Portreler

Sansür !

Sesonline adlı sitede kısa süreli konukluk serüvenimin ve ayrılışımın öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Herhangi bir gazete, dergi ya da internet sitesinde para karşılığı yazıyor değilim. Zaten para ödeyen de yok. Bu bakımdan bu cümlemi bir erdem olarak algılamayın. Yunanistan olayları sırasında, bundan yaklaşık bir ay önce “No Future” başlıklı bir …

Devamını Oku

Mutlu Konformist !

Sevgili arkadaşım Orhan Cerav’ın yolladığı, Sabah adlı bir gazetede çıkan Engin Ardıç adlı birisinin “Mutlu Anarşist Yoktur” yazısını okuduğumda, Orhan’ın internetten bana ara sıra gönderdiği o meşhur ophaaaaaaaa kahkahasını koyuverdim. Çok bilen birisi, yine anarşizm konusunda bazı gülünesi herzeler yumurtlamış. Hayatta o kadar çok yanlışlık vardır ki, bunları düzeltmeye kalkışırsanız …

Devamını Oku

Behice Boran

Behice Boran Üzerine Bir Çalışma Gökhan Atılgan, Behice Boran, Öğretim Üyesi, Siyasetçi, Kuramcı, Yordam Kitap, Ekim 2007, 559 sayfa. Gökhan Atılgan, daha önce Yön araştırmasıyla tanıdığımız verimli bir yazar. Bu sefer de Behice Boran üzerine yaptığı kapsamlı, kılı kırk yaran çalışmasıyla karşımızda. Gökhan Atılgan’ın kitabının, Boran’ın 1940’lardaki öğretim üyeliği dönemini …

Devamını Oku

Solun Alışkanlıkları-II

İktidarlar ve İttifaklar Sol açısından siyasal iktidar çok önemlidir. Marx ve Engels, toplumun dönüştürülmesi için öncelikle siyasi iktidarın ele geçirilmesinin gerektiğini belirtmişler, hatta bu yüzden, I. Enternasyonal’de, iktidarı toptan ve baştan reddeden Bakuninist muhalefetle esaslı bir şekilde kapışmışlardır. Lenin, bu „siyasi iktidar” teorisine yeni katkılarda bulunmuş, siyasi iktidarın ele geçirilmesinde …

Devamını Oku

Gerçek Mahkûmiyet!

Günlük ve harcıalem değil de, felsefi açıdan bakacak olursak, demokrasi, özgürlüğün gerçekleşememiş şekli, hukuk da, adaletin gerçekleşememiş şeklidir. Yani özgürlük ve adalet gerçekten hayata geçebilmiş olsalardı, ne demokrasiye, ne de hukuka gereksinme olacaktı. Bu anlamda, demokrasinin, özgürlüğün karikatürü, hukukun da adaletin karikatürü olduğunu söylemek o kadar yanlış olmaz. Kapitalizmle sınıfsız …

Devamını Oku

Ulusal Bayrak

Solcular, biraz da ulusal azınlıklara benzerler. Onlar gibi ürkek, onlar gibi çekingendirler; onlar gibi, kendilerinin de çoğunluğun değerlerine sahip olduğunu kanıtlama çabası içindedirler. En azından, iyice güçlenmedikleri, daha toplumun karşısına yeni yeni çıktıkları dönemde böyledir bu. Biraz güç kazanınca havaları tam zıddına döner, ama ben burada bu başlangıç dönemlerini ele …

Devamını Oku

Hoş geldin Demokrat Zihniyet! Merhaba, Ben Anarşi!

(Etyen Mahçupyan’ın İdeolojiler ve Modernite Kitabı Üzerine) Etyen Mahçupyan’ın, tezler içeren kitabı (Yol Yayınları, Temmuz 1996) dikkatle okunmayı ve değerlendirilmeyi hakediyor. Kitapta ortaya konan tezlerin asgari düzlemde de olsa kavranabilmesi için genişçe bir özetleme ve alıntılama yapmak zorundayım. “Dünyanın demokrat bir projenin eşiğinde,” olduğunu ileri süren Mahçupyan, yüksek düzeyde bir …

Devamını Oku

Analar… ve Oğullar… (Münir Aktolga, İrfan Uçar)

Muazzez Aktolga, Bir Annenin ’68 Anıları, Sistem Yayıncılık,Ekim 2000 Yakın zamanlarda aramızdan ayrıldığını sandığım ’68’in çilekeş annelerinden Muazzez Aktolga’nın anılarını iki türlü okumak mümkündür. Gerçekten de çok çile çekmiş, İstanbul’da yargılanmakta olan oğlu Münir Aktolga’yı ziyaret etmek için belki yüz kere Ankara-İstanbul yolunu arşınlamış, kar kış, sıcak soğuk demeden Mamak …

Devamını Oku

Mezar Taşınız Sizi Ele Veriyor!!! (Yalçın Küçük)

Yalçın Küçük’ün Tekeliyet-1 (İthaki, 2003) kitabını, önce gerçekten ciddi ciddi elime almış, okumaya başlamıştım. 525 sayfalık kitabın ortalarına gelinceye kadar bu ciddiyetimde belli bir azalma olmasına rağmen, kitabın belli satırlarını çizmeyi, not almayı sürdürdüm. “Sabetayizm” bahsine gelinceye kadar, aldığım notlardan hareketle bir tanıtma yazısı yazmayı, örneğin, yayınevinin, hemen baş tarafa …

Devamını Oku

Helâ Süpürgesi

Polemik, gerçekten de arzulanacak bir şey değil, çünkü kısa sürede polemiği yapan tarafları demagojiye ve düzeysizliğe sürükler. Bununla birlikte, öyle yazılar vardır ki, daha baştan, düzeysizlikleriyle, muhataplarının elinden polemiğe girme olanağını alırlar. Yani, polemik için bile belli bir düzey gereklidir. İşte Doğu Perinçek’in, Bilim ve Ütopya dergisinin, Mart 2004 tarihli …

Devamını Oku

Orada kimse Var mı – 2

ALATLI’NIN ROMANI ÜZERİNE: 2 BURJUVA POLİTİKASININ “ECİNNİLER”İ Bu ikinci yazıya, birinci yazıya ilişkin geniş bir özeleştiri ile başlamak istiyorum. Romanı yalnızca 165. sayfasına kadar okuduktan sonra, “eh buraya kadar böyle geldiyse bundan sonra da böyle gider, ne ideolojik düzlemde, ne romanın yapısında önemli bir değişiklik olmaz” diye düşünerek ve o …

Devamını Oku

Orada kimse Var mı – 1

YAZI: 1 VİVA LA ROBOTLU “Günay Rodoplu’nun Söylev ve Demeçleri”ni okudunuz mu? Profesör Alev Alatlı tarafından derlenip, roman süsü verilerek (bir romandan çok bir profesörün serzenişlerini içerdiğinden “süsü verilerek” ibaresini kullanmak zorunda kaldım) Boyut yayınları tarafından oldukça hacimli bir kitap olarak “Viva La Muerte” adıyla yayınlandı, üstelik benim elimde şu …

Devamını Oku