Devrim ve Sosyalizm Sorunları

1917: Küçük Balık Büyük Balığı Yer!

1917 büyük Rusya devrimi 8 Mart kadınlar gününde (Rus takvimine göre Şubat), Petersburg’da kadınların fırınlara yürümesiyle başladı. İşçiler zaten direnişteydi. Köylüler harekete geçmeye hazırdı. Cephe çözülmüş, askerler silahlarını bırakarak geri çekilmeye başlamıştı. Çarlığın otoritesi çökmenin eşiğindeydi. Bu büyük bir toplumsal işçi-köylü-asker devriminin başlangıcıydı. Olaylar hızla gelişti. İşçi-köylü-asker Sovyetleri bir iktidar …

Devamını Oku

Karşıtların İkisi de Devletçidir!

Marx’ın en büyük yanılgılarından biri, toplumsal devrimin devlet mekanizması aracılığıyla gerçekleşebileceğini, en azından bu manivelanın toplumsal devrim için kullanılabileceğini düşünmesiydi. Ne var ki, bugünkü takipçilerinden farklı olarak, Marx, yine yanılsa da, bir “proleter devleti” öngörmüştü. Bugünküler öyle mi ya. Gerçi onların ufuklarında artık toplumsal devrim diye bir hedefin de kaldığını …

Devamını Oku

Sosyalist Devrimcilik…

Rusya’da “Sosyalist Devrimci” (SR) adını alan partiyle, 1960 yılında, TİP içinde “Sosyalist Devrimci” adını alan grup arasında hiçbir benzerlik yoktur. SR’lerin Rus köylülüğünün temsilcisi olduğu söylenebilir. Eğer bir benzetme yapılacak olursa, Kaypakkaya geleneği, köylücü eğilimleri dolayısıyla SR’lere daha çok benzer. Kurucuları Catherina Breshkovsky, Grigory Gershuni ve Victor Chernov olan SR’ler, …

Devamını Oku

“Tek Ülkede Sosyalizm”

“Tek ülkede sosyalizm” sorunu benim açımdan yirmi yıl geride kalmış bir tartışmadır. Bu konuyu, en son, ayrıntılı olarak, 1990 yılının Ocak ayında basılan Bürokrasi ve Sosyalist Demokrasi (Mehmet Gündüz adıyla, Koral Yayınları) adlı kitabımda işlemiştim. Aşk ve Devrim (www.gunzileli.com) sitesinde açılan hararetli bir tartışma olmasaydı bir daha da ele almaya niyetim yoktu. …

Devamını Oku

200 Yıldır Neden Karşıdevrimler İçinde Bocalıyoruz?

Yaba dergisinin Mayıs-Ağustos 2009 tarihli, 58-59. “Doğu-Batı Özel Sayısı”nda çıkmıştır. Niyazi Berkes’in Anısına… Gün Zileli Aydınlanma düşüncesinin en olgun meyvesi ve modern kapitalist devletin felsefi temellerinin mimarı Hegel’in öğrencisi Marx, onu ayakları üzerine oturttuğunu söylerken aslında kendisi Hegel’in felsefesinin ürediği zeminde oturuyordu. Bugünkü kimi Marksistlerin haklı olarak dedikleri gibi,  “…bütün …

Devamını Oku

En Büyük Tüketici Güç: Üretici Güçler Teorisi!

Devrimi bırakan, üretici güçler teorisine sarılır. Bazıları ise, devrim diye başından beri bu teoriye sarılmıştır. Üretici güçler teorisini başımıza bela eden Marx ve Engels’tir. Marx ve Engels’in teorisinde toplumsal gelişmeyle devrim tam birbirinin üzerine oturmaz, biraz ayrı ayrı yerlerde durur. Kapitalist ekonominin tahliline gömülen Marx ve toplumların gelişme trendlerine yoğunlaşan …

Devamını Oku

No Future!

