Hayvan katliamı konferansını protesto ediyoruz!‏

icam3
Değerli dostlar,
 
3-5 Mart 2015 tarihlerinde, ikincisi İstanbul Grand Cevahir Otel’de düzenlenecek olan “Köpek Popülasyonu Yönetimi” adı ile tanıtılan ancak sokak hayvanlarinin kontrol altına alınmasını, öldürülmesini ve hayvanlar aleyhindeki birçok maddeyi birer görüş olarak savunan ve bunları, gittikleri ülkelerde uygulanmasını isteyen ICAM (Uluslararası Refakatçi Hayvan Yönetimi Koalisyonu) Koalisyonu’nu ve bu uluslararası konferansısaat 10:30’da protesto edeceğiz ve bu amaçlarını deşifre edeceğiz.
 
Kendilerine gönderdiğimiz açık mektubu, ICAM Koalisyonu hakkındaki bilgilendirme yazımızı ve gorselleri Turkce-İngilizce olarak ekte bulabilirsiniz.
 
Protestomuza katılımınızı rica ederiz. Görüşmek ve yaygınlaştırmanız dileği ile.
 
 
TARİH: YARIN, 3 Mart 2015
SAAT: 10:30
YER: Grand Cevahir Otel önü
ADRES: Darülaceze Cad. No:9 Şişli / İstanbul
 
* Lokasyonu haritada görmek için tıklayın.

 

27.02.2015

 

 

ULUSLARARASI KÖPEK NÜFUSU YÖNETİMİ KONFERANSI

(ICAM) KOALİSYONU’NA,

 

İlkini geçtiğimiz sene İngiltere’de düzenlediğiniz Köpek Nüfusu Yönetimi Konferansı’nın ikincisini, 3-5 Mart 2015’de İstanbul’da gerçekleştireceğinizi öğrenmiş bulunuyoruz.

 

Gerek koaliasyonunuzun hayvanların yaşam haklarını hiçe saymak üzerine kurulu bir biçimde yürüttüğü “hayvan refahı” siyaseti, gerekse bu siyasetinizin Türkiye’de gündemde olan, giderek daha çok hayvanın belediyeler eliyle katline neden olacak yasa değişiklikleriyle birebir uyum içinde olması sebebiyle bu konferansı düzenlemenize izin vermeyeceğimizi ve protesto edeceğimizi bildiriyoruz.

 

Güncellenmiş internet sayfanızda yer alan üç broşürü incelediğimizde, Türkiye’de daha çok hayvanın devlet eliyle katledilmesine zemin sağlayacak birtakım varsayım ve iddiaları öne çıkarmakta olduğunuzu gördük. Bilimsellik iddiasıyla vurguladığınız, sokak hayvanlarının başta kuduz olmak üzere zoonotik ve salgın hastalıklara neden olabileceği varsayımınız tarihsel ve bilimsel olarak yanlıştır. Ancak daha önemlisi bu iddianız, Türkiye bağlamında devlet kurumlarının ve yerel yönetimlerin insan sağlığını koruyacak önleyici-koruyucu müdahelelerde bulunmak yerine, binlerce hayvanın  “kamu sağlığını koruma” bahanesiyle öldürülmesine dayanak sağlamaktadır.

 

Sokak hayvanlarını kamu sağlığına aykırı varlıklar olarak sunduğunuz bu iddianız, bizzat Koalisyonunuzun savunduğu, bizim politik olarak son derece sorunlu bulduğumuz “hayvan refahı” görüşüyle bile uyuşmamaktadır. Sokak hayvanlarına karşı düşmanlaştırıcı, insan eliyle şiddeti körükleyecek, hayvanların kamusal aidiyetini hedef alan, devlet eliyle öldürülmelerini meşru kılacak bu iddialarınıza karşı düşünsel, politik ve toplumsal mücadele başlattığımızı tarafınıza bildirmek istiyoruz.

 

Broşürlerinizde yer alan bir başka iddia da aynı ölçüde skandal niteliğindedir: Koalisyonunuz, ötanazi olarak anılan, hayvanın kimyasal aracılığıyla öldürülmesini savunmaktadır.

