İnsanbu sitesinden alınmıştır Solun yerinde saymasına neden olan açmazlarını, tutarsızlıklarını inceleme çerçevesinde bu üçüncü yazı. Solun birçok yanlışını solculardaki, özellikle sol-sosyalist liderlerdeki psikopatolojiye bağlamıştım daha önce. Ardından da solcuların siyasi zekasının düşüklüğü sorununu ele almıştım başka bir yazıda. Şimdi de solcular iyi midir, kötü müdür sorusuna yanıt arayacağız. Üçleme …
Devamını OkuHalim Kar/ Sol İçi Şiddet, ‘Yoldaş Öldürmek’; Leninist Bir Gelenektir!
Artık günümüzde, faşistler bile bize karşı ‘demokrasi havarisi’ kesiliyorsa? Bu, ‘tekçi’, ‘kendinden olmayan her düşünceyi düşman görüp gösteren’ kültürün nereden geldiğine dönüp bakmanın ve bununla hesaplaşmanın zamanı gelmiştir… ‘Sol İçi Şiddet’ ve ‘Yoldaş Öldürmek’ Meşrudur; ‘Leninist Bir Gelenektir!’ 29 Temmuz (2014) günü DHKP-C’nin HDP standına Nurtepe’de ‘yasak’ koyup engellemesi …
Devamını OkuO. Gürsel / GEZİ İSYANI ÜZERİNE … (1) Gezi bir serap mı, vaha mı?
Marksizm ağır yaralı; elbette iyileşecek! Ama ciddi bir rehabilitasyondan geçmek zorunda. Bazı “doku” nakillerine gereksinmesi var! Leninizm, Maoizm Marksizm gövdesinde çiçeklenen kadim umutlardı; ne acı meyvelere dönüştüler. Şimdi bu “acı meyveler”, özlediğimiz özgürlükçü hayatın hangi “dokularına” nakil edilebilir; yoksa yalnızca başarısız bir geçmişin bilgisi olarak mı kalmalılar? Elimizde kalan …
Devamını Okuİbrahim Özkurt/Tarihin Devrimin Öznelerine Son Çağrısı…
Yalansız sitesinden alınmıştır. Cumhur kendisine bir BAŞ daha seçti. Evren’i de sayarsak bu cumhurun kendisine seçtiği ikinci BAŞ. Öncekileri kendisi adına vekilleri seçiyordu. Ne diyeyim, cumhur’a hayırlı uğurlu olsun yeni BAŞ’ı. Başbakanı da yeni baş seçince egemenlerin keyfi yerinde olmalı. Ben en son söyleneceği ilk söyleyenlerdenim. İnsanlık ne zaman …
Devamını OkuKapıları çalan benim kapıları birer birer…
Aytekin Yılmaz, Yoldaşını Öldürmek, İletişim, 2014 Aytekin Yılmaz’ın 2003 yılında çıkan kitabı İçimizdeki Hapishane-Labirentin Sonu (İletişim Yayınları) kitabını Birikim dergisinin Eylül 2003 tarihli 173. sayısında tanıtmıştım. Unpopüler davalar geniş kesimlerin dikkatini kolay kolay çekmez. Üstelik Aytekin Yılmaz’ın ele aldığı konu, yani hapishanelerde örgüt içi infazlara maruz kalan kurbanlar konusu …
Devamını OkuAytekin Yılmaz’la söyleşi: PKK, DHKP-C, TİKKO: Yoldaşlarını nasıl öldürdüler?
T24 Haber sitesinin üç gün süren yayınından alınmıştır. Söyleşiyi yapan: Hazal Özvarış Aytekin Yılmaz anlatıyor: 17’sinde öldürülen Şimel, sevgilisiyle görüşteyken bıçaklanan Ramiz, dağda kurşuna dizilen Sorgul, ‘Hakkımdaki ölüm kararını ben uygularım’ diyen Devrim ve diğerleri TARİH13 Ağustos 2014 03:02 “PKK içinde, Mehmet Şener gibi yüzlerce infaz var. Oğulları, …
Devamını OkuHer Şey Geçip Gider mi?
