Rejimler

Her tür Başkanlık Sistemi Türk tipi faşizme geçiştir! (Patronsuz, Generalsiz, Bürokratsız Sosyalizm)

1930’larda Almanya’da bir işçi mahallesi. Pencerelerden hem Nazilerin hem de Komünistlerin bayrakları sarkıtılmış. Hitler iktidara geçmeden hemen öncesi ya da iktidara geçtiği ilk günlerde. Her tür Başkanlık Sistemi Türk tipi faşizme geçiştir! Buna karşı nasıl mücadele edilmeli? Patronsuz, Generalsiz, Bürokratsız Sosyalizm internet bülteni,, 12 Kasım 2015 Kapitalist sistemin önümüze çıkardığı …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / 1 Kasım Seçimleri: Önce rehin al, sonra oyunu alırsın…

“Eğer Batı siyasi düşüncesi diye bir şey varsa,bunun köklü bir anti-demokratizmle mâlülolduğunu söylemekte bir sakınca yoktur” J.S. McCelland 2 Kasım sabahı, “parti-devletin” bazı gazete manşetleri şöyleydi: “Sandığın kararı, “Sandık devrimi”, “Muhteşem zafer”, “Hocanın zaferi”, “Ezdi geçti”, “Türkiye kazandı”, “Kasım devrimi”, “Millet rengini belli etti”, “Ümmetin gözü aydın”… Aslında seçim sonuçları …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / “Ateş, en çok dumanı sönerken çıkarır!”*

“Madem ki, halk hükümete karşı oy kullandı o halde yapılacak şey halkı fes etmektir”. Bertohlt Brecht Aralarında Fikri Sağlar’ın da bulunduğu CHP’li milletvekilleri, sıcak çatışma bölgelerinde, Yüksekova, Van ve Hakkari’de incelemelerde ve gözlemlerde bulunmuşlar. Konuştukları insanlar: “Tayyip Erdoğan’a 3 defa oy verdik, 1 kere oy vermeyince, o da bizi öldürmeye …

Devamını Oku

Yerel Özerklik…

Yerel özerklik, anarşistlerin eskiden beri savunduğu bir özyönetim biçimidir. Merkezi iktidarı toptan reddeden anarşistler, yerel özerkliği ve özyönetimi doğal bir hak, olması gereken bir yönetim tarzı olarak görürler. Gerçi onlar, yerel özerklik yerine özgür komünler kavramını daha çok tercih ederler. Özgür komünler düşüncesi Bakunin’e kadar gider. Aslında sovyet, şura ya …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / TBMM’yi nasıl bilirsiniz?

“Güvenliği özgürlüğe tercih eden, sonunda her ikisinden de olur” Benjamin Franklin Suruç katliamının ardından terörün tırmandırılması, bu fırsatı ganimete çevirmek isteyen geçici AKP hükümetinin tutuklamalara ve İŞİD’le mücadele adı altında PKK mevzilerine bombardımanlara girişmesi üzerine, HDP, TBMM’yi acilen toplantıya çağırdı. Fakat sayısı yeterli olmadığı için (110 milletvekilinin müracaatı gerekiyormuş) dikkate …

Devamını Oku

Suriye Politikası Değişmedikçe…

AKP iktidarının Suriye politikası net bir şekilde değişmedikçe, bu iktidarın IŞID’la ya da “terör”le ilgili yapacağı her açıklamanın sahtekârlıktan başka bir anlamı olmayacaktır. Suriye’de hükümet devirmek ve iç savaş kızıştırmak için dışarıdan yapılan her devlet müdahalesi, isterse IŞID’ı doğrudan doğruya desteklemediğini, bir başka “muhalif” örgütü desteklediğini ileri sürsün, somut durumda …

Devamını Oku

Partiler!

