Kürşat Kızıltuğ / Yan Yana Gelme Zorunluluğu

Mesele laikliğe sahip çıkmak için kimlerin yan yana geleceği. Solun tüm kesimlerindeki (demokrat, liberal, komünist, anarşist, Atatürkçü) Türkler ve Kürtler yan yana gelemezse herkes kaybedecek. Olmazsa olmazı oldurup 2013 Haziran ayaklanmasında Gezi’nin mümkün kıldığı yan yana gelişleri demokratik siyaset düzleminde bir kez daha oluşturmak Zorunluluk. Ya hali hazırdaki siyasal uyuşmazlıkları, anlaşmazlıkları bir kenara bırakacaksınız ve maksimal taleplerinizi çatışmaya sokmak yerine asgari müşterekte buluşacaksınız. Böylece parlamenter demokrasinin son kurumlarının da ortadan kaldırılmasına ve gündelik hayatın İslamileştirilmesine karşı birleşeceksiniz. Ya da topyekün totalitarizme savrulmakta olan bu ülkede herkes kendi iç savaş cephesinde büyük can kayıpları ile ağır bedeller ödeyecek. Tuzu kuru olanlar ve gidebilenler mülteci olacak, diğerleri de on yıllarca tamir olamayacak bir yeni osmanlı cehennemine hapsolacak.

Radikal solun komünist anarşist tüm kesimlerinin, tüm demokratların ve Kürtlerin ay bize kemalist derler mi acaba saçmalığından sıyrılıp şu anda tartışmaya açılan laikliği derhal ve ve en kapsamlı şekliyle Müslüman demokrasi istismarcılarına hiçbir taviz vermeden sahiplenmesi gerekiyor. (Özgürlükçü Laiklik gibi tavizkar saçmalıklarla değil.)

CHP’liler, sol kemalistler ülkenin bölünmesi kaygısını bir kenara bırakarak Kürtlere el vermeleri gerektiğini anlamak zorunda. Sizin partinizin 90 yıllık siyaseti yüzünden bugün Kürtler hala demokratik talepleri için ölüm cenderesinden geçerek siyaset yapmak zorunda kalıyor. Kürt özgürlük hareketi ise demokrasinin olmazsa olmaz bir bileşeni olarak demokrat ve seküler kesime elvermezse iç savaşın biat etmeyen bütün Kürtleri içine alacak şekilde kıyıma dönüşeceğini anlamak zorunda. Kürtlerin müslüman kesimlerini incitmeyeyim derken demokratik İslam gibi ne idüğü belirsiz süreçlere kapı açmayı bırakıp laikliği sahiplenmek zorunda.

HDP ya artık siyaset yapmaya başlasın ya da dükkanı kapayıp gitsin. Bu ülkede solculuk yapmanın en kolay şekli kendi sağındakine çakmak. 90ların Kemalizm eleştirisi üniter devletin asilimilasyoncu uygulamalarının mantığını deşifre etmek için çok önemli bir tarih eleştirisiydi. Ancak seküler kaygılarla kendini Atatürkçü olarak ifade edenlerin, kendine cumhuriyetçi diyenlerin (ırkçı ve ulusalcı olmayan) demokrat olduğu gerçeğini es geçemezsiniz. CHP eleştirmekle daha solcu olamazsınız. Gerçekten siyasal mücadele verin ve 90’larda sosyalistlerin çok iyi kavradığı bir şeyi yeniden kavrayın, demokrat insanların devrimci mücadeleye kazanılması gerektiği. Onların hala neden CHP’ye oy verdiğini sormak yerine onları neden hala örgütleyemediğinizi kendinize sorun.

