Tag Archives: | İnternet Siteleri (Genel)

Wikipedia’dan, Stalin’in infazcısı Vasili Blokhin (kısmi çeviri)

Vasili Mikhailovich Blokhin (1895 – February 1955). Sovyet Generali, Stalinist NKVD’de, Genrikh Yagoda, Nikolai Yezhov ve Lavrenty Beria’nın komutası altında baş infazcı olarak hizmet görmüştür. Stalin tarafından titizlikle, 1926 yılında seçilen Blokhin, Stalin rejimi sırasında infazların çoğunu yerine getiren infazcılar takımının liderliğini yapmıştır (çoğunlukla da Büyük Temizlikler sırasında). Sovyet hükümeti …

Devamını Oku

Unpopüler Yazar Olmak!

Bir arkadaşım, “Taraf‘la didişeceğine travesti cinayetlerini yazsana” dedi. Bir başka arkadaşım, bundan birkaç gün sonra, “niye başına dipçik vurulan Kürt çocuklarını, tutuklanan çocukları yazmıyorsun” diye serzenişte bulundu. Her ikisine de, “ben unpopüler bir yazarım” diye cevap verdim ama yeterince açıklayıcı olmadığımı da hissettim. İçimde ukte kalmıştı. Bu konuyu biraz daha …

Devamını Oku

Siteler ve Kapasiteler

1990’lı yıllardaydık. Bir arkadaş, Türkiye’nin siyasal ortamını izleyemediğime üzülmüş, bana bir uydu anten almayı önerdi. Oldukça varlıklı birisiydi. Reddetmeye yüzüm tutmadığı için kabul ettim. Bir gün, uydu şirketinin işçileri gelip evin dış tarafında uygun bir yere monte ettiler. İşte o zaman, Özal devriyle birlikte başlayan özel televizyon kanalları furyasıyla tanışma …

Devamını Oku

Altı da bir, üstü de birdir yerin!

Bedrettin Dalan’ın İstek Vakfına ait arazide gömülü silâhlar bulunmuş. Bazı emekli ya da muvazzaf subaylar aranıyor ve yakalananlar da sorgulanıyormuş. Peki ama neden? Ben olsam, yer üstündeki silâhları yerin altına gömdükleri için o subaylara madalya verirdim. Hatta bu madalyaları derecelendirirdim de. Silâhı tamamen imha edene birincilik madalyası, silâhı en derin …

Devamını Oku

“Barack” Adlı Kedi!..

Türklerin “sense of humour”u zayıf. TV’lerdeki komedi oyunlarının ve mizah dergilerinin insanları güldürmek üzere en bayağı ve kör parmağım gözüne sululukları mizah diye kakıştırmaları bunun en iyi kanıtı. Oysa, “sense of humour” incelik ister, kaba saba şakalar ve sululuklar bu duygunun tahribi anlamına gelir. Elimde 8 Nisan tarihli Radikal gazetesi …

Devamını Oku

Datça’da Zaman Durdu…

Onu ilk, Emine Özkaya’nın, Zürih’ten yayın yapan Radyo Lora’daki, Ayşe Nesrin Erbil’in Kassandralar programı için yaptığı söyleşide tanımıştım. Söyleşide, eşi Emel hanım da vardı. Datça’ya, oradaki halkın yaşamına ilişkin o kadar ilginç şeyler anlatıyordu ki. O zaman bu yerel tarihçi yönü çarpmıştı beni. Datça yarımadasının, ora halkının içinden çıkmış, kendi …

Devamını Oku

Utanç Duymak !

