Gün Zileli

Ahmet İnsel/Bu şiddet rejimi sürekli el yükseltmek zorunda

t24’ten alınmıştır “Bir motorun ambale olması gibi, şiddet, kibir ve korku karmaşasında iktidarlar da ambale olurlar”   11 Temmuz 2017   Cumhuriyet yazarı Prof. Ahmet İnsel, “Bugün Türkiye’de hukuk devleti değil, hatta kanun devleti bile değil, kendinden menkul bir keyfi baskı ve şiddet devletinin hâkim olduğu aşikâr. Dalga dalga yayılan bu …

Devamını Oku

Faşizme Karşı Omuz Omuza Adalet Yürüyüşü…

  15 Temmuz 2016 darbesinin ardından AKP, faşizmi kurumsallaştırma yönünde önemli adımlar attı. Faşizm, baskıdan çok kurumsallaşma demektir. Polis, ordu ve yargı faşist bir diktatörlük için ele geçirilip düzen altına alınmadan faşizm kurulmuş sayılamaz. AKP, son bir yılda bu yolda epey ilerleme kat etti. Özellikle, ele geçirdiği yargı organları ve …

Devamını Oku

Ragıp Duran / Foucault’nun faresi

RAGIP DURAN duranragip@artigercek.net 06 temmuz 2017 – 00:01 Orta Asya Türk efsanelerine filan meraklıdır. Bir türlü istediği konuma gelemedi: İktidara hayran, ama iktidar ona pek yüz vermiyor. Tehlikeli, biraz da patetik! Son zamanlarda medyada adından sık söz ettiriyor. Reis’i Reis’den fazla savunuyor. Mevcut adalet sistemini de Adalet Bakanından daha canrıhaş …

Devamını Oku

Ragıp Duran / Ahmet Altan’ın gazeteciliği…

RAGIP DURAN duranragip@artigercek.net Ahmet Altan’ın gazeteciliği… 26 haziran 2017 – 00:01 SOSYAL AĞDA PAYLAŞ Taraf’ın Genel Yayın Yönetmeninin savunması kamuoyunda ve meslek çevrelerinde tartışma yarattı. Altan, İddia Makamının suçlamalarını çok iyi çürüttü ama… 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde bir TV programında ‘’Subliminal Mesaj’’ vermekle suçlanarak aylardır hapiste tutulan sanıklardan Ahmet …

Devamını Oku

Bingöl Erdumlu: “Yavaş yavaş pişen bir şey var”

Express dergisinin Haziran 2017 tarihli 153. sayısından alınmıştır   HAYIR ADALAR MECLİSİ ÜYESİ BİNGÖL ERDUMLU   Yavaş yavaş pişen bir şey var   1969’da Maden-İş üyesi. 1970’te, 15-16 Haziran eylemcilerinden. THKP-C’nin kurucularından. 1971’de Yapı İşçileri Sendikası başkanı. 1976’da DİSK’in Örgütlenme Dairesi’nde. 1977 1 Mayıs’ında Taksim’de. ‘80’lerin ortasında Hollanda’da, ‘90’ların başında …

Devamını Oku

Ali Rıza Aksın / YATAĞI GENİŞLETMEK

  Başta Aleviler olmak üzere toplumun her herkesimi Adalet Yürüyüşü’nü desteklemeli, sahiplenmeli, niteliğini değiştirmelidir. Başka bir deyişle adalet deresine öyle bir yüklenmeliyiz ki, yatağını genişletip debisini mümkün olduğu kadar yüksek tutmalıyız. Gün yürüme günüdür, gün daha fazla kayıp vermeden, soy kırım boyutunda kitlesel katliamlara uğramadan yürüyüşü kimlerin düzenlediğine, davet edilip …

Devamını Oku

“Ernesto’nun Dağları”nda da çiçekler açar mı?

