Güncel Yazılar

Dünün ve Bugünün Terörizmi!

Artıgerçek Günümüzdeki “örgütsel terörizm”, 19. yüzyıl sonlarıyla 20. yüzyıl başlarında ortaya çıkan “bireysel terörizm”le önemli zıtlıklar içeren bir anomalidir. Rusya’daki otokrasinin baskısına karşı çıkan, özgürlükçü ruhlu gençler, tepkilerini, otokrasinin ve işkencelerin sorumlusu olarak gördükleri valilere, polis şeflerine, hatta doğrudan Çar’ın kendisine yöneltmiş, bomba vb. silahlarla suikast eylemleri düzenlemişlerdir. Arkalarında büyük …

Devamını Oku

Kuyudan Adam Çıkartmak!!!

Artıgerçek 1960’lı yıllarda İsmet İnönü’nün, yaşlı Celal Bayar’ı hapisten çıkartması, o zamanın siyasi literatürüne bir deyiş armağan etmişti: “Kuyudan adam çıkartmak!” Aslında insanî açıdan baktığımız zaman İsmet İnönü’nün “kuyudan adam çıkartma” girişimi hiç de olumsuz bir şey değildi. Devrin siyasi gelişmeleri yüzünden içeri atılmış yaşlı bir insanı hapiste tutacaktınız da …

Devamını Oku

Son Tahlilde İki Cephe Kalır…

Artıgerçek Siyasi alan ikide bir karışır, sonra yatışır gibi olur, yeniden karışır. Bu böyle sürüp gider. Siyasi alan kaygan bir zemindir, isteseniz bile ortada bir yerde sabitlenemezsiniz. Ya hasım siyasi güçlere ya da doğal müttefiklerinize doğru kayarsınız. Siyasi mücadelede, özellikle yeni ortaya çıkan güçler “üçüncü cephe”, “üçüncü yol” vb. gibi …

Devamını Oku

Mülksüzlerin Mülksüzleştirilmesi?!..

Artıgerçek Biz ’68 gençliği, işçileri olduğu kadar köylüleri de çok severdik. Bir devrim romantizmimiz vardı ve bu romantizmde işçiler kadar köylüler de büyük yer tutuyordu. Gençlerin köylere gidip sol propaganda yapmaya başlamaları, bu gençler henüz Türkiye İşçi Partisi (TİP) üyesi ya da sempatizanıyken, ta 1965’e, hatta daha öncesine uzanır. Rusya’da …

Devamını Oku

İşçi Sınıfı Derken?!

Artıgerçek Tarihte, gerçek öncü müfrezesinin başını çektiği işçi sınıfıyla, bu sınıf adına hareket ettiğini ileri süren siyasi grupların ya da örgütlerin veya partilerin (“işçi sınıfı partileri”nin) toplumsal mücadele alanında buluştukları örnekler sayılıdır. Bu sayılı örneklerde de, hemen belirteyim ki, kurmaca değil, ama gerçek işçi sınıfı, sonuçta hiç de kârlı çıkmamıştır. …

Devamını Oku

Fincancı Katırları ve Karpuz Kabukları !..

Artıgerçek Ben, Şebnem Korur Fincancı’nın açıklaması üzerine koparılan gürültüye, MHP Başkanı Bahçeli’nin “ihanet-i vataniye” açıklamasına, hatta Fincancı’nın alelacele gözaltına alınmasına değil de, CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun Fincancı’yı destekleyen açıklaması üzerine onu “kınayan” açıklamalar yapan CHP sözcü ve yetkililerinin tutumuna şaşırdım daha çok. Bir kere, Fincancı, TSK’nın “kimyasal silah” kullandığını söylemiş …

Devamını Oku

Tek Çare: İşçi Yönetimi…

Artıgerçek Rusya’daki 1917 Devrimi’nin en anlamlı adımlarından biri İşçi Yönetimi’ydi. 1917 Şubat Devrimi’nin, kitlelerin ayakta olduğu o günlerinde, işçiler fabrika ve madenlerde işçi yönetimini fiilen başlatmışlardı. Bazı işyeri sahipleri işyerlerini bırakıp kaçmışlardı, bazıları ise işçilerin yarattığı fiili duruma teslim olmuş ve onlarla uzlaşmanın yollarını aramaya başlamışlardı. Bu durumda işçi yönetimi …

Devamını Oku

Son Adım!..

Artıgerçek      Tahkikat Komisyonu, Demokrat Parti tarafından 18 Nisan 1960’ta kurulan 15 üyeli Meclis komisyonudur. 7 Nisan’da DP Meclis Grubunun bir bildiri yayımlamasından sonra, muhalefet ve basının faaliyetlerinin tahkik edilmesi için kurulmuştur. Komisyon sadece Demokrat Partili milletvekillerinden oluşmaktadır. … Muhalefetten bir temsilci bile alınmayan bu komisyon, İstiklal Mahkemeleri gibi olağanüstü …

Devamını Oku

Yunanistan Meselesi… Tuhaf…

Yakın zamanlara kadar Tuhaf adlı bir dergi çıkardı. Herhalde ülkedeki tuhaflıklara dikkat çekmek için bu adı benimsediklerini düşünmüştüm o zaman. Şimdi çıkıyor mu bilmiyorum ama çıksaydı herhalde bugün yaşamakta olduğumuz tuhaflıklar sayesinde epey malzemeye sahip olurdu. Örneğin, AKP iktidarının dış politikası, tuhaf kelimesini fazlasıyla hak etmektedir. Bu yazıda, iktidarın Ukrayna …

Devamını Oku

Atatürk, Lenin, Humeyni…

Artıgerçek Diyanet İşleri, Atatürk tarafından 3 Mart 1924’te kuruldu. Amaç, Diyanet aracılığıyla din adamları sınıfını yeni kurulmuş seküler cumhuriyet devletinin denetimine almak, onları maaşlı devlet memuru haline getirerek devletten bağımsız bir güç olmalarını engellemekti. Atatürk, kurumsal ve dinsel özerkliğe olanak sağlayan Batı’nın tersine, devlete rakip bir güce asla izin vermeyen …

Devamını Oku