Gazeteciler bireysel olarak üzerlerine almasınlar ama gazetecileri sevmem. Hele gazetelerin köşe yazarlarını hiç! Toprağı bol olsun, Adnan Cemgil’in TİP bünyesinde çıkardığı Emekçi adlı haftalık gazetede, 1964 yılında ilk imzasız yazılarımın yayımlanmasından bu yana geçen 45 yıl içinde sayısız dergide çok sayıda yazı yazdım ama gazeteciliğe ve gazete köşe yazarlığına hiçbir …

Devamını Oku

Temel Çelişki, Baş Çelişki…

Liberallerimizin, ideolojilerinin eskiliği ile doğru orantılı olarak, bir bunama, hafıza ve zekâ kaybı içinde oldukları konusundaki düşüncem, Ahmet Altan’ın 4 Şubat tarihli Taraf gazetesinde çıkan yazısıyla daha bir netlik kazandı. Her şeyi bir yana bırakalım, bilmeden yazıyorlar, atış serbest! Marksist, daha doğrusu Stalinist ve Maoist teorinin temel taşlarından olan “temel …

Devamını Oku

Kronstadt’ın Namluları

  Kronstadt toplarının namluları 1917 yılından bu yana gerçek devrimin sembolü olagelmiştir. O namlular, 1917 Şubat’ında Çar’ın sarayına, Ekim’inde ise geçici hükümetin bulunduğu Kışlık Saray’a dönüktü. O namlular, 1917 Devriminden sonraki üç yıl içinde ağır ağır, devrimin hedeflerine tam ters bir yol izleyen iktidarın yeni efendilerine, Bolşeviklere çevrildi. Elbette o …

Devamını Oku

Sansür !

Sesonline adlı sitede kısa süreli konukluk serüvenimin ve ayrılışımın öyküsünü sizlerle paylaşmak istiyorum. Herhangi bir gazete, dergi ya da internet sitesinde para karşılığı yazıyor değilim. Zaten para ödeyen de yok. Bu bakımdan bu cümlemi bir erdem olarak algılamayın. Yunanistan olayları sırasında, bundan yaklaşık bir ay önce “No Future” başlıklı bir …

Devamını Oku

Herkesekon Örgütü

    Ergenekon davası ilk açıldığında kuşkularımı belirtmiştim. Devletin savcısıyla ve işkence uzmanı polisiyle yürütülen operasyonlara karşı her zaman kuşkuyla bakmışımdır. Hükümet mağrifetiyle yürütülen davaların siyasi hesaplaşma davaları olduğu konusunda ise hiçbir kuşkum yoktur. Bir kısım solcu ve örneğin Taraf ve Radikal gibi liberal basın, Ergenekon davasının siyasi bir dava …

Devamını Oku

Mutlu Konformist !

Sevgili arkadaşım Orhan Cerav’ın yolladığı, Sabah adlı bir gazetede çıkan Engin Ardıç adlı birisinin “Mutlu Anarşist Yoktur” yazısını okuduğumda, Orhan’ın internetten bana ara sıra gönderdiği o meşhur ophaaaaaaaa kahkahasını koyuverdim. Çok bilen birisi, yine anarşizm konusunda bazı gülünesi herzeler yumurtlamış. Hayatta o kadar çok yanlışlık vardır ki, bunları düzeltmeye kalkışırsanız …

Devamını Oku

Politik Diktatörlük! Ekonomik Diktatörlük!

Churchill’in ünlü bir sözü vardır. “İngiltere’de sabaha doğru kapınızı yalnızca sütçü çalar” der. Dünyada Hitlerci, Mussolinici ve Stalinci diktatörlüklerin hüküm sürdüğü bir dönemde söylendiği için daha da anlamlıdır bu söz. Gestapo olsun, Avro olsun, NKVD ve GPU olsun, kitlesel tutuklamaları yürütürken, ev baskınlarını genellikle sabaha doğru yaparlardı. Türkiye’de yaşayanlar da …

Devamını Oku

Cesaretini Yitirmiş Bir Toplum!

