Konuk Yazılar

İbrahim Adıgüzel / “Mevsimler”le Siyasi Tarih

Birgün gazetesinin 26 Eylül 2014 tarihli nüshasının kitap sayfasında yayınlanmıştır.     Gün Zileli’yi çoğumuz Türkiye sol tarihine damgasını vuran Yarılma ve Havariler isimli özyaşam öyküleri ile tanıdık.  Sapak, Sığınmacılar ve Ev ile devam eden seride edebiyatçılıktan, sosyalist mücadele ve anarşizme uzanan ilginç bir yaşam öyküsü okuma fırsatını bulabilirsiniz. Gün Zileli’nin …

Devamını Oku

Gün Zileli: Roman yazmak hayatı yeniden yaratmak gibi bir duygu

Arka kapak Sitesinden alınmıştır. Gün Zileli: Roman yazmak hayatı yeniden yaratmak gibi bir duygu   Gün Zileli, sol siyasetin içinden gelen bir isim. Edebi derinliği olan anı kitaplarını bir kenara koyarsak daha çok aktivist kişiliğiyle tanınıyor. Yakınlarda İletişim Yayınlarından bir romanı çıktı. Türkiye tarihinin bir çeyrek asırlık dönemini, ellili yılların …

Devamını Oku

Mevsimler

Günebakan sitesinden alınmıştır. vivaldi’nin dört mevsim konçertosu’nun yaz (l’estate) bölümü yaklaşan bir fırtınanın uğultusunu vermeye çalışır; ilkbahar (la primavera) tempolu ve coşkuludur; kış (l’inverno) ısıran, donduran zamanları anlatırken; sonbahar (l’autunno) sessiz bir dinlenme döneminin muhasebesi gibidir. gün zileli’nin mevsimler romanı açılışını yaz mevsimiyle yapıyor. yaklaşan bir fırtınaya kapılacak gençleri haber …

Devamını Oku

Can Öktemer/Siyasi tarihin dört mevsimi

Radikal Kitap’tan alınmıştır. Gün Zileli kolejlerde okumuş, bohem bir hayat süren bir grup gencin hayal kırıklarını, 1968’in hararetli siyasi atmosferinde yer almalarını, yaşadıkları ihanetleri ve pişmanlıklarını anlatıyor. 19.09.2014 06:30 CAN ÖKTEMER   Fotoğraf: Sevgi Can Türkiye siyasi tarihi acı hatıraların tarihidir bir bakıma. Özellikle Türkiye solunun tarihi, askeri darbelerin insan …

Devamını Oku

Mustafa Yılmaz/DİN KARŞITI SOVYET ALFABESİ

ARA Ruslar alfabeyi “azbuka” olarak adlandırır. Bu ifade reform öncesi dönemde alfabenin ilk iki harfine verilen adların bir araya gelmesinden oluşur: “az” ve “buki”. Bizdeki “elifba” gibi. Ruslar Çarlık zamanından beri alfabeyi çocuklara (ve yetişkinlere) resimli kitapçıklar yardımıyla öğretir. “Azbuka” işte bu kitapçıkların da adıdır. Çocuklara yönelik olmadığı aşikar olan …

Devamını Oku

CNNTürk’ten/Gün Zileli’den soluk soluğa bir roman: Mevsimler

cnnTürk’ten alınmıştır Gün Zileli’nin “Mevsimler” adlı romanı İletişim Yayınları’ndan çıktı. Zileli romanda edebiyatçılığı ile önemli bir figürü olduğu Türkiye sol siyasetinin son yarım yüzyıldaki biçimlenişini ve içinde oluştuğu toplumsal ortamı anlatıyor. Yazarın 1950’lerden 12 Eylül’e ve sonrasına ait atmosferi okuruna soluttuğu romanda, ihanetin prelüdü, yalanlar, örgütler, sapmalar, burjuva kuyrukçular, devrimci …

Devamını Oku

Kaan Arslanoğlu/Irmak Zileli’nin “Eşik” romanı, Doğu Perinçek – Gün Zileli, solcular iyi midir kötü mü? Solun onmaz hastalığı: Sansür

İnsanbu sitesinden alınmıştır   Solun yerinde saymasına neden olan açmazlarını, tutarsızlıklarını inceleme çerçevesinde bu üçüncü yazı. Solun birçok yanlışını solculardaki, özellikle sol-sosyalist liderlerdeki psikopatolojiye bağlamıştım daha önce. Ardından da solcuların siyasi zekasının düşüklüğü sorununu ele almıştım başka bir yazıda. Şimdi de solcular iyi midir, kötü müdür sorusuna yanıt arayacağız. Üçleme …