Siyasi partiler hiçbir zaman gerçekten ezilen kitleleri temsil etmezler ama onların üzerinde yükselirler. Seçimler, hiçbir zaman toplumun gerçek iradesini ortaya koymazlar ama bir anlamda toplumun eğilimlerinin bir anketi işlevini de görürler. Bu bakımdan siyasi partilere ve seçimlere ilgisiz kalmak doğru olmaz. Elbette temeldeki işlevlerini açıklamaktan bir an bile vazgeçmeksizin. Bugün …

Devamını Oku

Fikret Başkaya / Örtülü ödenek, “örtülü işler” ve üstü örtülmüş toplum!

                                                                       “Devlet  bir tasmadır ki, amacı  et obur bir hayvan                                                                        olan …

Devamını Oku

o. gürsel / Kültürler Savaşı ya da Kültürler Yarışı

        ÖNSÖZ       TEZ “Düşünce tarzlarının temel yapısında büyük bir değişiklik gerçekleşene dek, insanlığın kaderinde büyük ilerlemelerin yaşanması mümkün değildir.” (J. Stuart Mill)   1. TEZ “biz Türkiye denen, dünyanın en hür ülkesinde yaşıyoruz. Mebusumuz,  inançlarından bahsetmesi için bundan daha müsait bir ortam bulamazdı. Onun …

Devamını Oku

Diktatörler ve Polis Şefleri…

    Devletin gizli istihbarat örgütü, onun göz bebeği kadar değerlidir. Baskı aygıtının merkezini oluşturur. Dolayısıyla gizli istihbarat örgütlerinin şefleri de diktatörlerin sağ kolu, onların bütün kirli işlerinin uygulayıcısıdır. Diktatörler bu sağ kolları olmadan hiçbir şey yapamazlar. Ne var ki, sağ kollarına birçok kirli iş yaptırdıklarından, bunların suları en geç …

Devamını Oku

Nuray Mert / Bu seçim belki de son seçim: Sonra ya ‘kutsal davaya nefer’ olacaksınız ya da da ‘hain’!

05/02/2015 Diken sitesinden alınmıştır. Mesele, parlamenter sistem veya başkanlık sistemi değil, ‘başka bir şey’i tartışıyoruz veya tartışamıyoruz demekte ısrarlıyım. Derdi, demokrasi, özgürlükler, insan hakları olan aklı başında herkesi bu ‘başka şey’i tartışmaya davet ediyorum. Yoksa zaten kısa bir zaman sonra hiçbir şeyi tartışamayacak hale geleceğiz. İktidar partisi ve tartışılmaz lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan, …

Devamını Oku

İktidar ve Burjuvazi

    Klasik kapitalist sistemde iktidar burjuvazinin hizmetindedir, onu yönlendiren burjuva sınıfıdır. Burjuvazinin bunu becerebilmesi, iktidarın, burjuvazinin hizmetinde olmaya yatkın olmasından çok, bu sınıfın ekonomik gücünden gelir. Burjuvazinin ekonomik gücü ne kadar zayıfsa iktidarı yönlendirme şansı da o kadar azalır. Hatta burjuvazinin ekonomik gücünün zayıflığı oranında iktidar ekonomik gücü eline …

Devamını Oku

Enginar-dıç

    (Lütfen, aşağıdaki bir arkadaşın uyarı ve düzelti notu ve benim cevabımla birlikte okuyunuz) Mahalle kültürüyle yetiştim. Bu kültürde dayanışma da vardı, maçoluk da. Olumlu ve olumsuz birçok şey iç içeydi. İnsan temelden bazı kültürel özellikleri kapınca belki de bütün hayatı boyunca taşıyor bunları. Örneğin espri ve şakayı severim …

Devamını Oku

Kâbus…

Mesele dergisinin Eylül 2014 tarihli 93. sayısında yayınlanmıştır.   Dün gece, bir türlü uyanamadığım kötü bir rüya gördüm, belki de kâbus. Ter içindeydim. Rüyanın içinde olduğumu biliyordum. Uyanmak istiyordum ama bir türlü uyanamıyordum. Sanki ringde sürekli dayak yiyen bir boksör gibiydim. Ben ringden kaçmaya çalıştıkça görünmeyen bir el beni tutup …

Devamını Oku

Melih Dalbudak/BU ÇATI NASIL ÇATILIR?