Beğen

Beğen
Muhteşem
Hahaha
İnanılmaz
Üzgün
Kızgın

Yor

Hakkında Gün Zileli

Okunası

12 Mart ve Sol

Artıgerçek Ümit Zileli, Tele-1’deki programın başında “Neydi 12 Mart?” diye sormuş, ben de bugüne kadarki …

30 Yorumlar

  1. Yazıyı nereden aldınız Gün Bey?

  2. Kürşat Kızıltuğ’un facebook’undan

  3. “karşıtlaştırıcı diyalektik” yanlışına somut bir örnek olarak gösterilebilir , Kürşat Kızıltuğ’un şu yazdıkları… ” Kürt hareketi bıraksın şu müslüman demokrat saçmalıkarı”…

    Kürt hareketi bu sözleri ciddiye alırsa yandı gülüm…

    gerçek bir diyalektik bakış, karşıtlaştırarak düşmanlaştırmak yerine içererek aşmayı denemeli, bence…

    bir takım insanlar kendilerine “müslüman demokrat vb” demişse, öncelikle insanın kendini tanımlama özgürlüğüne saygı duymak ve onu ismiyle kabullenmek, anarşistliğin gereğidir…

    sonra bu isimdeki kavramlarla ilişkide bir uyumsuzluk-uygunsuzluk var ise….o noktada eleştiri devreye girebilir….müslümalıktan anlaşılandan kaynaklanan bir fark ve uymama durumu varsa bu açıklanmalı ya da demokratlıktan ne anlaşılması gerektiği izah edilmeli ki, ismin kullanımından doğabilecek sakıncalar anlaşılır kılınabilsin…

    bunların hiçbiri olmadan, tepelerden Kürt hareketine talmat vermek….en kısa ibare ile “cüret”tir…

    Sık sık Gezi örneği hatırlatması yapmanın bu aralar ve tam da şimdi sırası elbette…. eğer “antikapitalist ya da demokrat” vb. isimli müslümanlar olmasaydı toplum nezdinde Gezi’ye bu kadar onay , meşruiyet, destek ve hatta katılım sağlanır mıydı sanıyorsunuz…

  4. orada anti-kapitalist müslümanlardan söz edilmiyor bence. İslami faşistleri “demokrat müslüman” diye hoşgösterme çabalarına dikkat çekiliyor.

  5. Kürt hareketindekilere dikkat çekildiğne göre, akla hemen ALTAN TAN , HÜDA KAYA gibi isimler geliyor. eğer böyle ise bilinmeli ki onların mücadeleki payı bu satırları yazanlardan “geri” değil…herhalde…

  6. kimseyi özel olarak kastetmiş değilim. Fakat Figen Yüksekdağ’ın açıklaması yetersiz, hatta kötüydü.

  7. hayırlara vesile

    Gün Bey bilmem hatırlar mısınız? Şu Rojava olayları sırasında bazı anarşistlerle tartışma yaşamıştınız. Onlar Rojava’da anarşizm potansiyeli görürken siz “olmaz öyle şey, Kürt hareketini fazla abartmayın” tarzında bir şeyler diyordunuz ve epey sert tartışmalar dönmüştü. Yukarıda alıntıladığınız yazıda görülüyor ki, bir zamanlar Rojava vesilesiyle tartıştığınız anarşistler şimdi sizin hafif kemalist anarşist çizginize gelmiş durumdalar.

  8. sağolun hatırlattığınız için. Fakat birkaç düzeltme yapmama izin verin. Kemalist-Anarşist çizgi diye bir şey yoktur. Bu ikisi bağdaşmaz. Çünkü Kemalizm bir devlet ideolojisidir. Anarşizm ise her türlü devleti ve devlet ideolojisini reddeder. Fakat bu, belli tarihi anlarda devletçi ideolojilerle de ittifak yapılmayacağı anlamına gelmez. Bugün böyle bir noktadayız. Rojava’nın abartılmasına karşı çıktığım doğrudur. Fakat bu da, Rojava’ya karşı olduğum anlamına gelmez. Tam tersine, taraftar olduğum bir mücadeledir bu. Yazı ile Kürşat Kızıltuğ’un yazısını kastediyorsanız, o eskiden beri makul şeyler savunan bir arkadaşımızdır. Geçmişte de onunla ters düştüğümüz pek az olmuştur.

  9. bence sorun şu : bu süreçte kemalizme bile gerekirse eyvallah ama öte yandan bugün mecliste AKPLİLERİN SALDIRISINA MARUZ KALMIŞ gerçek BİR MÜSLÜMAN DEMOKRAT AYHAN BİLGENe hayır nasıl denecek?

    kişiler üzerinden değil de ilkeler üzerinden konuşmak nasıl olur, bu durumda…bilmiyorum

  10. Gün Bey, madem Kürşat Kızıltuğ gibi anarşistlerle aranızda fazla bir ayrım yok, neden birlikte anarşizm adına daha güçlü denemelere girişmiyorsunuz?