 

Ötanazi, kişinin kendi rızasıyla yaşamından vazgeçmesi anlamına gelir; hayvanlara uygulanamaz, uygulanması cinayettir. Ötanazinin “insancıl” ve hayvan refahına yönelik bir pratik olduğuna dair iddialarınız en hafif tarifle, tutarsız ve ikiyüzlüdür. Kendinize yerel yönetimler eliyle hayvan katledilmesini kamuoyu gözünde meşru ve gerekli kılmayı misyon biçtiğinizi görüyoruz. Koalisyonuza mekân ve pilot bölge olarak seçtiğiniz İstanbul’da, Büyükşehir Belediyesi’nin inşa ettiği dev hayvan toplama kamplarına karşı hukukî ve politik mücadele ettiğimiz bu aylarda bu misyonunuzu gerçekleştirmenize kesinlikle izin vermeyeceğimizi belirtiyoruz.

 

Koalisyonunuz, Türkiye’de sokak hayvanlarının yaşamı, kamusal varlığı ve sağlığı için uzun yıllardır mücadele eden oluşumlardan tek bir tanesinden bile görüş alma ya da ortaklık yürütme yolunu tercih etmemiştir. Düzenleyeceğiniz konferansa katılım ücretinin son derece yüksek olması da, yerelde tohumlarını ekmeyi hedeflediğiniz hayvan itlafı pratiklerinin ve şehirlerin hayvansızlaştırılması vizyonunuza gelecek eleştirilerin önünü kapatmayı tercih ettiğinizi kanıtlar niteliktedir.

 

Özellikle Kuzey Amerika ve Batı Avrupa büyük şehirlerinin, sahipli-sahipsiz hayvan ayrımına binaen her yıl yüz binlerce hayvanın katledilmesiyle kurdukları “hayvansız şehir” imajını Türkiye gibi sokak hayvanıyla birlikte yaşama tarihi oldukça köklü bir coğrafyada, tepeden inme, yerellikten kopuk, devlet ve iktidar politikasını meşrulaştıran bir bilimsellik anlayışıyla yerleştirmeye çalışmanıza izin vermeyeceğiz.

 

İstanbul’da ve Türkiye’nin hiçbir şehrinde istenmiyorsunuz. Sizi, 3-5 Mart 2015 tarihinde gerçekleştirmeyi planladığınız konferansınızı yukarıda saydığımız nedenlerden iptal etmeye çağırıyoruz.

 

Türkiye’de iktidar ve yerel yönetimlerin ellerindeki kanı yıkamanıza, bu uğurda kamuoyunu yanlış ve asılsız iddialarla yönlendirmenize, hayvana yönelik resmi ve toplumsal şiddeti körüklemenize izin vermeyeceğiz.

 

Hayvan hakları savunucuları ve hayvan özgürlüğü aktivistleri olarak sizi bir kez daha uyarmayacağız.

 

 

İMZACILAR:

 

Bağımsız Hayvan Özgürlüğü Aktivistleri

Dört Ayaklı Şehir

Engelli Hayvanları Koruma ve Hayvan Hakları Derneği

Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM)

Hayvan Haklarını Koruma ve Geliştirme Derneği (HAGİD)

Hayvanlara Adalet Platformu (HAD)

Yeryüzüne Özgürlük Derneği

Yeşil Öfke

Yunuslara Özgürlük Platformu

Hakkında Gün Zileli

Okunası

Fikret Başkaya / Büyüme Değil (Küçülme)

“Sınırlı bir dünyada sınırsız büyümenin mümkün olduğuna inanan, deli değilse iktisatçıdır”                                                                                                           Kenneth Boulding Ekonomik …

4 Yorumlar

  1. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28451070.asp

    bu haber gerçekten doğru mu? yoksa birileri cinayeti gizlemek için mi böyle yaptı? köpeklerin insanları, hele kendilerini besleyenleri öldürebileceğine inanmak zor.

  2. ben de inanmıyorum. hiçbir köpeak kendine yemek veren insanı parçalamaz.

