Tag Archives: | İnternet Siteleri (Genel)

Karanlığın Ötesi 70 yıl sonra da Saldırı Altında Çalakalem Bir Karalama Yazısı Üzerine Notlar! (Gün Zileli, 25.09.2009)

Emrah Cilasun’un Aşk ve Devrim sitesinde geçenlerde yayımlanan “Karanlık Bir Kitaba Dair” yazısının sonunda, “proletarya diktatörlüğünde, muhalefetin teşvik edilmesi ve hatta Karanlığın Ötesinde gibi kitapların okunabilmesi ve tartışılması gereklidir” deniyor. Bugüne kadarki “proletarya diktatörlüğü” örnekleri ve Emrah Cilasun’un, bu “kötü örnekleri” (belki de “iyi”, bakışa göre değişir) her ne pahasına olursa olsun …

Devamını Oku

İşçi Sınıfı Entelektüel Bir Sınıf Olabilir mi?

Tarihte ezilen sınıfların kendilerini ezen düzene karşı ayaklandığını, hatta sistemi yıktığını görüyoruz ama sınıf olarak sömürülmelerini ortadan kaldıran bir düzen kurabildiklerini göremiyoruz. Köleler serf olmuş, serfler de işçi. İşçi sınıfı adına kurulan “sosyalist” düzenlerde de işçi sınıfı sömürülen sınıf olmaktan kurtulamamış. Sadece özel mülkiyet sahibi patronların ücretli kölesi olmaktan çıkmış, …

Devamını Oku

1930 Mahkemeleri Üzerine Bir Muhakeme! (Gün Zileli, www.birikimdergisi.com)

Jan Valtin, Karanlığın Ötesinde, çev: Gün Zileli, Kibele Yayınları, Temmuz 2009 Eugenia Ginzburg, Anafora Doğru, çev: Gün Zileli, Pencere Yayınları, Ekim 1996 Paul Avrich, Kronstadt 1921, çev: Gün Zileli, Versus Yayınları, Mart 2006 Abel Paz, Halk Silahlanınca, çev: Gün Zileli, Kaos Yayınları, Nisan 1996 Kemal Okuyan, Stalin’i Anlamak, Yazılama Yayınevi, Ekim 2008 Anarşizm, Sovyet devrimiyle …

Devamını Oku

Anarşizm ve Vicdani Ret

Bu yazı, anarşist, anti-militarist ve feminist Nezahat Altan’ın anısına adanmıştır. Büyük Yürek durdu diyorlar. Belki de, kendisi gibi büyük yüreklerin gümbürtüsünü işitmek için durmuştur bir an için. Kalbi durduysa onu bilemem. İkisi aynı şey değil. Aşk, dayanışma, bağımsızlık, otorite tanımazlık, özgürlük, özgüven, kadınca duyarlılık, cesaret ne zaman yok olursa bu …

Devamını Oku

Karşıtlar ve Taraflar!

Siyasi mücadele, karşıtların mücadelesi ve çekişmesi üzerine kurulur. Nasıl bir ipin gerilmesi için iki karşıt nokta gerekliyse, siyaset de iki karşıtın gerilimi üzerine oturur. İdeolojik mücadele de benzeri bir gerilimi taşır. Elli yıldır bu gerilimlerin birçoğuna tanık olmuşumdur. Çocukluğumun geçtiği 1950′li yıllarda CHP-DP gerilimini hatırlarım. Geniş ailenin bir kesimi DP’liydi, …

Devamını Oku

Vahşet ve Devlet!

Devlet adı verilen kurum, insanlığın vahşet çağından çıkış döneminin ürünüdür. Bu bakımdan, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Çin devletinin Sincan kentinte, müslüman-Uygur halkına karşı giriştiği katliamı kınarken kullandığı “vahşet” sözcüğü, haklı bir tepkiyi dile getirse de, gerçekliğe tekabül etmiyor. Çünkü, son uygar katliamı da dahil, çağımızdaki katliamların hiçbiri, devlet aşamasına geçmemiş, hâlâ …

Devamını Oku

Uluslar ve Sınırları!