  11. Ayhan Bilgen’in de yanındayız zorbalara karşı.

  12. Herkes kendi çapında bir şeyler yapıyor.

  13. özgürlükçü

    Dışardan gazel okumayın işinize bakın!!!!!
    HDP yi kendi milli zilli duygularınıza ordanda aklınızdan bir türlü çıkarıp tüketemediğiniz eski EFENDİLER çizgizine çekme çabanızı bir türlü bırakmadınız.
    Başta zileli ve diğerleri şunu öğrenin politik anarşistlerin hemen tamamı HDP de ve bunların zihni kemalizmle milli duygularla zehirlenmemiş yada zehri olumlu tüketmeyi becermişlerdir siz ise hala eski efendi güzellemesi yada HDP gibi toplumsal muhalefetin asıl politik dinamikşlerine chp MHP çizgisi ile ittifakla akp karşıtlığı öneriyorsunuz bu dediğinizi yapanlar var ödp-bhh benzerleri bunu yaptı aldığı yol ortada sizin zehirlenmiş zihniniz başarı siyasetini öğrenmesi anlaması mümkün değil
    eski ve yeni efendilere mecbur ve mahküm değiliz artık bir seçeneğimiz ve yeni yolumuz var HDP var umut var bu geleneksel Kemalist chp-mhp ve yeni dinci muhazafakar akp çizgisi dışında 3.özgürlükçü toplumsal devrimci çizgisini terk etmeyi HDP ye önereceğinize varsa muhalif yanınız ilk gelecek seçimde 8-9 milyon oy alacak olan HDP yi diğerlerine önermeniz daha isabetli olurdu.
    sayın zileli kedi olalı bir fare yakalamak istemezmisin????
    Haziran seçiminden 2 yıl önce bu sitede HDP 80 vekille meclise gidecek dediğimi hatırla.
    ilk genel seçimde HDP 9 MİLYON oy alacağı belli olmuştur bütün kızıl kıyamet ondandır saray bunları biliyor ölçüyor 11 milyon kürt seçmenin ilk seçimde hdp7 milyonunu alacağı kesinleşti diğer oylarla 10 milyon oya dayandı saray onun için imha ve dokunulmazlık konseptini laiklik tartışması ile yeni HDP toplumsal muhalefeti ile baş edemeyeceğini görüp eski laikçi muhalefeti özlediği için laikçilik dindarlık gündemi yarattılar anlamadınmı zileli gel bu yukardaki tabloyu söyle kedi olalı fareyi yakala yorumunu altına bekliyorum.

  14. Kürşat Kızıltuğ’nun oldukça yüzeysel bir analiz yaptığını düşünüyorum.

    Laik denilen kesimin önemli bir kısmı CHP’de siyaset yapıyor. Aynı zamanda bunların burjuva ve kapitalist düzeni savundukları da açık. Hatta bunların burjuva ve kapitalizmi laikten de çok öncelikli olarak gördüklerini söylemek gerekir.

    Laik olarak tanımlanan HDP ise bambaşka bir rotada gidiyor. Onlar CHP ile bir araya gelebilirler mi, gelseler hangi konularda nasıl bir çözüm ortaya koyabilirler o da bambaşka bir soru. Ve bu sorunun cevabı da halen yok.

    Anarşist ve sosyalistlere gelince, bunların sayısı ve güçleri oldukça az.

    Öte yandan bir anarşist ne diye CHP’yi desteklesin? CHP’nin bugünkü burjuva düzeninin devamından başka düşüncesi ve fikri yok ki. Ve bugünkü burjuva düzeni epey önceden çıkmaza girdiği için, çıkmazdan kurtulmak ve kapitalist düzenin devamını sağlamak için İslamcıları bu derece güçlendirdi, bu derece güçlenmesine göz yumdu. O açıdan da CHP’nin de asıl derdi laiklik filan değil burjuvanın çıkarının savunulmasıdır. Yani CHP’nin asıl derdi bu. Şimdi CHP’nin asıl derdi buysa, bir anarşist ne diye CHP’nin asıl derdini desteklesin? O yüzden anarşist birinin CHP ve benzeri Kemalistleri desteklemesi için önemli bir neden göremiyorum.

