Güncel Yazılar

Darağacında 15 Kadın: “Ah Dünya!”

Artıgerçek Bu yılın başından beri, bugün artık tamamen anakronik olarak görülebilecek bir konuyla ilgili kitap yazım çalışması içindeyim. Kitabın adı bile şimdiden belli: Komintern’in Kapıları. KAPILAR… KAPILAR… 1921 yılında, Petersburg’da başlayıp Moskova’da devam eden Komintern’in II. Kongresi’nde (Moskova Kapısı) kabul edilen 21 Koşul’un ele alınıp tahlil edilmesiyle başlayan kitap, Almanya …

Devamını Oku

Sınıf ve Özgürlük…

Artıgerçek Bir arkadaş, twiterde, geçen haftaki “Devlet-Özgürlük İlişkisi” yazımın altına şu notu düşmüş: “Hangi devlet, kimin özgürlüğü ya da hangi özgürlük, kimin devleti. 17 bolşevik devriminden sonra işçi sınıfının devleti kime özgürlük tanımalıydı, burjuvaziye ve feodal beylere mi? demek istediniz.” Soru sormadan düşünmek olmaz. Bu bakımdan, katılmasam da, bana yönelik …

Devamını Oku

Devlet-Özgürlük İlişkisi

Artıgerçek Akbelen direnişi için… Bundan 1,5 yıl kadar önce genç bir arkadaşla, Negri’nin, Lenin Üzerine 33 Ders (Otonom, 2014) kitabı üzerine mektuplaşmamız olmuştu. Arkadaş bana, Negri’nin bu kitabını okumamı önermiş, ben de kitabı bulup okumuştum ama kitap bende tam bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Negri’nin, 1970’lerin ilk yarısında basılmış, erken dönemi …

Devamını Oku

“Reelanarşizm” Üzerine Birkaç Söz…

Artıgerçek Özellikle 1980 ve 1990’larda, ideal olarak değil de gerçeklikte “varolan sosyalizm”i belirtmek için “reelsosyalizm” deyimi yaygınlık kazanmıştı. “Reelsosyalist” denen ülkelerin yıkılıp gitmesiyle birlikte bu deyim de tarihin raflarına kaldırıldı. Bu yazıda ben de, ideal olarak değil de gerçeklikte “varolan anarşizmi” belirtmek için “reelanarşizm” terimini kullanacağım. TURİST Mİ HEDEF? Gezi …

Devamını Oku

XX. ve XXI. Yüzyıllarda Üç Reaksiyon Dönemi

Artıgerçek Geçmişte ve günümüzde bütün reaksiyoner ve baskıcı rejimlere kolayca faşizm deyip geçmek oldukça yaygın bir düşünce tarzıdır. Oysa, özellikle XX. Yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkan faşizm, beş çeyrek yüzyıldır gördüğümüz bütün aşırı sağcı reaksiyoner akımların ve rejimlerin içinde sadece en ünlüsüdür. Dolayısıyla, faşizme benzer ve benzemez yanlarıyla, bütün aşırı …

Devamını Oku

Sol’un Geçmişteki Takıntıları…

Artıgerçek Sık sık duyuyorum, kimi arkadaşlar, “senin Sol’dan başka derdin yok mu? Durmadan sola vuruyorsun” diyorlar. Birincisi, eleştiriyi “vurma” olarak değerlendirmek oldukça muhafazakâr bir bakış açısıdır. İşin aslı, bir düşünceyi “vurmak” istiyorsanız onu eleştiriden azade tutun! İkincisi, sol kökenden geldiğim için öncelikle solu değerlendirmem çok doğaldır. Üçüncüsü, solu, bugün de …

Devamını Oku

Söylemler ve Gerçekler!

Artıgerçek Fransa’da polis kurşunuyla öldürülen 17 yaşındaki Nael’in anısına… Hayat paradoksal ve ironik bir tarladır. Bu tarlada bol demagoji ve yalan yetişir. Neredeyse bütün ürünler hormonlu söylemlerle sulanmıştır. Gerçek, toprağın derinliklerine gömülürken hormonlu söylemlerle beslenmiş yalan bitkileri gerçeğin temsilcisiymiş gibi gökyüzüne yükselir. Bazıları toprağa öylesine kök salar ki, sökmeniz mümkün …

Devamını Oku

Toplumsal Mücadeleler ve “Saate Bakmak”…

Artıgerçek TOPLUMSAL MÜCADELE TARİHİNE İLİŞKİN KİTAPLAR Eskiden beri ilgilenirdim ama belki de yaşımdan dolayı (77) toplumsal mücadeleler, devrimler ve karşıdevrimler tarihiyle son on yılda daha fazla haşır neşir olmaya başladım. Artık büyük ölçüde bu tarihe ilişkin kitaplar çekiyor beni. Elbette, Kafka okumaları en başta olmak üzere edebiyatı da bir yana …

Devamını Oku

İki Yayın Emekçisinin Anısına

Artıgerçek Pencere Yayınları’nın (Kuruluşu: 1989) kurucusu ve yayın yönetmeni Muzaffer Erdoğdu’yu 10 Haziran 2023’te kaybettik. Yaba Yayınları’nın (Kuruluşu: 1972) kurucusu ve yayın yönetmeni Aziz Aydın Doğan’ı da, bundan yaklaşık iki yıl önce, 11 Temmuz 2021’de kaybetmiştik. İkisini bir arada anıyorum, çünkü ikisi de, sosyal ve siyasal kökenlerinde, yayıncılık tarzlarında önemli …

Devamını Oku

Rusya-Türkiye/Putin-Erdoğan

Artıgerçek Birbirine komşu olan Rusya ile Türkiye’nin siyasal ve sosyal tarihleri, XX. yüzyılın başından beri, neredeyse eşzamanlı olarak şaşırtıcı bir paralellik göstermektedir. Belki her iki ülkede hüküm süren bugünkü otoriter tek adam rejimlerinin benzerliği buradan da gelmektedir. İKİ KADİM İMPARATORLUK XX. yüzyılın başında bu iki ülke de kadim birer imparatorluktu …

Devamını Oku