“Ernesto’nun Dağları”nda da çiçekler açar mı? | Gün Zileli Edebiyat Haber Sitesi’nden alınmıştır Aytekin Yılmaz’la, doğrudan doğruya olmasa da Labirentin Sonu (İletişim Yayınları, 2003) kitabı aracılığıyla 2003’ten beri tanışırım. Şimdiye kadar çıkan kitaplarının hepsini okudum ve üzerlerine bir şeyler yazdım. Türkiye’ye geldiğim 2009 yılında yüz yüze tanıştık. O zamandan beri …

Devamını Oku

Toplumsal Bloklaşmalar…

    Toplumsal mücadele kaçınılmaz olarak farklı toplumsal katmanların, sınıfların, güçlerin bir araya gelip bloklaşmasıyla yürür. Toplumsal mücadelede saflık arayışı saflıktır. Tarihteki bütün büyük mücadeleler toplumsal bloklaşmalarla yürütülmüştür. Fransız Devrimi’nde de böyledir bu, Rus Devrimi’nde de, İspanya Devrimi’nde de. Çok pirüpak, çok steril olduğu sanılan Bolşevikler bile iktidara geldiklerinde bir …

Devamını Oku

“Turuncu Devrim” Palavrası!

    Dünyanın neresinde olursa olsun bir gazeteciye, haber yaptığı ya da haberi birilerine sızdırdı diye 25 yıl ceza verildiğinde, orada artık totaliter bir rejimin hüküm sürdüğüne ya da oraya doğru hızla gidildiğine hüküm verilmesi kaçınılmazdır. Hele hele “vatana ihanet” ya da devletin sırlarını satmak” gibi suçlamalar tipiktir. Böyle şeyler …

Devamını Oku

Yavuz Baydar / Yeni ‘Barış Süreci’ masalları: ‘Bir münasip zamanda…’

23 mayıs 2017 – 00:22 Türkiye bir despotizm cehennemine sürüklenmiştir. Mağduriyet sınıf, etnik veya dinsel kimlik ayrımı, meslek, cinsiyet vs tanımadan hızla her yana yayılmaktadır. Son zamanlarda bir garip hava hortumla ortalığa pompalanmaya başladı. Anladığımıza göre, Erdoğan’ın 16 Nisan’da iktidarı ‘şahsı’ ekseninde toplaması ardından, hele hele son AKP kongresiyle parti …

Devamını Oku

Demir Küçükaydın / Erdoğan Gitmeden Barıştan Söz Etmek Erdoğan’a Hizmet Etmektir

HDP’ye Açık Mektup – Erdoğan Gitmeden Barıştan Söz Etmek Erdoğan’a Hizmet Etmektir Politik mücadelede, yakalanacak ana halkayı, vuruş yönünü, yani bir anlamda stratejiyi, doğru belirlemenin hayati önemi vardır. Bugün Türkiye’de yakalanacak ana halka, Erdoğan’ın gasp ettiği Devlet başkanlığından uzaklaştırılmasıdır. Bunu ana hedef olarak belirlemeyen her politika Erdoğan’ın gaspını ve suçlarını …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Yol haritası veya alternatif programın gerekliliği

16 Nisan şaibeli referandumu AKP karşıtı önemli bir potansiyelin varlığını gösterdi. Onca baskı, şiddet yalan-dolan, dalavereye, tüm devlet imkânlarının evet lehine seferber edilmesine, son derecede eşitsiz koşullara rağmen “hayırı” sandıkta değil, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) mahallinde hileyle yenebildiler. Reel olarak kaybettiler. Kazanan taraf “hayır cephesi” oldu. Meşruiyeti daha baştan tartışmalı …

Devamını Oku

Mustafa Yılmaz / Jivago Vakası

EDEBİYAT Kitap: Jivago Vakası 30 Nisan 2017 Şarap Dumanları sitesinden alınmıştır. Yapı Kredi Yayınları Boris Pasternak’ın Doktor Jivago romanını Hülya Arslan’ın Rusça aslından yaptığı çeviriyle yayınladıktan sonra şimdi de bir incelemeyle devam ediyor “Jivago konusuna”. Peter Finn ve Petra Couvée’nin birlikte kaleme aldığı “Jivago Vakası – Kremlin, CIA ve Yasak …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Yönetemiyorlar, Yönetemeyecekler