  15. Desteklemekten söz edilmiyor, ortak mücadeleden söz ediliyor. Sanırım siz de, 1930’ların başlarındaki Stalinistlerin kafasındasınız. “Sınıfa karşı sınıf” diye diye Nazilerin iktidarının yolunu açmışlardı. Anarşizmin geri zekâlılık olduğunu sanmıyorum.

  16. Ortak mücadeleyi nasıl yapacaksın? Ortak mücadele denilen bir şey var mı ortada? Neye göre ve nasıl bir ortak mücadele?

    Şimdiki şartlar altında ortak mücadele denilen şey bir takım siyasi güçlerin piyonu olmaktan öte geçemez. Aksini düşünüyorsanız o zaman CHP ve Kemalistlerle ne gibi bir ortak mücadele içinde olduğunuzu ve elde ettiğiniz sonuçları gösterin. Şimdiye kadar ne elde ettiniz? Ben daha da ileri giderek diyorum bundan sonra da ortak mücadele etseniz bile bu güçlerin piyonu olmaktan öte geçemeyeceksiniz. Ama tabii sizi bu konuda tutan ve zorlayan yok.

    Ben Stalinist değilim ama bu Stalin’in söylediği her şey yalan ve yanlış anlamına gelmez. Sınıf mücadelesi de elbette önemlidir, hatta bu işin neredeyse en önemli noktasıdır, siz ve Kürşat bunu yok sayıyor. Tabii böylesi bir gerçeği yok saydığınız zaman yüzeysel analizler de kaçınılmaz oluyor. Stalin de bunun önemli olduğunu söylemişse doğru söylemiş. Stalin 2+2=4 dedi, doğruyu söyledi diye Stalinist olacak ve Stalinist olacağım diye en temel gerçekleri yok sayarak görmeden gelecek değilim.

  17. 9 nolu ileti için Edit: Stalinist olacağım diye en temel gerçekleri yok sayarak görmezden gelecek değilim.

  18. “Sınıfa karşı sınıf” diye diye Nazilerin iktidarının yolunu açmışlardı.

    Demek Naziler sırf o yüzden iktidara geldiler. Peki o zaman dersinizi aldınız. Yalnız şunu da hatırlatalım o zaman: Çarı deviren Bolşeviklerle işbirliği yapan anarşistler de tek sorununun Çar olduğunu düşünüyorlardı sonra yukarıda söz ettiğiniz Stalin’e teslim oldular. Belki onlar epey yüksek zekaya sahip oldukları için Lenin ve Stalin tarafından kurşuna dizildiler. Bunu da unutmayın.

    Yani diyorum ki tek sorun İslamı diktatörlük değil o bir sonuç Çok büyük bir hastalığın sonucu. Siz ise sadece sonuca odaklanmış durumdasınız. Bunun çözüm olmadığını söylüyorum.

  19. Sizin yerinizde olsam anarşistlerin kurşuna dizilmesini onaylar bir havada sözler etmezdim. Öte yandan belli ki menşeviklerle anarşistleri karıştırmışsınız. Mücadeleyi Çarlıkla kısıtlı tutmak isteyenler menşeviklerdi. Tersine anarşistler maksimalistlere yakındılar ve demokratik devrim aşamasını reddediyorlardı. Stalin’e falan dae teslim olmuş değillerdir. Özetle, Sovyet tarihine ilişkin bütün bilgileriniz yanlış.

  20. Bunu da yanlış biliyorsunuz. Stalin, “sınıfa karşı sınıf” sloganını, nazileri değil, sosyal demokratları hedef almak için ortaya atmıştır ya da bu slogana sahip çıkmıştır. Yoksa Stalin, sınıf uzlaşmacılığında en önde gidenlerden biridir. Zaman zaman sosyal demokratların bile sağında yer almıştır.

