“Ergenekon” Üzerine Yazılar

“Suçları Ayarlama Enstitüsü”

  Ahmet Hamdi Tanpınar’ın o harika ironik romanı Saatleri Ayarlama Enstitüsü’nü bir fırsatını bulursam bugünlerde yeniden okumak istiyorum. Bu romanın bir sahnesi hiç aklımdan çıkmaz. Kentte bir “Saatleri Ayarlama enstitüsü” kurulmuştur. Bu Enstitü’nün görevlilerinin görevi kenti dolaşarak saatlerin doğru işlemesini denetlemektir. Aklımda kaldığı kadarıyla, bir gün Enstitü’nün müdürü, gelip görevlilere, …

Devamını Oku

“Gizli” Tanık Rezaleti…

  Ben pek izleyemiyorum, bir arkadaşım “Ergenekon davası”yla ilgili bir duruşmanın haberini göndermiş. Bir “gizli” tanık kalkıp Doğu Perinçek’in aleyhinde ifade vermiş. Bu “gizli” tanığın söylediklerinin afakiliğini bir yana bırakarak “gizli tanıklık” denen şeyin üzerinde durmak istiyorum bu yazıda. Bu tanık efendi neden gizlidir acaba? Neyini gizlemektedir. Devletin bütün gücü …

Devamını Oku

Tutukla(ştır)mak!

Türkçe de, Zazaca ve Kürtçe gibi güzel bir dildir, en çok hoşuma giden yanı da hece yapısıyla insana bol bol kelime oyunu yapma olanağı tanımasıdır. Daha lise yıllarımdan oluşturduğum bir “Ali Fıkraları” repartuvarım vardır. Bir tanesini kısaca aktarayım: Sinema sahibi patronu, Ali’ye, “her gelene biletini soracaksın” demiş. Ali, kimseye bilet …

Devamını Oku

Cumhuriyet Yasaları Uygulamada!

28 Şubat sürecinde İşçi Partisi’nin (İP) sık sık tekrarladığı bir slogan vardı: “Cumhuriyet yasaları uygulansın”. Şu tarihin cilvesine bakın ki, bugün cumhuriyet yasaları AKP tarafından uygulanmaktadır. Hem de bu yasaların uygulanmasını isteyenlere ve eskiden olduğu gibi, bugün de Kürtlere karşı. Gerçi bugün, Şeyh Sait’leri, İskilipli Atıf  Hoca’ları, Seyit Rıza’ları ipe …

Devamını Oku

Doruktaki Cin ya da Albay Tsirulnitsky…

Dünkü “Doruktaki Cindoruk” yazımla ilgili olarak, Sabo adını kullanan bir okuyucu arkadaş, Site’ye şöyle bir yorum yazmış: “Cindoruk’un ‘doruklarına’ gözlerinizi dikmişsiniz. ‘Cin’ liklerini ise kaale almamışsınız. Bu adam Demirel’in sağ kolu, emanetçisi değil miydi? Bu adam hangi saflarda? Varsa bile bir tutarlılığı, bunun ezilenlere faydası ne?” Bu satırları okur okumaz …

Devamını Oku

Doruktaki Cindoruk

    Bazı genç arkadaşlar, anarşizmi hovardaca bir mirasyedicilikle karıştırırlar ve bu yüzden de hayatları boyunca tutarlı bir demokrat tutum sergilemiş, üzerlerine titrememiz gereken çok az sayıdaki insana gereken değeri vermezler. Oysa ne kadar değerlidir onlar, içinde debelendiğimiz bataklıkta tek başlarına ışık saçarlar, insana umut verirler, bak işte, her şeye …

Devamını Oku

Cumhuriyet Yanılsaması!!!

AKP hükümetinin, şu Ergenekon davası rezaletini imal ederek ulusalcıların önde gelenlerini ve geride kalanlarını içeri atıp tutuklaması ceza boyutlarına vardırdığından beri ulusalcıları eleştiren bir şeyler yazmak uzun süredir içimden gelmiyordu. Ne var ki, bu ulusalcılar, ettikleri laflarla ve sergiledikleri tutumlarla “gel beni eleştir” diye insanı adeta tahrik ediyorlar. Şu “Cumhuriyet …

Devamını Oku

Solotest Zekâ Oyunu!

Bu oyunu hepiniz en az birkaç kere oynamışsınızdır. Ben de öyle. Ben üç taştan öteye geçemedim. Sekizde kalmadığım için kendimle övünebilirim. Çünkü testin zekâ tablosuna göre sekizde kalan geri zekâlı sınıfına giriyormuş. Bu oyun aslında damaya benzer ama damadan farklı olarak tek kişiyle oynanır. Bir taşın üstünden atlar ve atladığınız …

Devamını Oku

Yeni Harman röportajı: “Türkiye’nin Pravda’sı Taraf’tır”

Silivri’de neler olduğunu bilmem mümkün değil elbette ama bu davaya neler olduğu hakkında bir şeyler söyleyebilirim. Artık açıkça ortaya çıkmıştır ki, bu dava, iktidarın muhaliflerini bastırmak, içeri atmak için yarattığı bir davadır. Bizler bile bir miktar aldandık. Ben bir yazımda “muhtemelen Ergenekon diye bir örgüt var” diye yazmışım.

Devamını Oku

Halil Berktay Yaşıyor mu Hâlâ?!

