terimleriyle ifade edecek olursak üretici güçlerin gelişmesinin) devrimi daha da olanaklı kıldığı yanılgısının vebali Marksizmin omuzlarındadır. Bu teoriyi Marksizmin her biçimi yaymıştır ve bugün de kendini yenilemekte ve devrimcileşmekte ölümcül bir tutukluk gösteren Marksizmin bütün türleri tarafından bu yanılgı sürdürülmeye çalışılmaktadır. Artık bu inatçı …

Devamını Oku

Kapitalizm ve Devrim

Kapitalizmin Gelişmesi Devrimi Yakınlaştırı mı? Kapitalizmin gelişmesinin ( Marksizmin kamufle edilmiş terimleriyle ifade edecek olursak üretici güçlerin gelişmesinin) devrimi daha da olanaklı kıldığı yanılgısının vebali Marksizmin omuzlarındadır. Bu teoriyi Marksizmin her biçimi yaymıştır ve bugün de kendini yenilemekte ve devrimcileşmekte ölümcül bir tutukluk gösteren Marksizmin bütün türleri tarafından bu yanılgı …

Devamını Oku

İdeoloji, Örgüt, Politika, Sınıf

İdeoloji Her sınıf ya da toplumsal zümre (bunlar iktidarı ele geçirip üretim araçlarına tekellerine alarak sınıf haline gelirler) iktidara gelebilmek için bir ideolojiye gereksinme duyar. Her ideoloji bir mistifikasyondur. Yani iktidar sınıfının, kitleleri, bir yandan inandırmasına, bir yandan da baskı altına almasına ve sonuç olarak hakim sınıfın egemenliğini gizlemeye yarayan, …

Devamını Oku