  21. Demişsiniz ki:

    “Bunu da yanlış biliyorsunuz. Stalin, “sınıfa karşı sınıf” sloganını, nazileri değil, sosyal demokratları hedef almak için ortaya atmıştır ya da bu slogana sahip çıkmıştır. Yoksa Stalin, sınıf uzlaşmacılığında en önde gidenlerden biridir. Zaman zaman sosyal demokratların bile sağında yer almıştır.”

    Ne demek istediğinizi anladım aslında da siz beni anlamıyorsunuz. Ben sınıfsal bir analiz yok diyorum, siz bana Stalin de böyle yapmıştı sonra Stalin yaptığını bilmiyorsunuz filan diyorsunuz. Ben diyorum ki sınıfsal analiz önemli, Stalin de bundan, sınıfsal analizden söz ettiyse ve doğru bir şey söylediyse katılırım diyorum.

    Sizin demek istediğiniz özetle şu değil mi: Stalin de sosyal demokratlarla işbirliği yapılmasına karşı çıkmıştı bu yüzden Naziler güçlendi ve iktidara geldi.

    Ben ise en başta sizin bu yorumunuza katılmıyorum, çünkü oldukça yüzeysel bir analiz. Doğru gibi görünüyor ama sınıfsal sorunlar zaten doğru düzgün işbirliği yapılmasını engelliyor. Yoksa işbirliği yapalım sorunları çözelim çok güzel ama gerçek dünyada işler böyle yürümüyor.

    İşbirliği yapmak o kadar kolay olsa, zenginlere ve burjuvaziye sorunları anlatmak bu kadar basit olsa kapitalizmin sorunlarını ortadan kaldırmak ne kadar basit olurdu değil mi? Ama size göre herhalde işbirliği yapmak zor değil, belki de çok kolay, özellikle burjuva ile de işbirliği yapılabilir. Ama sırf Stalinci kafalar ve size göre bu saçma teoriler yüzünden böyle yapılamıyor gibi bir sonuç çıkıyor. Keşke öyle olsa.

    Yukarıdaki yazdığımı tekrarlıyorum:

    “Şimdiki şartlar altında ortak mücadele denilen şey bir takım siyasi güçlerin piyonu olmaktan öte geçemez. Aksini düşünüyorsanız o zaman CHP ve Kemalistlerle ne gibi bir ortak mücadele içinde olduğunuzu ve elde ettiğiniz sonuçları gösterin. Şimdiye kadar ne elde ettiniz? Ben daha da ileri giderek diyorum bundan sonra da ortak mücadele etseniz bile bu güçlerin piyonu olmaktan öte geçemeyeceksiniz. Ama tabii sizi bu konuda tutan ve zorlayan yok.”

  22. 12 Nolu ileti için Edit:

    Bolşevikleri destekleyen anarşistlerin var olduğunu biliyorum bence sizin bu konuda bilginiz yanlış, karıştırdığımı da sanmıyorum.

    Hepsi değil ama destekleyenler vardı.

  23. Demişsiniz ki: “Sizin yerinizde olsam anarşistlerin kurşuna dizilmesini onaylar bir havada sözler etmezdim. Öte yandan belli ki menşeviklerle anarşistleri karıştırmışsınız.”

    Hadi sizin dediğiniz gibi olsun diyelim. (Katılmasam da öyle olduğunu var saydım. Çünkü orada asıl anlatmak istediğim anarşistlerin Bolşevikleri desteklemesi veya desteklememesi değil, yanlış biçimde destek ve onların sonuçları üzerine idi.)

    Şimdi şöyle yazalım: Çarı deviren Bolşeviklerle işbirliği yapan sosyalistler tek sorununun Çar olduğunu düşünüyorlardı sonra yukarıda söz ettiğiniz Stalin’e teslim oldular.

    Değişen ne? Çarlık gitti ama sonunda ne oldu? Devlet kapitalizmi tekrar iktidar oldu. Ülke belki daha laik oldu ama sonuç ne? Bu arada kimsenin kurşuna dizilmesini onaylamıyorum tabii de…İnsanlar seçimini yaparken dikkatli olmalı diye düşünüyorum.

  24. Tarih acılarla ilerliyor ne yazık ki. Sizin gibi bakılacak olursa, hiçbir şey yapmamak en iyisidir. Çünkü nasıl olsa yerine gelecekler daha beter olacaktır.