İlk kez karayolundan Türkiye’ye gidiyorum. Küçük ama dengeli bir arabada dört kişiyiz. Dört ayrı kuşaktan. En yaşlıları benim. Arabaya kullanan arkadaşlardan biri 50’li kuşaktan, diğeri de 60’lı. Dördüncü arkadaşımız çok genç, 1992 doğumlu. Ben İngiliz pasaportu taşıyorum. Diğer iki arkadaş İsviçre, genç arkadaşımız Türk pasaportuna sahip. İsviçre sınırından çıkıyoruz. Pasaport …

Devamını Oku

Karşıtların İkisi de Devletçidir!

Marx’ın en büyük yanılgılarından biri, toplumsal devrimin devlet mekanizması aracılığıyla gerçekleşebileceğini, en azından bu manivelanın toplumsal devrim için kullanılabileceğini düşünmesiydi. Ne var ki, bugünkü takipçilerinden farklı olarak, Marx, yine yanılsa da, bir “proleter devleti” öngörmüştü. Bugünküler öyle mi ya. Gerçi onların ufuklarında artık toplumsal devrim diye bir hedefin de kaldığını …

Devamını Oku

Sosyalist Devrimcilik…

Rusya’da “Sosyalist Devrimci” (SR) adını alan partiyle, 1960 yılında, TİP içinde “Sosyalist Devrimci” adını alan grup arasında hiçbir benzerlik yoktur. SR’lerin Rus köylülüğünün temsilcisi olduğu söylenebilir. Eğer bir benzetme yapılacak olursa, Kaypakkaya geleneği, köylücü eğilimleri dolayısıyla SR’lere daha çok benzer. Kurucuları Catherina Breshkovsky, Grigory Gershuni ve Victor Chernov olan SR’ler, …

Devamını Oku

“Tek Ülkede Sosyalizm”

“Tek ülkede sosyalizm” sorunu benim açımdan yirmi yıl geride kalmış bir tartışmadır. Bu konuyu, en son, ayrıntılı olarak, 1990 yılının Ocak ayında basılan Bürokrasi ve Sosyalist Demokrasi (Mehmet Gündüz adıyla, Koral Yayınları) adlı kitabımda işlemiştim. Aşk ve Devrim (www.gunzileli.com) sitesinde açılan hararetli bir tartışma olmasaydı bir daha da ele almaya niyetim yoktu. …

Devamını Oku

To be polis or not to be!

Bu yazıyı bir özeleştiri yazısı olarak da kabul edebilirsiniz… Biraz gerilere giderek başlamam gerekiyor. 1969 yılında, DTCF Fikir Kulübü’nün başkanlığını yaptığım dönemde, düzenli yaptığımız üye toplantılarına, üye olmak isteyen yeni yeni gençler gelirdi. Bunlardan bazıları arkadaşların kuşkusunu çekerdi. Kulağıma fısıldarlardı: “dikkat edelim, polis olabilir.” Özellikle Rus filolojisinden gelenler, eğer yakından …

Devamını Oku

200 Yıldır Neden Karşıdevrimler İçinde Bocalıyoruz?

Yaba dergisinin Mayıs-Ağustos 2009 tarihli, 58-59. “Doğu-Batı Özel Sayısı”nda çıkmıştır. Niyazi Berkes’in Anısına… Gün Zileli Aydınlanma düşüncesinin en olgun meyvesi ve modern kapitalist devletin felsefi temellerinin mimarı Hegel’in öğrencisi Marx, onu ayakları üzerine oturttuğunu söylerken aslında kendisi Hegel’in felsefesinin ürediği zeminde oturuyordu. Bugünkü kimi Marksistlerin haklı olarak dedikleri gibi,  “…bütün …

Devamını Oku

Denhaag “Körfezi”nde Bakışsız Bir Kedi Kara!

gelir dalgın bir cambaz. geç saatlerin denizinden. üfler lambayı. uzanır. ağladığım yanıma. danyal yalvaç için. aşağıda bir kör kadın. hısım. sayıklar bir dilde. bilmediğim. göğsünde ağır bir kelebek. içinde kırık çekmeceler. içer içki üzünç teyze. tavanarasında. işler gergef. insancıl okullardan kovgun. geçer sokaktan bakışsız bir kedi kara. çuvalında yeni ölmüş …

Devamını Oku

Makul ve Makbul!