Devamını Oku

Edebiyat Haber’de Mevsimler’le ilgili röportaj

  Gün Zileli: “Hep edebiyata doğru yüzmeye çalıştım” Edebiyat Haber sitesinden alınmıştır. Gün Zileli, Türkiye’de sol siyasetin ilginç isimlerinden biri. Hatıraları, mücadeleci kişiliği ve siyasi polemikleriyle hatırlanıyor. “Mevsimler” onun yeni romanı. Ellili yılların sonundan 12 Eylül’e varan aşağı yukarı çeyrek asırlık bir dönemi, mevsimler metaforunu kullanarak bölümlendirmiş. Dönemin gençlerini ve …

Devamını Oku

O.Gürsel/Gezi ve Sol Muhalefet Üzerine Düşünmek (2) 

                                                 “Gezi’nin önümüze … göz kamaştırıcı bir ufuk olduğunu …                                        etrafımıza bu ‘olay’ın açtığı bu ufuktan bakmanın daha                                              doğru ve daha anlamlı olduğunu düşünüyorum.” (1)   Var olan Sosyalist Muhalefet bir sonuç olarak “gösteri siyasetinin” içinde yerini almıştır. Hiç bir zaman arzulamamış olsa da gelinen yer …

Devamını Oku

Mahmut Alınak / YİNE CEZAEVİ YOLU GÖRÜNDÜ

                         Türkiye’de devlet eliyle işkence yapmak ve insan öldürmek suç değil, işkencecileri ve devlet katliamlarını lanetlemek suçtur.                        Birkaç yıl önce Tahsin Orman adlı Digor’lu bir kişi eşiyle kavga etmiş, bu nedenle Kars emniyetince gözaltına alınmıştı. Yakınları benden avukat olarak yardım isteyince Kars adliyesine gitmiş, gördüğüm içler acısı manzara karşısında dehşete …

Devamını Oku

Halim Kar/ Sol İçi Şiddet, ‘Yoldaş Öldürmek’; Leninist Bir Gelenektir!

  Artık günümüzde, faşistler bile bize karşı ‘demokrasi havarisi’ kesiliyorsa? Bu, ‘tekçi’, ‘kendinden olmayan her düşünceyi düşman görüp gösteren’ kültürün nereden geldiğine dönüp bakmanın ve bununla hesaplaşmanın zamanı gelmiştir… ‘Sol İçi Şiddet’ ve ‘Yoldaş Öldürmek’ Meşrudur; ‘Leninist Bir Gelenektir!’ 29 Temmuz (2014) günü DHKP-C’nin HDP standına Nurtepe’de ‘yasak’ koyup engellemesi …

Devamını Oku

Masumlar Üzerine Söyleşi: Burhan Sönmez – Gün Zileli

Masumlar Üzerine Söyleşi: Burhan Sönmez – Gün Zileli Mesele dergisinin Ağustos sayısında yayınlanmıştır. Gün Zileli: Masumlar’da anılarla anlatılanların dışında iki temel karakter var. Biri, babasıyla İran’ı özdeşleştiren ve her ikisi de artık sadece belleğinde yaşayan Feruzeh, diğeri ise, çocukluğuyla vatanı özdeşleştiren ve büyüdükçe çocukluğu gibi vatanından da uzaklaşan Türkiyeli Brani Tawo’dur. …

Devamını Oku

O. Gürsel / GEZİ İSYANI ÜZERİNE … (1) Gezi bir serap mı, vaha mı?

  Marksizm ağır yaralı; elbette iyileşecek! Ama ciddi bir rehabilitasyondan geçmek zorunda. Bazı “doku” nakillerine gereksinmesi var! Leninizm, Maoizm Marksizm gövdesinde çiçeklenen kadim umutlardı; ne acı meyvelere dönüştüler. Şimdi bu “acı meyveler”, özlediğimiz özgürlükçü hayatın hangi “dokularına” nakil edilebilir; yoksa yalnızca başarısız bir geçmişin bilgisi olarak mı kalmalılar? Elimizde kalan …

Devamını Oku

Türkiye’nin insanları mevsimleri gibi (Burak Tatari’nin Gün Zileli ile Mevsimler romanı üzerine söyleşisi)