Vasili Grossman, Her Şey Geçip Gider, çev: Ayşe Hacıhasanoğlu, Can Yayınları, 2013 Vasili Grossman, diyalektiğin baş düsturu olarak Heraklitos’a atfen tekrarlanan “aynı nehre iki defa girilmez” sözüne anıştırmada bulunarak romanın bir yerinde, romana adını veren şu cümleyi kurar: “Evet, her şey geçip gider, her şey değişir, aynı katara …
Devamını OkuMustafa Yılmaz/VASİLİ GROSSMAN’IN GÖZÜNDEN SOVYET SOSYALİZMİ: HER ŞEY GEÇİP GİDER
Son dönemde elime geçen kitaplar arasında en ilginci Vasili Grossman’ın Her Şey Geçip Gider‘i oldu. Ayşe Hacıhasanoğlu’nun çevirip Sabri Gürses’in yayına hazırladığı roman 2013’te Can Yayınları’ndan çıkmış. Stalin’in ölümünden sonra gelen ve tarihe Ottepel, yani karların erimesi olarak geçen kısmi özgürleşme döneminde serbest kalmış ve itibarı iade edilmiş bir gulag mahkumunun hayata dönüşünü …
Devamını OkuKıyma Makinesinin Başındaki Kasaplar
IŞİD militanlarının, zaferlerini kutlayan keleşlerini hep birlikte havaya kaldırmış görüntüleri bizim kuşağın romantik devrimcilerine hiç yabancı gelmeyecektir. “Allahü ekber” bağırtılarını duymasanız, bu görüntünün 1959 yılındaki Küba Devrimi’nden bir sahne olduğunu bile sanabilirsiniz. Elbette muhtevada büyük zıtlık söz konusudur. Biri devrim, diğeri ise karşıdevrimdir. Bununla birlikte, aşağıdan gelişen devrimler gibi, …
Devamını OkuSol Örgütler Neden Bölünür?
TKP’nin Merkez Komitesi’nde ayrılık çıkmış. Umarım bir bölünmeyle sonuçlanmaz ama böyle durumlarda umulanla olan genellikle birbirinin üzerine oturmaz. Umarım umduğum gibi olur! Düzen partilerindeki ayrılıklar da zaman zaman bölünmeyle sonuçlanır ama bu genel bir durum değildir. Peki, sol örgütlerdeki ayrılıkların genelde bölünmeyle sonuçlanması nereden kaynaklanmaktadır? Bunun için tarihe …
Devamını OkuHaydar Karataş/Sovyetler Birliği’nde bir kömür madeni! (Stakhanovizm üzerine)
Başbakan boş yere 19. Yüzyılın kömür ocaklarından örnekler vermedi. Türkiye’nin çalışma şartları 19. Yüzyılın vahşi kapitalizminin çalışma şartlarıdır. (Birgün gazetesi, 19 Mayıs 2014) Bir TV kanalında gördüm onu. Gazeteci soruyordu, “Ölümlerin nedeni ne?” diye. O cevaplıyordu, “Daha fazla kömür isterler, daha fazla kömür, kömür” diyordu. Aslında bütün hikaye burada. Daha …
Devamını OkuUkrayna Meselesi ve Devrim
Kiev Odesa Ulusalcı cenahtan, Rusya yanlısı (muhtemelen İP’li ya da TKP’li) bazı arkadaşlar, Odesa’da sağcıların, bir sendikaya sığınan emekçi insanları canlı canlı yakmaları olayının ardından bana tarizde bulunan …
Devamını Okuİbrahim Özkurt/Dünyamız Devrime Gebe, Düşük Yapmaması İçin Hazırlanmalıyız
Yalansız‘dan alınmıştır. Taşeron işçileri “taşerondan bıkmışlar, insanca koşullarda yaşamak için kadro istiyorlar”. Bu talep, işçilerin ne hallere düşürüldüğünün kavranması açısından düşündürücü değil mi? Sanki kadroya geçince insanca yaşamaya kavuşacak taşeron işçileri. Oysa kadroya geçince bir üst kölelik durumuna terfi edecekler ve ne hazindir ki buna razılar. Kadrodakilerin ise, sesi soluğu …
Devamını OkuÖzkan Gündüz/PRAG’DA KOMÜNİZM YÜRÜYÜŞÜ