Duvar’dan alınmıştır. “İnsan, iyiyle kötüyü birbirine karıştırdığında, Tanrılar ruhunu öylesine feci bir felakete sürüklerler ki, artık felaketin farkına varmak için çok az zamanı kalmıştır.” (Sophocles, Antigone) Kapitalist toplumda mülk sahibi sınıfların (sermaye sahiplerinin) beş yönetim biçimi vardır: Klasik parlamenter demokrasi, sosyal demokrasi, asker-polis diktatörlüğü, Bonapartizm ve faşizm. 1980 sonrasında neoliberal …

Devamını Oku

Demir Küçükaydın’dan Sivil İtaatsizlik Yönünde Akılcı Bir Öneri

CHP’nin Cevabı: “Ben Mecliste Kalıyorum, #HAYIR Diyenler Sokaktan Çekilsin” CHP’nin ve Kılıçdaroğlu’nun yaptığı sadece tutarsızlık değildir. Zaten kimsenin bir parça bile tutarlılık beklediği yoktu. Ama yaptığı, bizzat sokağa, direnmeye çağırdığı insanları sırtından hançerlemektir; vatandaşlık hakkını kullanmak üzere direnmeye çağırdıklarına ihanettir. Neden ve nasıl? CHP önce şunu diyor: “”Yasa, ‘Mühürsüz oy …

Devamını Oku

Hileli Referandum, Dikta Rejiminin Yıkılışa Gittiğinin İlanıdır!

Öncelikle “referandum”un gösterdikleri üzerine birkaç şey söyleyeyim. İlk saptanması gereken şey, diğer faulleri bir yana bırakıyorum, rejimin elde ettiği %51.4’lük küçük farkın bile seçim hileleri yoluyla elde edildiğidir. YSK, ülke dışında kullanılmış mühürsüz zarfları geçersiz sayarken, ani bir karar değişikliğiyle, hem de oylama başladıktan sonra, bu zarfların geçerli olduğu kararına …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Yalan

Toplumun sınıflara bölünüp, devletin ortaya çıktığı dönemden sonra, yalan, hile, dalavere, aldatma, yanıltma, sinizm, egemen sınıfların etkin bir egemenlik aracına dönüştü. Lâkin, hiç bir zaman iletişim teknolojilerinin “harikalar yarattığı” son dönemdeki boyutlara çıkmamıştı. Şimdilerde enformasyon-komünikasyon-dijital teknolojiler, yalan üretmeyi ve yaymayı iyice kolaylaştırdı. Artık, belirli mahfillerde üretilen yalanlar anında dünyanın dört-bir …

Devamını Oku

Can Başkent / Asıl Şimdi Oy Vermeyin!

Can Başkent’in kesinlikle katılmadığım bu yazısını, isteği üzerine yayınlıyorum. G.Z. Hayatımda hiç oy vermedim. Referandumda da oy vermeyeceğim. Gün Zileli sormuş, anlatayım (1). Evvela, oy vermek için referandum sonrası işlerin düzelmeye başlayacağına dair umudun ötesinde müspet bir delilin, olgunun olması gerekir. Böyle bir olgudan haberim yok. Zira, hayır çıktığı vakit, …

Devamını Oku

Sencer Ayata / “Hayır Hareketi”

06 Nisan 2017 T24 Seçimlerin dört ana unsuru seçmenler, siyasi partiler, medya ve kurumlardır. Seçim boyunca bu ana aktörlerin tutumları, davranışları ve politikaları üzerinde durulur. İçinde bulunduğumuz referandum süreci bir yanda alışılagelmiş bir seçim kampanyası biçiminde yürürken diğer yanda giderek güçlenen bir toplumsal demokrasi hareketine dönüşmektedir. Siyasi partiler mitingler, medya …

Devamını Oku

Demir Küçükaydın / Kimyasallar Erdoğan’dan Füzeler Trump’tan

Ortada kimyasaldan ölen insanlar var. Önce bunun suçlusu kimdir diye bir araştırma yapmak gerekmez mi? Gerekir. Bu suçluyu tespit edecek teknik olanaklar var mıdır? Vardır. Televizyonlarda her gün polisiye diziler bile en basit izlerden hareketle nasıl sonuçlara ulaşılabildiğini, tekniğin ve olanakların ne kadar geliştiğini gösteriyorlar. Suçluyu ortaya çıkarmak için ne …

Devamını Oku