1980′lerde, Punk hareketi, “No Future!” (gelecek yok) sloganıyla vurmuştu isyanını açığa. Neydi bu sloganın anlamı? Modernist üretimci ana akım (ki bu ana akıma sosyalistler, komünistler ve hatta kısmen bir muhalif kanat olarak anarşistler de dahildi) insan mutluluğunu devamlı olarak geleceğe ertelemiş ve toplumu bu gelecek vaadiyle üretime sürmüştü. İşte Punklar …

Devamını Oku

İlkel Birikim!

  “Sosyalist ilkel birikim” teorisini ilk ortaya atan. Rus Bolşeviklerinin önde gelen teorisyenlerinden Yevgeni Preobrajinsky’di (1886-1937). Bu teorisiyle parti içindeki “sol” muhalefete katkıda bulunan Preobrajinsky, Stalin’in NKVD’si tarafından öldürülmeden önce, teorisinin 1930’larda bizzat Stalin’in hızlı sanayileşme ve zorla kolektifleştirme siyasetleriyle fiilen pratiğe konduğunu görecek ve “sol” muhalefeti terkedip Stalin’e onay …

Devamını Oku

Devrim ve Politika!

Önce yeni kültür ortaya çıktı ve geleneksel toplumu irdeleyip sorgulamaya başladı. Halk kitleleri bu gelişmeden etkilenip kaynaşma içine girdi. Yeni kültürle radikalleşen halkın birleşmesinden politika doğdu. Önce umut veren bir çocuktu bu, yeni  toplumun doğmasında bir hayli işlevsel olacağı düşünülüyordu ama sonraki gelişmeler içinde görüldü ki, hiç de öyle değilmiş. …

Devamını Oku

Saygı Duruşu !

    Bundan 3 yıl kadar önce, Ayvalık’a, kadim arkadaşım Orhan Cerav’ı ziyarete gitmiştim. Cunda adasına doğru yürürken Orhan bana inanılmaz şeyler anlatıyordu. Daha sonra seçimleri kaybeden belediye başkanının getirdiği bir adet varmış Ayvalık’a ve bu adeti CHP’li yeni belediye başkanı da sürdürüyormuş. Her pazartesi ve cuma günü, şehrin çeşitli …

Devamını Oku

Komünist ve Anarşistlerin Kurtuluşu…

Burası, İstanbul İşçi Üniversitesi amfisi. Ders henüz başlamamış. Ön sıralarda, bir eylemden döndükleri anlaşılan komünist ve anarşist militanlar oturuyor. Pankartlarını, “kalın” pankart sopalarını, afiş ve bildirilerini, yanlarındaki sıralara bırakmışlar, sessizce bekliyorlar. Kapıdan, dersi verecek işçi girdi. Otuzlarında gösteren bir işçi bu. Adı Tamer Doğan. Tamer Doğan, kürsüye ilerlerken, öğrencilerini başıyla …

Devamını Oku

Solun Alışkanlıkları-II

İktidarlar ve İttifaklar Sol açısından siyasal iktidar çok önemlidir. Marx ve Engels, toplumun dönüştürülmesi için öncelikle siyasi iktidarın ele geçirilmesinin gerektiğini belirtmişler, hatta bu yüzden, I. Enternasyonal’de, iktidarı toptan ve baştan reddeden Bakuninist muhalefetle esaslı bir şekilde kapışmışlardır. Lenin, bu „siyasi iktidar” teorisine yeni katkılarda bulunmuş, siyasi iktidarın ele geçirilmesinde …

Devamını Oku

Solun Alışkanlıkları-I

Burada “sol” derken, buna Türkiye’deki anarşist akımı da kattığımı baştan belirtmeliyim. Türkiye’de anarşizmin yirmi yılı ancak aşan kısa bir tarihi vardır ve doğal olarak, sosyal mücadele açısından bu kısa dönemde anarşist bir gelenek yaratmak mümkün olamamıştır. Dolayısıyla, Türkiye’de anarşizm, henüz, “sol bahçesi”nin duvar dibinde biten bir ot olmaktan öteye henüz …

Devamını Oku

Kapitalizme Barbar Kanı!