  Aslında seçim sistemi ve barajı üzerine yazacaktım ama bu Cumhurbaşkanlığı meselesi gündemi çok işgal etti ve duramadım. Ayrıca seçim yazısına da giriş niteliği taşıyacağını fark ettim. Başlarken şu ilginç gözlemimi de aktarayım, insanların bir kısmı mevcut Cumhurbaşkanını halkın seçtiğini düşünürken, bir kısmı da önümüzdeki seçimlerde TBMM tarafından seçim yapılacağını …

Devamını Oku

Gezi’nin Neşesi vs. Neoliberalizmin Yaydığı Keder

              Şükrü Argın, Gezi’nin Ufkundan: Liberal Demokrasinin Krizi, Kamusallık ve Sol, Agora Kitaplığı, 2014   “İnsanların hayatı gibi toplumların tarihi de esasında uçsuz bucaksız bir üzüntü, keder ve elem okyanusu’nda zaman zaman yükselen anlık ‘sevinç, keyif ve neşe dalgaları’ndan ibarettir. Bu itibarla, Gezi Direnişi’nin …

Devamını Oku

AKP Diktatörlük Rejiminin Sopaları…

    Doğu Perinçek’in “sopa” metaforu, siyasi ve toplumsal yapıya ilişkin literatüre önemli bir katkıdır. Elbette metaforun önemi, bu metafora dayanarak yapılan tahlilin doğruluğuna kanıt olamaz. Doğu Perinçek, AKP iktidarıyla yaptığı zımni anlaşmanın sonunda, bin dereden su getirerek, artık diktatörlüğü ayan beyan ortaya çıkan AKP rejiminin ve onun başındaki Recep …

Devamını Oku

Diktatörlükler ve Diktatörler…

    Son zamanlarda RTE’nin muhterem katkılarıyla yükselen diktatörlük tartışması iyice sarpa sarmış görünüyor. Tartışılan konunun ne olduğu iyi anlaşılmazsa o konuda bir netleşme de beklememek gerekir. Tartıştığımız konu, rejimin niteliği değil, RTE’nin ya da kişiselleştirmeden ifade edecek olursak AKP’nin bugünkü yöneliminin niteliğidir. Bu, fezadan dünyanın fotoğraflarını çekmeye benzer. En …

Devamını Oku

Diktatör!

    Adorno’nun ünlü, “toplumsal yazgı ile bireysel yazgı iç içe geçer” sözünün geçerliliğini en derinden hissettiğimiz günlerde yaşıyoruz. Acının düğümünü her an gırtlağımızda hissediyoruz. Toplumsal olaylar küçük bireysel mutluluklar yaşamamıza bile izin vermiyor. Biraz neşelenelim, gülelim desek toplumun ufuklarında beliren kara bulutlar anında üstümüze çullanıyor. Doğrudan bireysel dertlerimizden bağımsız …

Devamını Oku

Meclis’in Tek Görevi, Soygun, Talan ve Katliamları Örtbas Etmektir

  CHP milletvekili Sabahat Akkiraz, “Soma’nın siyasi sorumluluğunu alamayan iktidara karşı birleşmeli. İktidarın koltuk aşkına, siyasi sorumluluk almama çabasına karşılık Soma’da yitirdiğimiz canların yanında olmak için koltuğa ihtiyacımız yok” diyerek milletvekilliğinden istifa etti ve böylece bireyin vicdanının, kurumların ya da partilerin politik aklından çok çok üstün olduğunu bir kere daha …

Devamını Oku