  25. destekleyenler vardı tabii ki. Emma Goldman bile başlangıçta destekledi. Fakat bir iki yıl içinde Bolşeviklerin gittiği yeri görüp direnişe geçtiler. Hayatımı Yaşarken’i okursanız bunları göreceksiniz. elbette küçük bir Bolşevik-Anarşist kesim de vardı ama bunlar asla anarşizmi teslim etmezler. Bunlar anarşizmden Bolşevizme geçmiş, iktidarın ışığıyla büyülenmiş, gözleri kör olmuş ya da iktidar hırsına kapılmış unsurlardı.

  26. her yazdığınız ne yazık ki, konformizm kokuyor. Mücadele etmeye niyetiniz yok. Bu yüzden bin dereden su getiriyorsunuz. 55 yıllık siyasi ve toplumsal mücadele hayatım var. Keskin çıkışların her zaman teslimiyeti ve mücadeleden yan çizmeyi gizlediğini gördüm, inanın bana. Belki çok gençsiniz, o yüzden iyi niyetle keskin tutumlara meyyalsiniz. Fakat toplumsal mücadelede en zararlı şey, beğenmemezlik, burnundan kıl aldırmazlık, keskinliktir.

  27. özgürlükçü

    Burdaki tartışma fiyasko!
    Öncelikle bu saydığınız Kemalist laikçiler ve chp toplumsal muhalefetin politik dinamiklerinden biri değil.Neden kendinizi yırtıyorsunuz toplumsal muhalefet mevcut düzenle sorunu olup onu değiştirmek için düzenden toplumsal ve politik olarak kopuşu temsil edip başka bir alternatif savunup önerebilenlerdir.
    Yani kapitalizme itirazı olup sosyalist kömünal-toplumsal ekolojik KÖMÜNALİZM gibi yada hiç bir önceden belirlenmiş düzen önermeyen anarizm gibi mevcut düzenden kopuşu temsil edebilenler toplumsal muhalefetin toplumsal (HDK)yada politik(HDP) dinamikleri birlikte mücadele edebilir bunun dışına düşüp düzenin sistemin aktörü ve savunucularını toplumsal muhalefetle birlikte mücadeleye çağırmak bu işi hiç anlamamaktır.
    Zaten burdada maalesef bu işin pratiğinde olmayanların bu saçmalığı önerdiği anlaşılmıştır.
    Sistem içi aktörlerin rol çalıp tabanında tuttuğu objektif olarak bu sistemin alternatifini savunması gerekenlere yönelik mücadele çağrısı yöntemleri yapılabilir yapılmalıdır.Bu bile soyut çağrılar i,şinden çok toplumsal muhalefetin politik dinamiklerinin başarı siyaseti programı ve pratiğinin başarısı ile ilgilidir.
    Asıl zor olan işimizi yapamayınca aslında düzen karşıtı toplumsal muhalefet dinamiklerinde olması gereken milyonları düzene eklemleyenlere kaptırınca yukardaki olmadık olmayacak soyut çağrılara sığınırız.Bunu yapanlar eğer bir miktar bu ceberrut düzeninin karşiti iseler önce kendilerine güvenmeyi öğrenmeli objektif olarak önce kendi zihninde bu düzeni yenmeyi becermelidir.
    Bu gun toplumsal muhalefetin geldiği yeri aslında kendi gücünün değerini bilmelidir.
    Egemen efendinin imha ettik bi,tirdik yalanının tam aksine bütün evrensel örneklerindeki gibi devlet-iktidar saldırdıkça toplumsal muhalefet küçülmez tam aksine büyür
    madem bitirdin bunca tutuklama infaz sansür yetmedi dokunulmazlığa neden ihtiyaç duyarsın?
    çünkü pompaladığı oy oranlarının tam tersini Haziran sonrası oluşan HDP cıvarındaki DEMOKRASİ BLOĞU son saldırılarında etkisiyle bu gün seçim olsa 9-10 milyon seviyesine yaklaşmıştır bütün kızıl kıyamette bundandır?????
    böyle bir iklimde yukardaki önermelerin yerini toplumsal muhalefetin toplumsal ve politik dinamiklerinde kendine güvenen düzenden kopuşun alternatifliğin program ve pratiğini sistemin bütün mağdur ve karşıtlarını konsolide edecek seviyeye yükseltmenin yollarını aramak olmalıydı.
    yukardaki9-10 milyonun açılımı şudur
    Haziranda 11 milyon kürt seçmenin yarısının yaşadığı kürdistanda %60 larda yarısının yaşadığı batıdan %20 lerde oy alabilmiştik 6 milyonu aşan ilaveyide kürt olşmayan devrimci özgürlükçü emekçi kesimlerle sisteme tepki ile almıştık
    Bu seçimde 12 milyona çıkacak kürt oylarının kürdistanda 6 milyonun %80 nini batıdaki 6 milyon kürdün %50 sini alırız bunun nedeni son imha siyaseti kürt seçmeni konsilide eder bu hesapla 8 milyona yakın kürt seçmen HDP demokrasi bloğunda 2-3 milyon cıvarı diğer kürt olmayan demokrasi bloğu oyu ile önümüzdeki sürecin haziran gibi en başarılı politik dinamiği HDP olacağını saray biliyorda bu sitedekiler bilmiyor maalesef????zileli tık yok çok abarttın demiyecekmisin yukardaki cevapların kurbağaların çifleşme sorunlarıyla ilgili gibi geldi bana?yok stalin geçmi,şte naziler Bolşevikler Menşevikler anarşistler 80-100 sene evvel falan filan…….
    bu gün nerdeyiz??????zileli yukarda somut kahvedeki vatandaşında anlayacağı dilde ””tekeyi zortlatmadan””’ analiz var zileli eleştirebiliyormu??altına bir cümle yazmayacakmı????? dilimde düzelttim imlayı hariç????bekliyorum????