Beni belki biraz saf bulacaksınız ama yakın zamana kadar, Ahmet Şık ve Nedim Şener’in peşindeki iz sürücüler, yazılı kâğıt takipçileri sürüsünün sadece halihazır iktidarın emrindeki polis ve savcılardan ibaret olduğunu sanıyordum. Meğer bu gazeteci avlama sürünün içinde epeyce polis köpeği de varmış. Kölelik dönemini anlatan bir ilüstrasyon asılı dururdu başucumda, …

Devamını Oku

Devrimci Mihrak vs AKP/Ergenekon

Rakip taraflar birbirine karşı ne kadar kıyasıya mücadele ederlerse o kadar birbirlerine benzemeye başlarlar. Türkiye'de bugün cereyan eden AKP/Ergenekon ve bunun ideolojik düzlemdeki izdüşümü olarak liberal/ulusalcı çatışmasında bu söylediğimizin son derece belirgin örneklerini görmekteyiz. Hukuk dışı ilan edilen Ergenekon'la kapışan AKP

Devamını Oku

“Sayın Muhbir Vatandaş!”

Bir arkadaşım, insanların ruh halini çok güzel özetledi: “Sabahleyin Taraf’ın “‘Postallı Hocalar Gözaltında’ manşetiyle uyanmak bir kâbustu.” 12 Mart askeri cuntası döneminde, bir “sayın muhbir vatandaş” sözü dıolaşırdı sıkıyönetim komutanlarının bildirilerinde. Çok gülerdik bu söze. O dönemde, halkın arasında ironik bir deyim haline gelmişti bu. Daha sonraki dönemde, 1970’lerin sonlarına …

Devamını Oku

Acı Yazı…

1964 yılında Kıbrıs`ı bombalayan Türk savaş uçaklarının bombalarının üzerinde “acıttım mı cicim” yazısı bulunduğu rivayet olunmuş, gazeteler o zamanlar bunu haber yapmıştı. Televizyonlarda maçları izliyorsanız sık sık gözünüze çarpmıştır. Gol atan futbolcular “enternasyonal” bir işaret yaparlar. Bir kollarını öbür elleriyle dirsekten tutup havada sallarlar: “geçirdim”. Maço edebiyatından buna benzer daha …

Devamını Oku

Bilmece Çözülürken…

  Bu kısa yazımın Susurluk ve Ergenekon üzerine son yazım olmasını dilerim. Zaman gazetesinde yazan, ülkücü eğilimli Hamdullah Öztürk’ün “Susurluk, Ergenekon ve Ülkücüler” başlıklı yazısı, cinayet çetelerinin aralarındaki ilişkileri, ittifakları ve çatışmaları gün ışığına çıkarır nitelikte.   Kısaca ve adım adım açıklamaya çalışayım kendi çözümlememi: 1. Türkiye, 1990’lı yıllarda devlet …

Devamını Oku

Çapkın Hırsız ve Ergenekon!

1950′lı yıllarda İstanbul’da yaşayanlar anımsar, bir “çapkın hırsız” efsanesi İstanbul’u neredeyse bir yıl boyunca çalkalamıştı. Bu öyle bir “çapkın” hırsızmış ki, girdiği evlerde hem yükte hafif, pahada ağır ne varsa götürüyormuş, hem de evin hanımıyla ya da genç kızıyla hoşça vakit geçirmekten geri kalmıyormuş. Büyük yetenek! Büyük cüret! Ama tabii, …

Devamını Oku

Kronstadt’ın Namluları

  Kronstadt toplarının namluları 1917 yılından bu yana gerçek devrimin sembolü olagelmiştir. O namlular, 1917 Şubat’ında Çar’ın sarayına, Ekim’inde ise geçici hükümetin bulunduğu Kışlık Saray’a dönüktü. O namlular, 1917 Devriminden sonraki üç yıl içinde ağır ağır, devrimin hedeflerine tam ters bir yol izleyen iktidarın yeni efendilerine, Bolşeviklere çevrildi. Elbette o …

Devamını Oku

Herkesekon Örgütü

    Ergenekon davası ilk açıldığında kuşkularımı belirtmiştim. Devletin savcısıyla ve işkence uzmanı polisiyle yürütülen operasyonlara karşı her zaman kuşkuyla bakmışımdır. Hükümet mağrifetiyle yürütülen davaların siyasi hesaplaşma davaları olduğu konusunda ise hiçbir kuşkum yoktur. Bir kısım solcu ve örneğin Taraf ve Radikal gibi liberal basın, Ergenekon davasının siyasi bir dava …

Devamını Oku

Nihai Hesaplaşma…

    Şu anda, yaklaşık son dört yıldır birbirlerine elense çekmekte olan iki sağcı kesim, nihai denebilecek bir hesaplaşmaya girişmiş bulunmaktadır. Bu olayı daha derinlemesine anlamak için Türkiye politik yelpazesinin, özellikle de sağının geçirdiği değişimleri tahlil etmek gerekmektedir. Bu değişimin kökleri daha eskilere gider ama tahlile Susurluk’tan başlamak da mümkün. …

Devamını Oku

Çağlayan’daki Çılgın Kalabalık…

Gazeteciliği mizacıma uygun bulmam. Köşe yazarlığından da hoşlanmam. „Bu köşe yazarları her allahın günü yazacak konuyu nerden bulurlar” diye düşünürüm. Ne var ki, son gelişmeler içinde, ben de, her gün olmasa da, neredeyse iki üç günde bir bir yazı yazarken buluyorum kendimi. Gerçekten, irademin dışında yazmak zorunda kalmak gibi bir …

Devamını Oku