Bir haftalık Çek Cumhuriyeti gezisi sonrası geri dönüşte kendimce bu yazıyı yazma gereksinimi hissettim. Tarihin yaklaşık 40 yıllık bir dönemecini reel-sosyalist bir deneyim içinde geçirmiş olan eski bir Doğu Bloğu ülkesine yapılan bu gezi, bu zorunluluğu biraz da kendiliğinden doğurdu. Dışarıdan tarih okumaları genelde yanıltıcı olabiliyor. Sübjektif ve ideolojik değerlendirmeler …
Devamını OkuHepsi Yerele Aittir…
Londra’da yaşadığım 1990’lı yıllarda, Sığınmacılar (1990-2000, Londra) (2011, İletişim) kitabında da anlattığım bir anekdot vardı. Türkiye’nin tanınmış işadamlarından birinin oğlu benimle tanışmak istemişti. Aradaki arkadaş aracılığıyla davete icabet ettim. Sosyal yardımla yaşayan bir siyasi mültecinin uzağından bile geçemeyeceği, Londra merkezindeki lüks bir otelde bir yemek davetiydi bu. Anekdotu kitaptan aktarayım: …
Devamını OkuPerinçek, Mao ve İttifaklar Sorunu Üzerine
Oral Çalışlar, Radikal’deki bugünkü yazısında http://www.radikal.com.tr/yazarlar/oral_calislar/kufredenlere_bir_cift_sozum_var-1187305 “kendisine küfredenlere” tarizde bulunmuş. Yazıda görüleceği gibi, bu yazının sonunda geçen “yalaka” deyişini de küfür olarak algıladığı anlaşılıyor. Oysa yalaka sözcüğü bir küfür değil, bir durumun tanımlanmasıdır. TDK sözlüğünde yalaka sözcüğünün karşılığı olarak dalkavuk sözcüğü verilmektedir. Dalkavuk sözcüğü ise şöyle tanımlanmaktadır: “Kendisine çıkar ve …
Devamını OkuMustafa Yılmaz/NOVOÇERKASSK’I SARSAN İKİ GÜN
Sovyetler Birliği tarihinin Rusya’da az bilinen, bizdeyse hemen hiç bilinmeyen trajedilerinden biri 1962 Haziran’ında Novoçerkassk şehrinde patlayan işçi grevi ve ardından gerçekleşen insan kıyımı. Blogda Sovyet ekonomisi ve politikası odaklı konulara mümkün mertebe girmemeye, aslen kültür tarihinin peşinden gitmeye gayret gösteriyorum. Bununla birlikte, ekonomik-politik tarihte kilometre taşı niteliğinde öyle olaylar …
Devamını OkuMustafa Yılmaz/NÂZIM HİKMET’İN KIRIM ZİYARETİ
Bundan bir süre önce araştırmacı M.Melih Güneş’le birlikte Rus arşivlerinde Nâzım Hikmet’in 1952 yılında çekilmiş renkli görüntülerini bulmuş ve Can Dündar aracılığıyla kamuoyunu bu keşiften haberdar etmiştik. Söz konusu görüntüler, T. Lavrova yönetmenliğinde Belgesel Filmler Merkez Stüdyosu (TsSDF) tarafından renkli olarak çekilen Piyoner Yazı filminden (Piyonerskoye Leto). 53 dakikalık film Sovyet çocuklarının Kırım, …
Devamını OkuUkrayna’dan Hareketle Hegemonik Bloklar Sorununa Bir Bakış
Dünya çapında emperyalist hegemonya mücadelesi, eninde sonunda iki emperyalist blokun oluşmasına yol açar ve 20. Yüzyılda gördüğümüz gibi, nihai olarak dünya savaşları hesaplaşmasına varır. Emperyalist blokların müttefiki devletler tarafından ezilen halklar, stratejik olarak bütün emperyalist bloklara karşıdırlar, birinden birinin yanında yer almazlar ve emperyalist-kapitalist sisteme karşı mücadelelerini kendi devlet …
Devamını OkuTuncay Bilecen/Ukrayna’da Leninist rejim vardı da bizim mi haberimiz yoktu?
Açık Gazete’den alınmıştır. YARD. DOÇ. DR. TUNCAY BİLECEN – Ukrayna’daki olaylar 21 Kasım 2013 tarihinde Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in AB ile ortaklık anlaşmasını imzalamayacağını duyurması üzerine başladı. 25-02-2014, Salı Birkaç üniversiteli gencin Kiev Özgürlük Meydanı Maydan’da Yanukoviç’in bu kararını protesto etme girişimine polis şiddetle karşılık verince mevcut yönetiminden rahatsızlık duyan …
Devamını Oku