  3. İdam Edilen katırlar
    Güneydoğu’da bir yerde köylülerin katırları devlet tarafından kurşuna dizilmiş, cesetleri karların üzerine atılmış. Haberini okuyup fotoğraflarını görünce çok üzüldüm.
    Köylüler bunlarla kaçakçılık yapıyormuş… Katırların ne kabahati var?
    Devlet suçluları arar bulur, yakalar, kanunlara göre âdil bir şekilde muhakeme eder, ceza verir. Katırların ne kabahati var?
    Kim ne derse desin bendeniz buna adaletsizlik, vicdansızlık, merhametsizlik derim.
    Bu zihniyet, CHP zamanında otuz iki vatandaşı muhakemesiz kurşuna dizen General Mustafa Muğlalı zihniyetidir.
    Medenî bir toplumda katiller idam edilebilir ama suçu olmayan zavallı hayvanlar idam edilemez.
    Bendeniz çocukluğumda kırsal kesimde yaşadım. O zamanlar köylerde motorlu vasıta yoktu. İşlerin çoğu hayvanlara gördürülürdü. Koyunların keçilerin ineklerin mandaların öküzlerin atların katırların merkeplerin insana ne kadar dost, ne kadar cefa çeken ne kadar vefalı olduklarını bilirim.
    Şehir çocukları atların gözlerinin ne kadar güzel olduğunu bilmez.
    İslam merhamet şefkat vicdan dinidir. Bunların olmaması büyük bir eksikliktir.
    Bazı tarikatlarda dervişlerin olta ile balık tutması yasaktır. Bunda iki sakınca vardır: Biri balığı aldatmak, ikincisi ona çok acı çektirmek.
    Hiçbir suçları olmadığı halde katırların merhametsizce gaddarca kurşunlanmaları memlekete devlete millete zarar ve uğursuzluk getirir.
    İslam bilgeliğinin kurallarından biri şudur: Merhamet etmeyene merhamet edilmez.
    Zaten memleketin devletin halkın hal-i perişanına üzülüp duruyordum, üzerine zavallı hayvanların kurşunlanması ilave edildi.
    Hayvan haklarını savunanlar bu vahşet karşısında harekete geçmeli, ayağa kalkmalı ve feryat etmelidir. Bendeniz güçsüz bir yazar olarak bu kadar tepki verebiliyorum.
    Göreceksiniz o katırların âhı yerde kalmayacak…
    29.03.2015
    Mehmed Şevket Eygi
    http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Sunnlere_Kurulan_Yaman_Tuzak/24073

  4. Leman Sam’ın hapsi isteniyor
    Kurban Bayramı mesajı nedeniyle sanatçı Leman Sam hakkında “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” gerekçesiyle hapsi istendi.

    Kurban Bayramının ilk günleridne sosyal medyada “Benim için IŞİD ile bıçağını masum bir hayvanın boğazına dayayan aynı duygudadır” mesajıyla tepki çeken Leman Sam’ın ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ suçlamasıyla bir yıla kadar hapsi istendi.

    Avukat Turgay Balaban, Sam hakkında dini değerleri aşağılamaktan savcılığa suç duyurusunda bulunmuştu, mahkeme ise takipsizlik vermişti.

    Birgün’de yer alan habere göre, Balaban’ın yaptığı itirazın ardından dosyayı tekrar inceleyen İstanbul 4’üncü Sulh Ceza Hakimliği, ‘kovuşturmaya yer yok’ şeklindeki kararın kaldırılmasına hükmetti. Bu gelişme üzerine Savcı Hasan Basri Zamanis tarafından hazırlanan iddianame İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

    İddianamede ‘Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak’la suçlanan Sam’ın altı aydan bir yıla kadar hapsi isteniyor. ARINÇ ‘ZAVALLI’ DEMİŞTİ Söz konusu mesajı paylaşmasının ardından sosyal medyada adeta linç edilen Leman Sam, başta Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmak üzere birçok AKP’li tarafından da hedef gösterilmişti.

    Sam, kendisini din düşmanlığı yapmakla suçlayan eleştirilere “Sahtekar ve cahilsiniz” yanıtını vermişti Sam’a ‘sanatçı müsveddesi’ diyen Arınç, Arınç, “İnsan bile sayılmayan, kaldı ki Müslüman olduğunu konuşmayacağız bir cellatlar grubunun yaptığı işle bir kurban kesmeyi yan yana getiren bu zavallıyı huzurlarınızda kınıyorum” ifadelerinin kullanmıştı.

    http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/238689/Leman_Sam_in_hapsi_isteniyor.html