  28. Anlaşılan düşüncelerim sizi kızdırmış. Aslında sizi kızdırmak gibi bir niyetim yoktu. Ben sadece düşüncelerimi dile getirdim; kuşkusuz düşüncelerime katılmayabilirsiniz.

    Sizi tanıyorum tabii ki, 55 yıllık birikiminiz ve tecrübeleriniz elbette ki takdire şayan. Çok şey bildiğinize eminim. Kitaplarınızın bir kısmını okudum, çok şey öğrendim; hala okumaya ve öğrenmeye devam ediyorum, elbette sizden öğreneceğim çok şey var. Sadece sizden değil daha birçok kimseden de bir şeyler öğrenmeye çalışırım. Yanlış anlaşılmasın: Elbette okuduğum her şeye inanan ve doğru kabul eden biri değilim. Ama doğru bulduklarımı ve aklıma yatanları kabul ederim.

    Yanılmamak “Tanrılara” mahsustur diye düşünürüm.

    Çok genç biri değilim, ama yine de genç sayılırım. Fakat genç olmanın düşünmeye engel olmadığını düşünürüm. Aslında meseleyi kişiselleştirmek istemem. Söylenen şeylerde argümanın kendisine de bakarım. Örneğin Newton ‘Yer Çekimi Kanunu’ bulduğunda 23 yaşında idi, Einstein da genç yaşlarda önemli teoriler ortaya koymuştu. Yani demek istiyorum ki zaman zaman genç insanlarda yerinde tespitler yapabiliyor. Evet Newton veya Einstein olmadığımı biliyorum. Ama yine de bir şeyler dile getirmek için ille de onlar gibi çok ünlü olmaya gerek yok. Üstelik onlar da ilk başlarda çok ünlü değillerdi. O yüzden argümanın kendisine bakmakta büyük fayda var diye düşünürüm.

    Yo yo konformist olduğumu düşünmüyorum…Sadece inanmadığım ve aklıma yatmayan şeyleri koşulsuz desteklemem. Ama aklıma yatan, doğru bulduğum düşünceleri desteklerim. Ama dediğim ki bunlar benim düşüncelerim; kimseye herhangi bir şeyi dayatmayı ve en doğruyu bildiğimi asla iddia etmiyorum.

  29. kızmış gibi anlaşıldıysam kusuruma bakma, .belki sahiden de kızmışımdır. Özür dilerim gerçekten. insan soğukkanlılığını kaybetmemelidir.