    Msn’de Batmanlı bir genç arkadaş, “iyi bir ramazan bayramı” diledi bana. Genç arkadaşımı şaşırtmak için, “ne bayramı var” diye sordum. Çocukcağız şok oldu. “Sahiden bilmiyor musunuz” diye sordu. “Bilmiyorum” diye ısrar ettim. Bunun üzerine aramızda hafif yollu bir din tartışması başladı. Genç arkadaş, “Kuranı Allah indirmiş” deyince, “Kuran’da …

Devamını Oku

Siyasi Alan Üzerine

Siyasi alan konusu, 150 yıldır komünistlerle anarşistler arasında önemli bir tartışma konusu olagelmiştir. 19. yüzyılda, kapitalizmin toplumsal oluşumuna, ulus devletlerin ve ulusal sınırların belirlenmesine paralel olarak, burjuvazinin en önemli onay kurumu siyasi alan da yeni yeni oluşmaktaydı. Bu alan, 19. Yüzyılın ortalarında bile oldukça dardı. Emekçi sınıflar, alanın önemli ölçüde …

Devamını Oku

AKP İktidarı, Kendi İpini Çekti!

Tarihe dönüp bakıldığında, her yükseliş ve düşüşün bir dönüm noktası olduğu görülür. Bu dönüm noktası, bazen ayları kapsar, bazen de bir günü, hatta bir anı. 1 Mayıs 2008 tarihi, kesinlikle söyleyebilirim ki, basiretsiz ve beyinsiz AKP yönetiminin düşüşe geçmeye başladığı dönüm noktası olarak geçecektir tarihe. Geçen yılki seçim, yükselişlerinin doruk …

Devamını Oku

Okuduğunu Anlamak, Doğru Aktarmak

Yazmak, diğer yaratımlar gibi özgürlüktür. Dolayısıyla, özgürlük nasıl sorumluluk gerektiriyorsa, yazmak da sorumluluk gerektirir. Okuruna yanlış bilgi veren yazar, böyle bir yazıyı gözünü kırpmadan yayımlayan editör, hastasını yanlış ilaçla zehirleyen doktor kadar (okuyucu, bu benzetmeyi mazur görsün, biliyorsunuz, teşbihte hata olmaz) sorumluluk altındadır. Aynı şekilde, doktor nasıl, bulgularını doğru anlamak …

Devamını Oku

Rezaletin Son Perdesi: İP’li Kadınların Askere Alınma Başvurusu

Kendisi de bir askeri müfreze tarafından kurşuna dizilen Japon anarşisti Osugi Sakae, babasının mesleği sorulduğunda, “katil” dermiş. Çünkü babası subaymış ve ailesi bir asker kastına dahilmiş. Benim babam da subaydı. 1959 yılında Türk Silahlı Kuvvetlerinden albay rütbesiyle emekli olduktan iki yıl sonra, benim bugünkü yaşım olan 61 yaşında vefat etti. …

Devamını Oku

Ne Mutlu….!

Tabii mutlu olmayı herkes ister, ne var ki, öyle kolay mutlu olan birisi değilim herhalde. Zaman zaman İngilizce aksanımdan dolayı hangi ülkeden olduğum sorulur, fazla titizlenmeden, kısa yoldan “Türküm” derim, bunu dediğim için mutlu olduğumu hiç hatırlamıyorum. İngiltere’de hangi formu doldurursanız dolduran alt kısmında mutlaka bir milliyet soruşturması yer alır. …

Devamını Oku

Türklük ve Türkçe

Koxuz sitesini hackerlayan X Türk 1923 grubunun üyeleri fazla Türk geçiniyorlar, ama Türkçeleri çok zayıf, eğer titiz bir Türkçe öğretmenine düşerlerse hepsinin sıfır alacağı kesin. Kendimi tutamadım, bir mesleki alışkanlıkla onların metinlerini de düzeltmeye giriştim. Bir paragraflık kısa bir yazıda bu kadar çok imla hatası yapmalarını Türklükleriyle biraz fazlaca şişinen …

Devamını Oku