Özgür Üniversite Sitesinde, Celal Sancar’ın “İnsan Manzaraları” başlıklı, güzel bir “dünya turu” yazısı yer alıyor. “Maoculardan demokrasi ve kapitalizm sözü” ara başlığı altında, Nepal’deki son durum şöyle özetleniyor: „Nepal’de, Maocularla barış anlaşması yapılmasından sonra düzenlenen ve monarşiyi sona erdirecek tarihi kurucu meclis seçimlerinde Maocular büyük farkla önde gidiyor. Seçim Komisyonu, …

Devamını Oku

Merkeziyetçi Leninist Örgüt

Ömrümün 25-35 yaş arasındaki yaklaşık on yılı Leninist örgüte tam bir inanç içinde geçti. 1960’lı yıllarda devrime bağlanmıştım. Aşağı yukarı 1970 yıllarda devrimin kaderinin merkeziyetçi Leninist örgütün başarısına bağlı olduğuna inandım. Bu örgütün en belirgin birinci özelliği sıkı bir merkeziyetçilikti. Şartlara bağlı olmak üzere, ikinci özelliği Leninist gizlilik ilkesi içinde …

Devamını Oku

Grev Kırıcı!

Daha küçük yaşta benimsediğimiz bazı toplumsal değerler, bazı ahlâk kuralları vardır. Örneğin okulda sınıfın ortak olduğu bir eylemi öğretmenlere gammazlayanlara “ispiyon” denirdi, bu ispiyonlar öğrenci kitlesi tarafından sevilmez, hor görülürdü. Birlikte girişilen bir eylemde oyunbozanlık yapanlara da iyi gözle bakılmadığını hepimiz biliriz. İşçi sınıfı mücadelesinde de “grev kırıcılık” çok ayıp …

Devamını Oku

Tarihi Dersler: Üçüncü Cephe! (Gün Zileli, 29.10.07)

Birinci Dünya Savaşı dışında, devrimcilerin, yaklaşık son yüz yıl içinde, sürekli yanlış saf tuttuklarını ve devrim düşmanlarının ekmeğine yağ sürdüklerini düşünüyorum. Birinci Dünya Savaşı’na yazının sonuna doğru döneceğim ama önce yanlışların örneklerini vermem gerekiyor. Bolşevikler, iktidara geldikten hemen sonra, Şubat-Ekim 1917 devriminin temel yönelimlerine ihanet ettiler. Özgürlük isteyen kitlelerin itkisiyle …

Devamını Oku

Sosyalizm Sözlüğü

Marksist Gelişmeci Sosyalizm: Marx ve Engels’in teorisi modernizmin ve sanayi devriminin ürünüydü. Bu yüzden sosyalizmi, burjuvazi tarafından hızla geliştirilen üretici güçler temeline dayandıran bir teori inşa ettiler. Burjuvazi üretici güçleri öylesine geliştirecekti ki, bu temele sosyalist üretim ilişkilerinin oturması kaçınılmaz olacaktı. Modern üretici güçlerin gelişmesinin ürünü olan işçi sınıfı siyasal …

Devamını Oku

Gerçek Kahramanlar ve İmal Edilmiş Kahramanlar

1960’lı ve 1970’li yıllarda sol mücadeleye katılanlar çok iyi hatırlarlar. Özellikle illegal mücadele sürdüren sol örgütlerin bize örnek olarak gösterdiği en büyük kahraman, 1930’ların ortalarından 1940’ların başlarına kadar Komintern’in sekreterliğini yapan, Bulgar kökenli komünist önder Georgi Dimitrov’du. Hitler iktidara geldikten sonra, Reichtag yangınının ardından komünistlere ve diğer muhaliflere karşı bir …

Devamını Oku

Alman Komünist Partisi’nin Moskova’daki Tasfiyesi

Bundan önceki yazımda, 1930’ların başlarındaki Nazi-Stalinist işbirliğine ilişkin, Jan Valtin’in Out of the Night (Ak Press, 2004) adlı kitabından bazı anlatımlara ve alıntılara yer vermiştim. Bu yazıda bu anlatım ve alıntılara devam edeceğim. Ama bu anlatım ve alıntılar, sadece 1930’ların başlarındaki NAZİ-Stalinist işbirliğiyle kısıtlı kalmayıp, Alman Komünist Partisi liderliğinin önemli …

Devamını Oku