Tempo dergisinin Eylül sayısında yayınlanmıştır. 1950’lerden 1980’lere bir kuşağın umutları, deneyimleri, hayal kırıklıkları… Yazar Gün Zileli’nin bu ay İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabı ‘Mevsimler’, gazeteci Gediz’in mevsimlere benzeyen yaşamını anlatırken, ülkenin de değişimini ortaya koyuyor. Gün Zileli, “Bir yerden sonra roman kendini bana dikte ettirdi’ diyor.   Röportaj: Burak Tatari   …

Devamını Oku

DEVRİMİN EVRİMİ OLUR MU? YA DA MEVSİMİ? (Gün Zileli’nin Mevsimler romanı üstüne) Ayşe Başcı

  Remzi Kitabevi Kitap Gazetesi’nin Eylül 2014 sayısından alınmıştır. 1950… “Garden party”ler, kabarık etekler, blucin, Amerikan usulü açık büfe, ferdi hürriyet, Frank Sinatra, kaçak sigara, “yaşasın sağ”…   1960… Bam!   1961… Bira, süet ceketler, bıyık, Avrupa komünizmi, kahrolsun ABD, kolektif hareket, sendikalaşma, Türkiye İşçi Partisi, “yaşasın sol”…   1971… …

Devamını Oku

Solda birlikte mücadele umudu yeşeriyor  

Birgün Gazetesinden alınmıştır. Solda birlikte mücadele imkanlarının değerlendirildiği geniş bir toplantı gerçekleştirildi Solda birlikte mücadele imkanlarının değerlendirildiği geniş bir toplantı gerçekleştirildi. Pek çok aydın, yazar ve sol parti temsilcisinin katıldığı toplantı ODTÜ Vişnelik’te yapıldı. “Dünya ve Bölgede yaşananların yanı sıra, Türkiye sağa kaydıkça bir karabasana dönüşen gelişmeler hakkında birlikte konuşalım, …

Devamını Oku

Metin Yeğin/Alkışlar ve simgeler

29 Ağustos 2014 ‘Nezaket’ler arası fark asansörde alt komşu ile karşılaştığınızda günaydın deme ile kucaklaşıp öpme arasında arasındaki fark gibidir ve ayrıca asansör de hangi katta olursa olsun, sanırım meclis ile karşılaştırılabilir değildir Törenler, kelimeler ve simgelerden ibaret bir yer olan mecliste, ben o manada alkışlamadım diyebilir misiniz? Meclisin her …

Devamını Oku

İbrahim Özkurt/Tarihin Devrimin Öznelerine Son Çağrısı…

Yalansız sitesinden alınmıştır.   Cumhur kendisine bir BAŞ daha seçti. Evren’i de sayarsak bu cumhurun kendisine seçtiği ikinci BAŞ. Öncekileri kendisi adına vekilleri seçiyordu. Ne diyeyim, cumhur’a hayırlı uğurlu olsun yeni BAŞ’ı. Başbakanı da yeni baş seçince egemenlerin keyfi yerinde olmalı. Ben en son söyleneceği ilk söyleyenlerdenim. İnsanlık ne zaman …

Devamını Oku

Fikret Başkaya/85=3.500.000.000 dünyasında “demokrasi” oyunu !

    “İyinin düşmanı kötü değil, düşünce yokluğudur                                                                                                 Hannah Arendt   Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de hayli zamandır bir demokrasi oyunu oynanıyor (daha baştan söyleyelim ki, bizâtihi oyun, güzel, işlevsel ve gerekli bir şeydir. Burada oyun,  kelimenin pejoratif anlamında kullanılmıştır). Bir kere oyunu kuranlar, sahneye koyanlar …

Devamını Oku

O. Gürsel / Dinsel Tinsellik   Bir insan, “her şey ve hiç olan” yaratık.

  Köle ticareti her zaman “dine uygun” bulunmuş. (S. Arabistan’da kölelik yasaları 1962 de iptal edilmiş!) Binlerce yıldır “Din adamları”, dünya zorbalarını uyarıyor; yalvarıyor! “Adaletle yönetiniz; kölelerinize iyi davranınız!” Bu “şefkatli” adamlar sonra “kölelere” dönüyor;  “N’olursunuz, efendilerinize hizmette kusur etmeyin; boyun eğin! Sizi döver, işkence eder, öldürürlerse biz çok üzülürüz!” …

Devamını Oku