Önce, 1 Mayıs 2009’un görgü tanıklarından genç bir arkadaşın gözlemlerini okuyalım: “1 Mayıs sabahı, Disk’in çağrısına kulak verip, Pangaltı’ya gitmek isteyenler için tek alternatif, Mecidiyeköy tarafından Halaskargazi caddesine (kapanına) girmekti. “Çünkü, Taksim’i Mecidiyeköy’e bağlayan oldukça geniş (çift yönlü ve iki-üç şeritli) bir ana cadde olan Halaskargazi’yi kesen tüm sokak başları… …

Devamını Oku

“Beyin Ölümü”

    Sağ dizimden minüsküs ameliyatı olmak üzere, 22 Nisan sabahı, erkenden, genç arkadaşım Haydar Karataş’la birlikte yürüyerek hastaneye gittim. İkimiz de, bir gün önce, arkadaşımız Mustafa Tokdede’nin önerisiyle yazdığımız Kronik Muhalif adlı siteden, “yeniden yapılanma” gibi tuhaf ve komik bir gerekçe gösterilerek atılmıştık. Sabahın o erken saatinde, dağ yollarında …

Devamını Oku

İttifaklar ve Müttefikler…

İttifaklar sorunu, devrim mücadelesinin en zor sorunudur. Bir yandan, “düşmanımın düşmanı dostumdur” reelpolitiğinin anaforuna kapılmamak zorunludur, diğer yandan devrim mücadelesinin dostlara ihtiyacı vardır. Bu tam bir dilemmadır ve bu konuda geçmiş, bir hatalar mezarlığı halinde önümüzde durmaktadır. Ukraynalı yoksul köylülerin mücadelesini örgütleyen anarşist Mahno’nun deneyi bu dilemmayı çok iyi anlatır. …

Devamını Oku

“Sayın Muhbir Vatandaş!”

Bir arkadaşım, insanların ruh halini çok güzel özetledi: “Sabahleyin Taraf’ın “‘Postallı Hocalar Gözaltında’ manşetiyle uyanmak bir kâbustu.” 12 Mart askeri cuntası döneminde, bir “sayın muhbir vatandaş” sözü dıolaşırdı sıkıyönetim komutanlarının bildirilerinde. Çok gülerdik bu söze. O dönemde, halkın arasında ironik bir deyim haline gelmişti bu. Daha sonraki dönemde, 1970’lerin sonlarına …

Devamını Oku

Pembe Elma İttifakı

İntikamcılığı sevmem. Artık kendini savunma olanağından yoksun, ölmüş bir insanın arkasından konuşmayı da. Ama öldürülmüş yüzlerce devrimcinin anısına da saygılı olmak gerektiğini düşünürüm. Bu yüzden, Muhsin Yazıcıoğlu’nun ardından olumsuz bir şeyler yazmak gelmiyor içimden. Ne var ki, liberallerimizin, cenaze namazı kılan bir avlu dolusu mümin havasında, ellerini kulaklarına götürüp, hep …

Devamını Oku

MHP Nereye Gidiyor?

Etyen Mahçupyan’ın, 22 Mart 2009 tarihli Taraf gazetesinde çıkan, “MHP Nerede Duruyor?” başlıklı yazısı liberallerimizin yalnızca AKP ile değil, aşırı sağın geleneksel partisi MHP ile de ittifak halinde olduğunu gösteren bir belge niteliğinde. Mahçupyan’ın MHP ile ilgili tahlillerini aktarmaya çalışayım. Mahçupyan’a göre, MHP milliyetçiliği, köşelerinde devlet, yerellik ve şiddet bulunan …

Devamını Oku

Acı Yazı…

1964 yılında Kıbrıs`ı bombalayan Türk savaş uçaklarının bombalarının üzerinde “acıttım mı cicim” yazısı bulunduğu rivayet olunmuş, gazeteler o zamanlar bunu haber yapmıştı. Televizyonlarda maçları izliyorsanız sık sık gözünüze çarpmıştır. Gol atan futbolcular “enternasyonal” bir işaret yaparlar. Bir kollarını öbür elleriyle dirsekten tutup havada sallarlar: “geçirdim”. Maço edebiyatından buna benzer daha …

Devamını Oku