İster İstemez Akla Geliyor!

1934 yılının ortalarından itibaren Leningrad NKVD’sinde (o zamanki Sovyetler Birliği’nin gizli istihbarat örgütü) tuhaf hareketlenmeler olmaya başlamıştı. Aslında doğrudan Kremlin’in emriyle, fakat resmî olarak NKVD Başkanı Yagoda’nın imzasıyla Zaporozhets adlı bir NKVD’linin ve adamlarının, Leningrad örgütünün şefi Sergey Kirov’un ve Leningrad NKVD’sinin isteği hilafına Leningrad NKVD’sine atanması bu hareketlenmelerin başında geliyordu.

Zaporoziyets, yakın zamanda partiden atılmış, fakat sonra yeniden alınmış, işten atıldığı için Leningrad parti yöneticilerine diş bileyen Nikolayev adlı bir gençle, sonradan gizlice infaz edildiği için adı hiçbir zaman ortaya çıkmayan bir adamı vasıtasıyla bağlantı kurdu. Aradaki adamı vasıtasıyla Nikolayev’e silah temin etti ve atış talimleri yaptırdı.

Nikolayev, Kasım ayında bir gün, üstünde silahla, Leningrad parti örgütünün merkezi Smolni’ye girerken yakalandı, ancak silahı kendisine iade edilerek serbest bırakıldı. Daha sonradan ortaya çıkacağı gibi, onu serbest bıraktıran Zaporoziyets’di.

1 Aralık günü Nikolayev, NKVD muhafızlarınca çok sıkı bir şekilde korunan Smolni’ye bir kere daha gitti. Üzerinde silah olduğu halde kolayca içeriye girdi ve çalışma odasından çıkıp koridorda yürüyen Sergey Kirov’u ensesinden vurdu. Kirov anında öldü. Bu suikast sırasında kapıda da koridorlarda da her zamanki NKVD muhafızlarının olmaması dikkat çekiciydi.

Cinayetten sonra 500 kadar “beyaz muhafız” anında kurşuna dizildi. Nikolayev, ailesi ve arkadaşları kapalı bir celsede mahkûm edilip kurşuna dizildiler. Muhalifler, Kamanev ve Zinovyev, Kirov cinayetinden “manevi” olarak sorumlu tutulup hapis cezasına çarptırıldılar. Cinayette ihmalleri görülen Petrograd şefleri, Zaporoziyets de içlerinde olmak üzere, dönemin sert cezalarıyla kıyaslanamayacak, 3 yıl gibi hafif cezalar aldılar. Gönderildikleri kamplarda, NKVD üniformaları sırtlarında, birer işletme yöneticisi gibi yaşadılar.

Ne var ki, partinin ve halkın içinde, Kirov’un “başka yerlerden” gelen bir emrin ve tertibin sonucunda öldürüldüğü kanaati ve söylentileri kısa sürede yayıldı. Bu kanaat ve söylentiler, korku içindeki Yagoda’nın bütün önleme çabalarına rağmen Kremlin’in duvarlarından içeri sızdı. Bunun üzerine Kremlin, cinayetin NKVD tarafından işlendiği yarı gerçeğini açık etmeye karar verdi. Hazırlanan 3. Moskova yargılamasına NKVD Şefi Genrih Yagoda da sanık olarak dahil edildi. Yagoda, mahkemede, Kirov cinayetinin, kendisinin de dahil olduğu “Troçkistler ve Sağcılar bloku” tarafından organize edildiğini ve NKVD tarafından yürürlüğe konduğunu itiraf etti (yani ettirildi). Mahkûm edilip diğer sanıklarla birlikte kurşuna dizildi. Zaporoziyets ve hafif cezalar almış NKVD şeflerinin hepsi bulundukları kamplarda kurşuna dizildiler. Böylece cinayetin doğrudan faillerinin, bir kişi hariç hepsi öldürülmüş oluyordu. Yagoda’nın açıkladıkları gerçeğe uygundu. Yalnız, emri kimden aldığı noktasına gelince ortaya büyük bir bulanıklık çıkıyordu. Yagoda, bu cinayeti örgütleme görevini kendisine Yenukidze’nin verdiğini açıklamıştı. Oysa Yenukidze, Kremlin’de çocukların “Yenukidze amca” diye hitap ettikleri, zararsız ve yetkisiz biriydi. O sırada Yagoda’ya bir parti üst düzey görevlisinin suikastını örgütleme talimatını verebilecek biri değildi. Peki, acaba Yagoda’ya emri veren kimdi?

Bugün Hrant Dink cinayetiyle ilgili ağır cezalar ve gerekçeleri açıklandığında, üzerine kitaplar yazılmış[1], yukarıda çok kısaca özetlediğim Kirov cinayeti sonrasında olup bitenleri hatırladım ister istemez.

Gün Zileli

26 Mart 2021

www.gunzileli.net

gunzileli@hotmail.com


[1] Robert Conquest, Kirov Cinayeti ve Stalin, çev: Gün Zileli, h2o, 2015.

Hakkında Gün Zileli

Okunası

“Sağcılar Moskova’ya”!!!

Artıgerçek BİR ZAMANLAR BİR SLOGAN VARDI… 1960’lı yıllarda sağcıların en meşhur ve yaygın sloganı “Komünistler …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir