“Tarih, imtiyaz sahibi olmayanların duygu ve özlemlerini sıklıkla kaydetmez. G.R. Elton Toplumun sınıflara bölünüp, devletin, paranın ve mülkiyetin ortaya çıkmasıyla, şeylerin seyri radikal olarak değişti. Toplumlar ezen-ezilen, sömüren-sömürülen, ikilemine hapsoldu. O tarihten sonra ezilen ve sömürülen kitleler maruz kaldıkları eşitsiz statüye itiraz etmekten hiç bir zaman vazgeçmediler. …
Devamını OkuFikret Başkaya / Siyasal İslamcılık veya olağanüstü hali olağan hale getirebilmek!
Şimdilerde devlet ve toplum, dinci gericilik tarafından kuşatılmış bulunuyor. Bu nasıl mümkün oldu, buraya neden ve nasıl gelindi sorusuyla ilgili bazı hatırlatmalar, içinde bulunduğumuz sefil durumun netleştirilmesini kolaylaştırabilir. Din, kapitalizm öncesi toplumsal formasyonların/devletlerin egemen ideolojisi, değilse onun başlıca bileşeniydi. Batı Hristiyan toplumlarında aydınlanma, modernite devrimi ve onlarla az-çok …
Devamını OkuFikret Başkaya / Siz özelleştirmeyi ne sanıyorsunuz?
Politik İslamcı AKP hükümeti bir ‘orta vadeli ekonomik program [O.V.P]’ ilan etmiş. 2017-2019 döneminde 30 milyar dolarlık “özelleştirme” yapılacakmış. 15 yıllık iktidarında 60 milyar dolarlık özelleştirme yapmış. 2019 yılında bu rakam 90 milyara ulaşacakmış. Özelleştirme [privatizasyon], neoliberal gericiliğin dayatılmaya başlandığı 1980 sonrasının üç sloganından biriydi. diğer ikisi liberalizasyon ve …
Devamını OkuFikret Başkaya / “Ulusların Kendi Kaderini Tayin Etmesi” meselesine dair kısa not
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin “bağımsızlık referandumu”, ‘ulusların kendi kaderini tayın etmesi’ tartışmalarını yeniden hatırlattı. Kimileri, orada yapılanın doğrudan “ulusların kendi kaderini tayın etmesi ilkesini angaje eden bir şey olduğunu, dolayısıyla tereddütsüz desteklenmesi gerektiğini söyledi. Başkaları da bunun bir emperyalist senaryonun sonucu olduğunu söyleyerek karşı çıktı. Oysa sorunun …
Devamını OkuFikret Başkaya / Şeriat soslu neo-faşist tırmanışı durdurmak!
Bir AKP militanı, “yeni bir devlet kuruyoruz, kurucusu da Tayyip Erdoğan” dedi. “Olur mu öyle şey!” türü tepkiler ortalığa saçıldı. Oysa, AKP militanı gerçekte yapılanı, yapılmakta olanı dile getirmişti. Zira, yeni bir devlet inşası, başta türlü söylersek, devleti dönüştürme süreci çoktan başlamıştı ve hızla yol almaya devam ediyor.Türkiye’deki rejim …
Devamını OkuFikret Başkaya / Kriz değil, çöküş…
Kapitalizm, İkinci emperyalist savaşın (1939-1945] ardından yaklaşık 30 yıl sürecek bir yükselme dönemine girdi. Kâr oranları, verimlilik ve üretimde önemli artışlar kaydedildi. Bu döneme Fransız iktisatçıları “şanlı otuzlar” diyecekti… Fakat balayı uzun süremezdi, zira krizler kapitalizmin mantığına ve işleyişine içkindir. Kapitalizm krizsiz yapamaz, yağmur bulutta ne kadar içerilmişse, …
Devamını OkuFikret Başkaya / Yol haritası veya alternatif programın gerekliliği
16 Nisan şaibeli referandumu AKP karşıtı önemli bir potansiyelin varlığını gösterdi. Onca baskı, şiddet yalan-dolan, dalavereye, tüm devlet imkânlarının evet lehine seferber edilmesine, son derecede eşitsiz koşullara rağmen “hayırı” sandıkta değil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) mahallinde hileyle yenebildiler. Reel olarak kaybettiler. Kazanan taraf “hayır cephesi” oldu. Meşruiyeti daha baştan tartışmalı …
Devamını OkuFikret Başkaya / Yönetemiyorlar, Yönetemeyecekler
Duvar’dan alınmıştır. “İnsan, iyiyle kötüyü birbirine karıştırdığında, Tanrılar ruhunu öylesine feci bir felakete sürüklerler ki, artık felaketin farkına varmak için çok az zamanı kalmıştır.” (Sophocles, Antigone) Kapitalist toplumda mülk sahibi sınıfların (sermaye sahiplerinin) beş yönetim biçimi vardır: Klasik parlamenter demokrasi, sosyal demokrasi, asker-polis diktatörlüğü, Bonapartizm ve faşizm. 1980 sonrasında neoliberal …
Devamını OkuFikret Başkaya / Yalan
Toplumun sınıflara bölünüp, devletin ortaya çıktığı dönemden sonra, yalan, hile, dalavere, aldatma, yanıltma, sinizm, egemen sınıfların etkin bir egemenlik aracına dönüştü. Lâkin, hiç bir zaman iletişim teknolojilerinin “harikalar yarattığı” son dönemdeki boyutlara çıkmamıştı. Şimdilerde enformasyon-komünikasyon-dijital teknolojiler, yalan üretmeyi ve yaymayı iyice kolaylaştırdı. Artık, belirli mahfillerde üretilen yalanlar anında dünyanın dört-bir …
Devamını OkuFikret Başkaya / Burjuva devlet bir vampire dönüşürken…
Burjuva devlet bir vampire dönüşürken… Fikret Başkaya Yıllar önce bir politikacı: “Hocam, özelleştirmeye niye karşı çıkıyorsunuz. Ne güzel işte,zarar eden bu kurumlar, bu işletmeler satılacak, o parayla yenileri kurulacak” demişti. Aslında özelleştirme lehine ileri sürülen gerekçelerin hiçbir inandırıcılığı olmadığını, asıl amacın sermaye sınıfına değer (varlık) aktarmak olduğunu, hiçbir kapitalistin zarar …
Devamını OkuFikret Başkaya / “Şark cephesinde yeni bir şey yok!”*
1960 yılında Mülkiye’de (SBF) birinci sınıf öğrencisiydim. Adnan Menderes’in Demokrat Partisi 1950’den beri üç dönemdir iktidardaydı. Muhalefete ve basına yönelik baskı ve şiddet almış başını giriyordu. O kadar ki, muhalif gazeteler yasaklanmadığı günlerde bazı sayfaları beyaz çıkardı ve gazeteyi koynumuzda saklardık… Devlet Radyosu iktidarın borazanıydı… Rejim tam bir parti-devlet halini …
Devamını OkuFikret Başkaya / Üniversite, Üniversite Olsaydı!
Son Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK- 686) artık üniversitede nerdeyse dostum, tanıdığım kalmadı. Tek-tük kalan varsa bile sıra onlara da gelecektir. Kaldı ki, “istisnalar” önemli değildir denmiştir… Elbette sadece Akademide değil, Milli Eğitim Bakanlığı Okullarında da nice dostumuz/arkadaşımız/tanıdığımız/tanımadığımız eğitimci de işinden oldu. Tabii diğer bir çok devlet kurumunda da… “Politik kriz” …
Devamını OkuFikret Başkaya / Anayasa “tartışmalarının” mana ve mahiyeti üzerine kısa not.
Toplumda “iyi” bir anayasa yapılırsa, işlerin yoluna gireceği beklentisi vardır. Eğer anayasayı “kim neden yapıyor” sorusu sorulsaydı, öyle bir beklentiye yer olmazdı. Burjuva toplumunda anayasalar daima mülk sahibi sınıflar (burjuvazi) ve onların devleti tarafından yapılır ve aslında bu ikisi bir ve aynı şeydir. Zira, mülk sahibi sınıflardan ayrı bir devlet …
Devamını OkuFikret Başkaya / “Birleşmiş Milletler” : Neo-kolonyalizmin ve balkanlaşmanın hizmetinde bir örgüt.
Birleşmiş Milletler Suriye özel temsilcisi Staffan de Mistura, Halep’in doğusunda 275 bin insanı rehin tutan ve her gün katliam yapan,sayıları 5-6 bin kadar olduğu tahmin edilen, cihatçı katiller güruhu için bir “yerel yönetim” önermiş… Acaba Washington’un doğusu, Londra’nın Batısı, Paris’in Güneyi, Berlin’in Kuzeyi de, kendinden menkul …
Devamını OkuFikret Başkaya / Amerikan seçimleri: Neoliberalizmin ve burjuva demokrasisinin iflası
Başkanlık seçimini Donald Trump’ın kazanması, Amerikan ve bir kısım Avrupa medyasını alarma geçirdi. Bazı büyük gazeteler ve haber siteleri sonucu apocalypse(kıyamet) manşetiyle duyurdular. Gerçi, Trump kıyametin kapısını aralamamıştı ama neoliberalizmin ve burjuva demokrasisinin iflasını ifşa ettiği kesindi… Tabii bu arada medyanın ve yönetici elitlerin çürümüşlüğünü …
Devamını OkuFikret Başkaya / Asıl terör devlet terörüdür
Devlet aslında bir suç örgütüdür. Düşmansız yapamaz, varlığını “düşmanın” varlığına borçludur. Bu yüzden de düşman üretmek, yeniden üretmek zorundadır. Bu amaçla da sürekli olarak teröre baş vurur. Kelimelerin, kavramların ne anlama gelmesi ‘gerektiğine’ devletin adamları karar verir ama bu dünyada, bu sınıflı toplumlarda herkes için aynı anlama …
Devamını OkuFikret Başkaya / Laikliği nasıl bilirsiniz?
Türkiye’de laiklik, daha çok bir “inanç özgürlüğü” kategorisi olarak anlaşılıyor ve “tartışma onun üzerinden yürütülüyor. Oysa laikliğin gerisinde koskoca bir Aydınlanma ve Modernite devrimi var. Ve modernite, “insanlar bireysel ve kollektif olarak tarihlerini yaparlar”(1) anlamındadır… XVIII. Yüzyılda Batı Avrupa’da ortaya çıkan Aydınlanma [ Lumières], insanlık tarihinin en özgürleştirici …
Devamını OkuFikret Başkaya / Geçmişi kim, neden yüceltmek ister?
Fikret Başkaya “Kim eleştirecek olursa… ‘birlik’ tabusuna karşı günah işliyor demektir” Theodor W. Adorno AKP cephesi ve onun lideri Tayyip Erdoğan, rejimi değiştirme niyetlerini açık ettikleri son bir kaç yılda, sürekli bir Osmanlı güzellemesine baş vuruyorlar. Osmanlı dönemini ve Osmanlı padişahlarını kutsamak için büyük çaba …
Devamını OkuFikret Başkaya / Büyük projeler, büyük yalanlar, büyük vurgunlar ve büyük yıkımlar!
Başlarda kapitalizme “yaratıcı yıkıcılık” deniyordu ve gerçekten de öyleydi. Artık öyle değil. Şimdilerde sistem, çözdüğünden daha çok sorun yaratıyor, yaptığından daha çoğunu bozuyor, yıkıcılık yaratıcılığın önüne geçmiş durumda. Kapitalizm öyle netameli bir sistemdir ki, bu dünyada ne varsa metalaştırıyor, paralılaştırıyor, özelleştiriyor, özel mülk kategorisine indirgiyor, her şeyi …
Devamını OkuFikret Başkaya / Paradigmanın İflası: Yirmi beş yıl sonra…
“İnsan, iyiyle kötüyü birbirine karıştırdığında, Tanrılarruhunuöylesine feci bir felakete sürüklerler ki, artık felaketin farkına varmak için çok az zamanı kalmıştır”. Sophocles (Antigone) Paradigmanın İflasının yayınlanmasından bu yana çeyrek yüzyıl geride kaldı. Bu zaman zarfında köprülerin altından çok sular aktı ve nice alâmetler belirdi. …
Devamını Oku